"İşimden büyük tat aldığımı söylemeliyim." -John Steinbeck |
|
||||||||||
|
Oysa, artık bu hayali öykünün ülkemizde son günlerde yaşanan olayların yanında çok “banal” ve “sıradan” kaldığını itiraf etmek durumundayız. Çünkü, dünya tarihinde bir ilk olarak, henüz basılmamış kitaplar daha taslak halindeyken, müsvetteleri toplanmakta, yazarlar ve yayıncılar terörist oldukları gerekçesiyle tutuklanmakta, kitapların kopyaları bilgisayarlardan pür telaş silinerek adeta tamamen yok edilmek islenmektedir. Açıkça görülüyor ki ülkenin içine düştüğü acınacak durum artık kimsenin hayal bile edemeyeceği, “Fahrenheit 451” yapımcılarına bile parmak ısırtacak bir düzlemdedir. Bu olay bana, emrindeki Haçlı Ordusuna “onların çocukları da doğduktan sonra günah işleyecek, Katolik Protestan hepsini öldürün, Allah mümin kullarını hıfzeder” diyen kardinal Amalric’i anımsattı. Evet yanlış okumadınız, Haçlı Seferleri sadece Müslümanlara değil Hristiyan Fransızlara da düzenlendi. 22 Temmuz 1209 Aziz Mecdelli günü Papa III. Innocent’ın oluru ile gerçekleşen bu katliamda Béziers kentinde kiliselere sığınmış olan binlerce savunmasız insan, kadın, çoluk, çocuk demeden gözü dönmüş Haçlı Ordularınca kasaplık koyunlar gibi katledilmiştir. Fransa ve Papalık tarihine kara bir utanç lekesi olarak geçen bu olaydan kimse söz etmek istemez, görmezden, bilmezden gelinir… Doğmamış bebeleri katleden zihniyetle, basılmamış kitapları yok eden zihniyet arasında bir fark var mı? Ben bir fark göremiyorum. Bu yapılanlar özgürlüğe, demokrasiye, insan haklarına, barışa ve insanlık değerlerine karşı yapılan en ağır ve en aşağılayıcı saldırıdır. Bunu Hitler bile akıl edememiştir. Fahrenheit 451’in yazarı Ray Bradbury'nin de hayal gücünün pek fazla olmadığını itiraf etmek durumundayız. Çünkü bizim memlekette kitaplar daha basılmadan, müsvette halindeyken küvöze atılan ceninler gibi yok ediliyor. En son tahlilde düşünceler ve düşünen kafalar yok edilecek. E işte adı üstünde: ileri demokrasi budur. 2011 Haziran seçimleri yaklaştıkça bireysel özgürlüklere, kişi dokunulmazlıklarına karşı saldırıların dozu daha da artacak görünüyor, öyle ki –herhangi bir iç ya da dış kriz gerekçe gösterilerek- seçimlerin iptali bile gündeme gelebilecektir. Cumhuriyet ilkelerine bağlı yurttaşlar olarak büyük ve son bir savaşa doğru sürüklendiğimizin artık ayırdına varmalıyız. Karşımızdaki düşmanlar Atatürk’ün kurmuş olduğu Türk Cumhuriyetini, bağımsızlığımızı, geleceğimizi, devrim ve ilkeleri ve Atatürk gençliğini ezmeyi, sindirmeyi ve yok etmeyi kafalarına koymuşlardır. Bu gizli gündemin açığa çıkmasından da artık eskisi gibi çekinmiyorlar. Kendilerinden eminler. 25 Mart 2011 günü Libya savaşına destek için yapılan son tezkere oylaması da iktidar ve ana muhalefet partisinin birbirinden pek farkı olmadığını açığa çıkarmıştır. Kaddafi iyi bir lider olmayabilir. Ancak, Libya’nın da Irak gibi, Birleşik Haçlı Ordularınca, yağma Hasanın böreği gibi, kapış kapış aymazca paylaşılması uluslararası hukuk normlarına göre kabul edilemez. Uluslararası hukuk normlarını görmezden gelen Birleşmiş Milletler ’in küresel bir terör örgütünden farkı kalmamıştır. Türkiye’nin bu yeni Haçlı Ordularının çapul ve yağmasına katkıda bulunması, savaş gemileri ve denizaltı göndermesi, İzmir’i NATO komuta merkezinin karargahı haline getirmesi domino salınımını hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bunu hep birlikte göreceğiz. Türkiye NATO’dan çıkmalıdır diyenlerin haklı olup olmadıkları da bu şekilde anlaşılmış olacaktır. Umarım yanılan ben olurum. Az kalsın unutuyordum: F451 sendromu kriminel eğilimlere bağlı ruhsal sapkınlıklar (suçbilim) kapsamında mütalaa edilmelidir. Hastaların toplumdan tecrit edilmeleri, gerekirse zincirlenerek demir kafeslere kapatılması, kitabın aslında ağaçtan yapıldığı, ağacın odun olduğunun anlatılması ve Tebbet okunması faideli olabilir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |