İste, sana verilecektir; Ara, bulacaksındır; Çal ve kapı sana açılacaktır -İncil |
|
||||||||||
|
Seval Deniz Karahaliloğlu Maalesef, “Marat ve Sade” oyununu anlatan yazı pek anlaşılamadı. Yazı aslında çok şey anlatıyor. Yazarı Peter Weiss dünyanın en muhalif yazarlarından biridir. Kaleme aldığı ve Bornova Belediye Şehir Tiyatrosunun büyük bir başarıyla sahneye koyduğu "Marat ve Sade", devrim gerçeği üzerinden nemalanan insanlara dikkat çeker. Oyun devrim fikrinden yola çıkarak, insanların devrim fikrini kendi kişisel ihtirasları uğruna nasıl kullandıklarını anlatır. Burada amaç, halkı bu insanlara karşı "uyarmaktır"! Aklın yolu birdir ilkesi dün akşam da işledi. CNN World'e açıklama yapan bir Mısırlı aydın bundan sonra yaşanacak olan "belirsizlikten korktuğunu" söyledi. Çünkü devrimin bir başı yok. Bir lideri yok. Burada ana fikir, " devrime karşı olmak" demek değildir! Burada ana fikir, ne yapıldığının "bilincinde olmaktır"! Yani, devrim yaptınız. Halk ayaklandı ama devrim düşüncesini mantıklı bir şekilde idare edecek kimse yok. Devrim hareketini “yönetecek” kimse yok! Devrim "romantik fikirler” üzerine inşa edilemez. Devrim dünyanın "en haklı" ve "en gerçekçi" olaydır. Keşke, her devrim Mustafa Kemal ATATÜRK'ün yaptığı gibi ayakları yere basan, GERÇEKÇİ bir devrim olsa. Keşke her devrim, Fidel Castro ve Che Guevara'nın yaptıkları muhteşem KÜBA DEVRİMİ gibi olsa. Mısırlı milyonları tabii ki destekliyorum. Burada sokağı bekleyen TEHLİKELERE DİKKAT ÇEKİLİYOR. Yoksa, benim ya da oyunun devrimi hafife almak gibi bir niyeti yok. Sadece yola çıkarken, ne yaptığını bilerek yola çıkmak gerekiyor. Yani, bir ATATÜRK ya da Fidel Castro beklemiyorum ama hiç olmazsa, kalabalığı "denetleyecek", işin çığırından çıkmasını engelleyecek, mantığını kullanacak, akılcı ve yapıcı kararlar alabilecek, lider vasfı taşıyan ve kalabalıkları yönetebilecek bir lider gerekiyor. Devrimi yönetecek, “ne yaptığını bilen”, “bilinçli bir kadro” gerekiyor. Bu bahsettiğimiz “gerekli kadro” maalesef bugün Mısır'da yok. Kimse muhatap olabilecek bir lider bulamıyor. Çünkü yok? Tehlikenin farkında mısınız? Çünkü fizik kanunudur. Boşluk bir şekilde doldurulur. Mesela, Humeyni kafalı biriyle hemen doldurulacaktır. Bu tipler hazıra konmayı, hiç bir emek sarf etmeden, olayları sahiplenmeye bayılırlar. Benim korkum, halk hareketi olarak başlayan son derece haklı nedenlere dayanan devrimin başı bozuk bir harekete dönüşmesi. Peki bilin bakalım bu başı bozuk durumdan, çığırından çıkmış bir ayaklanmadan kim kazançlı çıkar? Amerika'nın tayin edeceği, kolay yönetilebilir “Ilımlı İslam” anlayışını benimseyen yeni bir sömürge valisi. O zaman, biz bu "devrimi neden yaptık"? Ve bu "devrim nereye gidiyor"?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |