Zerdaliyi Kim Dikmiş
Avukatın sermayesi çene; ama sende biraz sermaye sıkıntısı var. Çoluk çocuk biz yardımcı olmasak, duruşmalarda gıkın çıkmayacak.
Avukatın sermayesi çene; ama sende biraz sermaye sıkıntısı var. Çoluk çocuk biz yardımcı olmasak, duruşmalarda gıkın çıkmayacak.
"Herkes haberi almış, namussuzlar, hergele deyyuslar. Bu nasıl insanlık, kimse elini taşın altına sokmak istemiyor. Büyük ihtimaldir ki şimdi herkes ellerini karılarının bacak arasına koymuştur. Ulan ne bok yiyeyim ben şimdi. Ulan Adanalı, Durmuş'un piçleri. Başıma ne işler saldınız" diyerek mırıldandı."
Oruç Baba Mekanı’nın tarihçesi:Bir-iki ay önce Dert Köşesi/Dert Ortağınız ünvanıyla bir başka caddede açıldı.Müşteri yokluğundan iflas edince “hileli iflas” yoluyla kapatıldı ve ünvanını değiştirerek yeni yerinde sizlerin hizmetinize girdi.
Bu sıcakta hiç çekilmiyorlar.
Hiç kımıldamayan gözlerimi şunların üzerinden ayırmıyorum ve ayırmayacağım da. Ta ki çekip gidene kadar ikisi de.
Ragıp amca hırsızları salıverecek, diye ödümüz kopmuştu. Hep birlikte bir "Oh !" çektik. Ardından "Sen çok yaşa Ragıp amca" çığlıkları mahalleyi inletti.
Hedeflerim, ideallerim vardı. Amatör olarak yapmış olduğum internet yazarlığında çıtayı yükseltmek, profesyonel yazar olmak, kitap bastırmak, sonra kitaplarımı senaryolaştırmak, Orhan Kemal Ödülünü almak, ün, unvan sahibi olmak istiyordum.
1\. Yolcular bu piyangoda gönüllü katılımcı olmamalarına rağmen, her yolcu piyangodan faydalanma hakkına sahiptır... Yani mecburdur.
2. Yolcular, "Lan gavat!!! Çek elini o benim avradın donu" deme hakkına sahip değillerdir.
3. Yolcular, avradının donuna
Bu basit bir Suç ve Ceza öyküsü değil; ne olduğunu tam olarak tarif edemiyorsam da ironinin korkunç izlerini gördüğümü söylemeliyim.
Şimdi sevgili okurlar (sahi sizler “lar” kadar varmısınız?) RTÜK kelimesinin açılımını unutun, çünkü kelime olarak ne anlama geldiğinin pek bir önemi yok!... Hatta sizinle daha iyi anlaşabilmemiz için bu yazının sonuna hafızanızdan siliniz....
Sildinizmi?
Güzel o zaman, kafadan kazık bir soru ile başlayayım..
Bay Kuschmann şaşkın , çaresiz Aylin’e bakıyor, söylediklerini anlamaya çalışıyordu. Sonra beni çağırdı.- söyle bakalım ne diyor bu, neden ağlıyormuş anlat bana dedi. Ben biraz Almanca biliyorum ya başladım tercümeye – wir sind keine Maschine , wir sind Menschen, geht nicht, geht nicht ,( bir an durakladim neydi
Ünlü bir yoga merkezinden yakın dövüş eğitimi vermem için davet aldım .
“Türkiye nota yedi” Dünyanın önde gelen çevre koruma örgütlerinin baskısı sonucu, Birleşmiş Milletler (BM) son 2 yılda Türk polis teşkilatının bilinçsiz ve aşırı derecede biber gazı kullanması sonucu ozon tabakasında oluşan hasar nedeniyle Türkiye’ye nota verdi…
Kafesinden yeni çıkmışçasına önce bakar şöyle bir gözlerinin içine , ardından eski şaşkınlığına geri dönüverir ...
Fabl türü hayvanlar alemindeki olayları mizahi bir şekilde anlatan, ders verici bir öyküdür.
Bu, onu son görüşümdü. Ya da en azından, ben öyle olmasını umuyordum. Aynı gece, apar-topar evi terk etmiş; birkaç gün otellerde idare ettikten sonra, küçük bir daire kiralamıştım. Sessiz, sakin, olaysız ve en önemlisi Ege’siz, yirmi iki mutlu yıl geçirdim. Bir sabah kapı zilinin çalmasıyla, her güzel şey