..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Seviyorum, öyleyse varým. -Unamuno
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum > Vildan Sevil




25 Þubat 2011
Yoksa Biz Sürü Müyüz?  
Olan bitenin farkýndayýz çoðumuz. Þikayet ediyor, küfrediyor ama birleþip bir güç oluþturamýyoruz. Neden?

Vildan Sevil


SÖMÜRÜ ÇARKIný döndürmenin tek yolu deðerleri üretenleri yönlendirebilmek, yönetebilmektir. Bu nedenle iktidar olabilmek için yýðýnla vaat, yalan dökülüyor önümüze. Kanýyoruz...Çünkü ayný talandan pay kapma umudumuz, isteðimiz var.


:AHGF:
Yoksa Biz Sürü müyüz ?

Uðradýðýmýz haksýzlýklara, sömürüye neden boyun eðiyoruz? Dün, baldýrý çýplak gezenlerin, bugün, gözümüzün önünde, birdenbire, emeðimizi çala çala, çoluk çocuk sayýsýz arabalar, en lüks havuzlu lüks villalar, gemiler, gemicikler edinmelerine, trilyonlarla oynamalarýna neden baþkaldýramýyoruz?

Olan bitenin farkýndayýz çoðumuz. Þikayet ediyor, küfrediyor ama birleþip bir güç oluþturamýyoruz. Neden? Yoksa biz, sürekli güdülen bir sürü müyüz?

Tüm dinlerin, insanlýk tarihinin yetiþtirdiði büyük düþünürlerin üzerinde birleþtiði, tartýþýlmaz etik kurallar, ilkeler var. Yalancýlýk, ikiyüzlülük, hilekârlýk, dedikodu, hýrsýzlýk, cinayet, baþkasýnýn hakkýný yemek, haset, kibir gibi eylemler ve özellikler, insanlýk için kötüdür, zararlýdýr, yasaktýr. Yardýmlaþma, dayanýþma, büyüye saygý, küçüðe sevgi, özveri gibi deðerler ise yüceltilir. Kime sorarsak soralým, bunlarla ilgili bir itirazla karþýlaþmayýz.

Binlece yýldýr yasaklarýn ve deðerlerin yaþama yansýmasýna, uygulanmasýna baktýðýmýzda ne görürüz? Bunlarý içselleþtirip yaþam biçimine dönüþtürmüþ insan sayýsý ne kadardýr? Ýnsanlar, sözde onayladýklarý bu yasaklara uysalar, deðerlerine gerçekten sahip çýksalar, bunlarý kýlavuz edinip yaþam biçimine dönüþtürseler, dünyamýzdaki, ülkemizdeki yaþam þimdiki gibi olur muydu? Yoksa çok daha adil, saygýn, güvenli, ve güzel mi olurdu? Yine kime sorsak bu sorunun yanýtý “EVET” olacaktýr.

O zaman, neden insan denen varlýk, sözde özlediði, beðendiði, onayladýðý deðerleri amansýzca yok sayar, yasaklarý çiðner, hatta neden hepsinin tam tersini uygular?

Bu çeliþkinin kökenini nerede aramalýyýz? Ýnsanýn doðasýnda var olan dürtülerde, güdülerde mi yoksa þu anda içinde bulunduðumuz toplumsal aþamada, ekonomik, sosyal, kültürel geliþmiþlik düzeyinde mi aramalýyýz? Bu iki ana kolu yöneten, yönlendiren dinamikler dizgesi, nasýl bir etkileþim içindedir ki onlarý uygulamýyoruz ama sözde sahip çýkmaktan da vazgeçemiyoruz? Dahasý tam tersini yapýp yaþamý, kendimize ve gelecek kuþaklara zehir ediyoruz.
Bana kalýrsa bu çeliþkinin temelinde, öncelikle en ilkel dürtülerimiz, güdülerimiz yatýyor. Binlerce yýllýk geliþme sürecinin eðitemediði, baþ edemediðimiz güdüler, dürtüler...

Hayvanlardan bizi ayýran temel özelliðimiz, üretim aracý kullanma, onlarý sürekli geliþtirme, geliþtirdikçe daha çok üretip tüketme yeteneðimiz deðil mi?

Üretim araçlarý geliþip çeþitlendikçe artan üretim, temel gereksinimlerimizin de ötesinde, ulaþmak istediðimiz baþka bir çeþitlilik sunuyor bize. Keþfettiðimiz, yarattýðýmýz her þeyi edinme, pek çok insanda da çok daha fazlasýný edinme arzusunu, açgözlülüðü yaratýyor. Keþfet-üret-tüket- daha çok tüket döngüsü...

Ýnsanlýk, üretim araçlarýnýn özel mülkiyetine geçiþle birlikte, her þeyi gereðinden fazla elde etmenin yolunun, baþka birilerini SÖMÜRMEKten geçtiðini öðrendi. Ne görürse, ne bulursa daha fazlasýný elde ederek günlük rahatýný saðlama, dahasý, kenara istifleyip geleceðini garantileme dürtüsü... Günü kurtarýp türünün geleceðini umursamama arsýzlýðý...

SÖMÜRÜ ÇARKIný döndürmenin tek yolu deðerleri üretenleri yönlendirebilmek, yönetebilmektir. Bu nedenle iktidar olabilmek için yýðýnla vaat, yalan dökülüyor önümüze. Kanýyoruz...Çünkü ayný talandan pay kapma umudumuz, isteðimiz var.

Ýktidarý ele geçirenler de dümeni tuttu mu bir kez, en büyük payý kapma olanaðýna sahip oluyor... Ýktidarý ele geçirmek, geçirince de elden kaçýrmamak için her yola baþvuruyorlar. Bakýn, Arap ülkelerindeki liderlerin servetlerini duydukça dudaklarýmýz uçukluyor. Birgün bizimkilerinkini de duyduðumuzda aklýmýzýn sýnýrlarý çok zorlanacak. Onun için, her hak arayýþýnýn önünü þiddetle kesmeye uðraþýyor iktidara gelenler. Yukarýdan aþaðýya tüm sýnýf ve katmanlar da býçak kemiðe dayanmadýkça buna göz yumuyor. “Ben ne kadar çýkar saðlarým, pay alýrým acaba?” umudu ve “Elimdeki de giderse...” korkusu, tüm kötülüklerin anasý oluyor. Dökülen kanlarýn, þiddetin, açlýðýn, yoksulluðun, vahþetin, tüm eþitsizliklerin, doðayý talan etmenin yolu, iþte bu açgözlülük ve hýrsla döþeniyor.

Ýnsanlar, ayný zamanda, bu kýsýr döngüdeki açmazýn da ayrýmýnda. Gerçek huzura, güvene, güvenceye, sevgiye, barýþa giden yolun, adil, eþit bir paylaþýmdan geçtiðinin ayrýmýnda. Bu yolu açan anahtar ise o hep özlediði, tartýþmasýzlýðýný sözde onayladýðý, ama ýsrarla çiðnediði, yok saydýðý yasaklar, ilkeler, deðerler...Ýnsanlar, edimlerinin de ayrýmýnda...

Öyle olmasaydý, her çaðda yalnýzca bir avuç insanýn içselleþtirip yaþam biçimine dönüþtürdüðü bu kadim ilkeleri, deðerleri, erekleri ve yasaklarý, insanlýk, çoktan unutur, unuttururdu. Gerçi, bu deðerleri kýlavuz edinen, bunun savaþýmýný veren kardeþlerine, her çaðda olmadýk cezalar verdi, vermekte ayný hýrsla. Ama yine de unutmuyor, vazgeçemiyor, lafa gelince sahiplenmekten geri durmuyor, yedeðinde tutmaya devam ediyor. Demek ki, gerçek kurtuluþa hangi yoldan gideceðinin farkýnda. Bir yandan yapacaðýný da yapýyor...Çünkü, günübirlik çýkarlarýnýn çaðrýsýna kulak týkayamýyor. Açgözlülüðünün, hýrsýnýn önüne geçemiyor. .

Peki, ne yapmalýyýz?

Sözde de olsa, farkýndalýðýn, gözden çýkarmamanýn verdiði umutla, sömürüden, savaþtan, açlýktan, yoksulluktan, talandan kurtulmayý amaçlayan baþkaldýrýyý mý seçelim?...Yoksa, “Böyle gelmiþ, böyle gider” deyip sürüler gibi güdülmeye boyun mu eðelim?...


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ...........
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
16 Mart 2011
Ýzdebiyat'a hoþ geldiniz. Ýlgiyle okudum yazýnýzý.Baþkaldýrmak, hakkýmýzý aramak gerek. Ancak kaç kiþiyiz? Ben, çok ümitsizim bu konuda. Herkes susmuþ, sinmiþ durumda. Ama, yapacak bir þeyler mutlaka olmalý, olmak zorunda.Sevgiyle.

:: Böcek Sürüsü?
Gönderen: Hulki Can Duru / , Türkiye
26 Þubat 2011
Nihat Genç “sürü” yerine böcek diyor. Sizin yazýyý okuduktan sonra en doðrusu “böcek sürüsü” demek olacak galiba ! 3 ay sonra seçim var. Kim börtü, kim böcük, kim sürü, kim sepet, kim aktör, kim oyuncu, kim yönetmen göreceðiz herhalde… :))

:: Teþekkürler
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
25 Þubat 2011
Sevgili Aysu, altmýþlardan sonra meydanlarda baðýrma olanaðýmýz azaldýðýnda bile buralarda çýðlýk atmaya çalýþýyorsak "Küllerinden doðan Anka"lar hep olacak diyorum...

:: iyi gözlem.
Gönderen: Aysu / , Türkiye
25 Þubat 2011
bazen sessizce dinliyorum insanlarý ,gözlüyorum insanlar o kadar tüketmiþ ki umutlarýný maaþlarýna yapýlan bir simitlik artýþý bile galiba yerinde buluyorlar ,/ tüketmek ,tüketilmek galiba bizim gibi düþünenleri biçtiler süreçlere bakarsak / sevgimle




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýpek Nehir, 1 Mayýs, Vay Ýstanbul...
Okurun Sevinç Çýðlýðý ve Yazarýn, Kitabýn Çilesi
Yine Tecavüze Uðradým!.. Yine Tecavüz Ettim!..
Sen Kaç Kere Doðdun Sevgili Okur?..
Konuðum Var: Cengiz Akýn, Post - Modern Edebiyatta "Zaman" Kavramý, Zaman - Bilinç Ýliþkimiz
Ant Olsun ve Þart Olsun ki Umursamayacaðým!.. Nerde Benim Þu Cýmbýzla Ayna?..
Kassandra'nýn Güncel Kehaneti
Poetika// Sanatsal Yaratý Üstüne Fikir Uçuþmalarý (Iv)
Ahhh Ýstanbul... Çekme Beni Böyle Kendine Kendine... Yorgunum...
Kýrk Katýr mý, Kýrk Satýr mý? Mutluluk, Onur ve Bölünmek

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Duruþma [Þiir]
Dedem Düþlerime Giriyor [Öykü]
Çocuklarýn Çýðlýðýndan Göklerin Týlsýmýna [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Ýlk Sosyalist Muhtar Fevzi Aðabey [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artýk Türkülerle Deðil, Ateþlerle Anýlmaktasýn [Öykü]
Düþselin Gerçeðinde, Gerçeðin Düþselliðinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aþk"a Geldin, Hoþ Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koþuþturmaktan yoruldu. Altmýþýndan sonra, çok yabancýsý olduðu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktý. Ýletiþim kurmak, duygu, düþünce, birikim paylaþmak, genç kuþaklardan yeni þeyler öðrenmek istedi. Yazarlýk deneyimine burada adým attý. Ýþte böyle sýnýr tanýmaz bir "dinazor ". . . Baþarýr mý acaba ?

Etkilendiði Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransýz yazýný, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlý Amin Maalouf...Elbette Nazým, Aragon, Neruda ve nice ozan/þair...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.