Pisuar
Gerçekleri görüpte konuşamamak, konuşupta görememekten her zaman daha acı verir insana. Savaş insanın vücudundaki tümör gibidir, yavaş yavaş etrafındaki organları da sarar.
Gerçekleri görüpte konuşamamak, konuşupta görememekten her zaman daha acı verir insana. Savaş insanın vücudundaki tümör gibidir, yavaş yavaş etrafındaki organları da sarar.
Arkalarından medya görevlileri yere dökülen beyinlerini toplayıp bunlardan küpeler yapıp,halkın kulağına asıyorlardı.Kulaklardaki ağırlık,beyinlerdeki sağırlığı artırıyor,kulaklar büyüdükçe,beyinler küçülüyordu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde huzursuz bir uykuya dalmışsa da, boğazını sıkan ilmek, aklını ağrıtan bir düşünce gri dumanlara sarmalanmış uykusundan etti yine onu. Önce mutfağa gitti, loş ışıkta bir bardağı her zamanki yerinden alıp yarım bardak su içti. Nicedir halkı içi hakkıyla doldurulamamış bir başarıya odaklayarak, hırs afyonuyla yaraladığını
Kanayan yaraları hep sevmişimdir.
İnce çiziğin tende yarattığı estetiktir onlar.
mayıs ayı ilkbaharın ayıdır,özlemin,mitlerin,toprağın hareketlerinin....öykümüz de birçok simgeyi bağrında taşıyan anadolu'dan simgesel bir öykü.
koskoca gezegen neden yok oldu diye bana soruluyor olması çok enteresan… ben yok etmedim! hayır, bütün o olup bitenlerle benim hiç bir ilgim yok… ama her şeyi gördüm, duydum…
yolculuk bazan uzun sürer bazan daha kısa.zaman görecelidir,kimi zaman yar ve kişiler de.bir bilet bir otobüste yolculuk ederken başına neler gelir.bu bilet hem bilettir hem değildir.
1957 dünya kupası final maçına çıkmıştık, Fas'ta… stadyum onbinlerce kişinin bağırış çağırışıyla inliyordu.
Bu yazıyı bitirdiğimde, eski bir aşkın küllerini örtmeye çalışırken yakaladım kendimi.
Çocuklara yazılmışsa da aslen öyle değil...
Bir toplumun olması ve burada büyüklerin olmaması önemli olan!
Bizim Mustafa hoca İmam Hatip Lisesini yeni bitirmişti. Yaz Kur-an Kursu için müftülükten izinle bir cami-i’de kur’an- Kerim derslerini vermeye başlar…
" Seninle kalmamı istemediğine emin misin ? " soruyu soran Faruk en yakın arkadaşıydı. Ona bile henüz anlatmamıştı gerçeği, belkide hiç bir zaman anlatamayacaktı.Aslında yaşadıklarının gerçek olduğuna önce kendisinin inanması gerekiyordu.
saçları başları dğınık, saçı sakalı birbirine karışmıştır. Pistir, kirden geçilmez üstleri başları. Beyinleri, gönülleri........
“Aslında kafası karma karışıktı.” “Hatta ne yaptığını, ne düşündüğünü bile bilmiyordu.” “Dahası hayatta bugüne kadar istemediği kadar bu sorunun cevabını bilmek istiyordu.” “Durmadan istiğfar ediyordu.” R
Adam tekrar geldiğinde ben neredeyse kendimi bile bilmiyordum. Gel dedi. Hiçbir şey demedim. Çocuklara baktım. Ağlıyorlardı. Ben başka ne yapabilirdim ki?Sadece tamam dedim.