İnsan Olmak
nasıl bir elma istiyor canınız? kırmızı, iri, tatlı, olgun mu?..keşke biz de bir elma olsaydık!.. ama değiliz işte..ya bizim özelliklerimiz!?...ne zor bir soru değil mi?
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
nasıl bir elma istiyor canınız? kırmızı, iri, tatlı, olgun mu?..keşke biz de bir elma olsaydık!.. ama değiliz işte..ya bizim özelliklerimiz!?...ne zor bir soru değil mi?
Neden ve ne için yazı yazıyorum. Yazı yazma nedenlerim. Yazı yazamnın bende yarattığı duygular
Hepimiz zaman arkeologlarıyız. Sırtımızı akıp giden hayata dönüp geçmişi kazıyoruz sürekli yalnızlığımızda. Dündeyiz, bir önceki yılda, on yılda, giderek pro-fallus çağın bilinmezliğinde. İnce çalışıyoruz. Beynimizde törpü, sinir uçlarımız diken diken. Yolculuğumuz hep ardımıza düşüyor. Dedelerimizin beşiğini sallıyoruz uzun gecelerde.
Hep maratona benzetirler ya hayatı , bitiremeyeceğimizden değil.
Farklı kondisyonlara sahip herkes bitirebilir bu maratonu .aslında uzun olması değildir maratonu bizim için zor kılan , gitmeyi seçtiğimiz yollardır ve hatta zaman zaman yürüyebilecek olmamızın aklımıza bile gelmemesidir.
Mavişim, can dostum, büyükçe bir kafeste hemcinsleri ile ilk gördüğüm an ona çoktan kanım kaynamıştı bile.
Şimdi biraz Japonların deprem sonrası sergiledikleri tavırlardan sozedelim. Bu kadar büyük bir felâkete uğramalarına karşın, ortada sağa sola koşuşan bir kalabalık yok. Salya, sümük ağlayıp “ nerede bu devlet” diye yırtınan yok. Yardım noktalarına saldıran yok. Herkes tek sıra olarak yardım almak için bekleşiyor.
...mutlu olmak isteyen her insanın yapması gereken en önemli şey, insanlardan beklentilerini ortadan kaldırmaktır....
...dünyanın en büyük bencilleri, kendi mutluluklarını başkalarının mutsuzlukları üzerine inşa edenlerdir...
parayla değil bir roman seçip okumak kütüphaneden,tam yarısına geldiğinizde roman kahramanını ne halt edeceğini bilmez halde bırakıvermek...
Zaman...
Sahi, nedir Zaman?
Gelenle gelecek olanın hadısatı
Anların Zamanı yoktur; anıların vardır...
yani başa gelenin.
Nurdan Gürbilek