Cani Sevgililer
Onu ayrılmaya bir türlü ikna edemiyordu. Sonunda onu ortadan kaldırmaya karar verdiler
"Gelecek, şimdinin geçmişidir, sadece daha pahalı." - Oscar Wilde (kurgusal)"
"Gelecek, şimdinin geçmişidir, sadece daha pahalı." - Oscar Wilde (kurgusal)"
Onu ayrılmaya bir türlü ikna edemiyordu. Sonunda onu ortadan kaldırmaya karar verdiler
kuşların aile hayatını sembolize ederek toplumda çocuk eğitimi ve ana babalık üzerine bir söylem
Hande ile Cemil çocukluk arkadaşlarıydılar. Gece yarısına doğru kocasının uyuduğuna emin olduktan sonra gidip sokak kapısını araladı
Ahlak Bakanlığı Yalandan Arınma Başkanlığı Bakırköy Şubesi kapısından ilk kez girdiği için çok heyecanlıydı; Bugüne kadar söylediği yalanlardan kurtulma şansı yoktu ama bundan sonra artık gerçeklerle yaşamak istiyordu.
İldeki santral memuresi, ilçedeki santral memuresine anlatıyordu.Sizin santralınızda erkek bir memur var. Her karşılaşmamızda ben Anadolu'nun ender yetiştirdiği bahadır delikanlılardan Önder diyordu.
koskoca gezegen neden yok oldu diye bana soruluyor olması çok enteresan… ben yok etmedim! hayır, bütün o olup bitenlerle benim hiç bir ilgim yok… ama her şeyi gördüm, duydum…
Değil desem ne değişir ki ? Tut ki değil dedim , bu yetkililerce kabul edilecek mi ? “Değil” demek değil mesele , mesele direnmek meselesiydi ve biz bunu yapamadık .Artık ne desek boş , “dostların karnı açtı kıydık menekşe parasına”
o devlet başkanının neden ortalıktan kaybolduğunu açıklamak bana zor gelecek fakat bunu yapmak zorundayım. zamanında benim ve diğerlerinin üzerinde bir baskı vardı, doğru bu ama aradan oldukça uzun bir zaman geçti…
"Parmaklarım ince benim, borunun içerisine elim rahatça sığıyor diye orada iş verdiler bana". Ne güzel diye geçirmişti içinden, ince parmaklı damatmış bizim de kısmetimiz. Rahmetli beyinin de parmakları inceydi, "inşallah bizim rahmetliye benzemiyordur heryeri" diye mırıldandı teyze, talihsiz kızına bakarak.
Gülümsüyor. Öyle masum ki bu gülümseyiş… İlk tanıştığımızdaki gibi… Sonraları bu gülümsemeyi esirgiyor benden, esirgediği bir çok şeyin yanında. Fakir bırakıyor beni. Rahat uykuları esirgiyor, anlamayı, anlatmayı...
1957 dünya kupası final maçına çıkmıştık, Fas'ta… stadyum onbinlerce kişinin bağırış çağırışıyla inliyordu.
Gerçekleri görüpte konuşamamak, konuşupta görememekten her zaman daha acı verir insana. Savaş insanın vücudundaki tümör gibidir, yavaş yavaş etrafındaki organları da sarar.
Soğan acı acı konuştu.
“Biliyorsunuz ben her evin mutfaklardaki vazgeçilmeziyim. Bensiz yemek yapmaya başlamazlar. Beni soyarlarken gözyaşı dökerler ama geleceklerini tayin eden oylarını verirlerken aynı duyarlılığı göstermezler!
kısacık bir andı yaşadığım. ne yapacağımı bilemediğim belki de. bildiğim ya da sonuna kadar. yapamadım işte ama. toprağı ateş körükledi. körüğü toprak...
Bâb-ı Âli de gezmenin keyfine vardıkça,öğrenmeye olan hevesim gün geçtikçe artıyordu.Avare gezdiğim,zamanı hoyratça kullandığım günlere,saatlere,anlara acımaya başladım. Eyvâhlarım,eyyâmlarım artıkça arttı!!.Otelde ki odam, artık bana dar gelmiyordu