Çarmıha Gerilir Düşünce
Aşkının fahişeliğini dudaklarını kanatarak durdurmaya çalışıyor. İsanın dikenli tacını dudaklarına takıyor. Dudakları özlem dolu alevlerle çevrili.
"Yazar olmak, Tanrı'ya 'Biraz daha karalamaya ne dersin?' diye sormaktır." - Terry Pratchett (kurgusal söz)"
"Yazar olmak, Tanrı'ya 'Biraz daha karalamaya ne dersin?' diye sormaktır." - Terry Pratchett (kurgusal söz)"
Aşkının fahişeliğini dudaklarını kanatarak durdurmaya çalışıyor. İsanın dikenli tacını dudaklarına takıyor. Dudakları özlem dolu alevlerle çevrili.
Ama bil ki; her yaptığınla ben daha da güçleneceğim,
ve benim yerine
sen bir gün kendin, kendini yok edeceksin....
Falcılar, bir operatörün özeniyle ilk önce sağ elinizi avucuna alır,
Sonra uzun uzun bakarlar,
Acaba hangi fizik problemini çözmeye çalışıyor diye düşünürsünüz?
.......................................................................................
Ağlamıyorum, sen bana aldırma...
Senden çok uzak bir kentin, kocaman yüksek binalarının renksiz camlarının ardında,
karlarla çizilmiş soluk dünyamda
inan ben de mutluyum kendi kalabalığımla.....
Bandırma'dan Gagauz özerk bölgesine bir seyahat, Gagauz Türklerini tanıma gezisi.
...evet, şimdi çocukluğunuza dönüyoruz, yok yok biz en iyisi önceki hayatınıza dönelim. Bakalım siz nerenin prensesisiniz...
Meğer düzeltilmesi mümkün olmayan hatalar, dönülmesi mümkün olmayan kucaklar varmış… Meğer küçüklüğümüzdeki o üzerimize titremeler hep büyüdükçe ödeyeceklerimizin denkleştirme anlarıymış. Meğer ne kadar çocuk kalırsan kal hiçbir zaman küçülüp babanın kollarına bir daha sığamazmışsın.
Soğuk yağmurlu havalarda,
Islak bir sokak kedisi gibi eve girdiğimizde,
Burnumuzda tüten,
Çayı.
Oyuncağını başkasına kaptıran yumurcağın huysuzluğu,
Giderek, kendisinden yüksek not alana karşı yeni yetmenin öfkesine,
Ve sonraları, iş hayatında kaçırdığı fırsatı rakibi tarafından değerlendirildiğini gören adamın bilenmiş hırsına dönüşür.
Yaşanmışlık iz bırakır!
Şey olan her ne var ise zamana muhtaç... Ve zamandır aslında bütün "şey"lere bir hal eki takan.
Griler, hatta karalar çoğunlukta etrafımda...
Vazgeçtim pembe menekşe gözlerden.....
Bu kez yaşam yitmemiş umutlarımla
bir kovalamaca oyunu oldu bulmak için maviyi.....
Kör, topal biri nasıl görecek, nasıl yakalayacak asıl maviyi, değil mi? ? ? ?
Belki hep o çocukluk masallarını aradık gerçek hayatın zorlukları içinde. Hep bir arayış içinde olduğumuz için miydi bu vazgeçişlerimiz?