Öykü > Modern

dramatik

Rüya Belki, Belki Gerçek…

Her aforizma senin ve herkesin içinde bir şeyleri öldürüp, başka bir şeylere hayat verir. Her kadın ancak bir aforizmayı öldürecek yeni bir aforizma söylenene kadar mutlu olma şansına sahiptir. Her kadın biraz yalancı, biraz sahtekar, biraz kırgın yaşar ve çokça aşık olduğunu sanır. Aslında her kadın sadece gerçeğin

karamsar

Günah Keçileri

Erkeğin ölümüyle kaldırdılar sobayı. Doğal gaz döşediler. Odun sobası başka bir evde tekrar açtı gözlerini

karamsar

Yayınevi

herkesi kendi gibi yaşadığını düşünüyordu. herkes onun kadar sıkılır, herkes onun kadar sevinirdi. daha fazlasını ya da eksiğini hiç düşünmedi.

dramatik

Veda Şarkısı…

Babasının kolundan tutup eve sürükledi… Mehmet şaşkındı, içeri girdiler. Etrafa baktı, ev Sibel’in bıraktığı gibiydi, onun gibi kokuyordu, her duvarda onun fotoğrafı vardı. Salonun ortasında durdular. Mehmet “eksik olan tek şey sesin” dedi usulca. Barış kumandanın düğmesine bastı… “işte artık sesi de burada” dedi babasına.

karışık

Çiğ Gözlünün Yanında

Karanlık, güneşin batmasını nasıl evecenlikle beklerse, biz de onun gelmesini aynı sabırsızlıkla beklerdik. Yalnız o aralar bu denizin kıyıları, şimdiki gibi utanmaz değildi. Bu sahillerde Tanrı’yı gücendirecek hiç bir şey olmazdı. Sabah yürüyüşü için çıktığınızda geceden kalma sevimsizlikleriyle kondomların denizin yüzeyinde içlerine su alarak şiştiklerine rastlamazdınız. Bunu hatırladığımdan

karışık

Pardon

Sabahın bu erken saatinde üstümde şortum, iskeleden denizi seyrediyorum. Arkamda iki kadın şezlonglarına uzanmış konuşuyorlar. Üçümüzden başka kimse yok kumsalda. Bütün tatil köyü henüz uykuda.
ERDEN ERKİN

olumsuz

Sanal Tanışma

Öyle bir zamanda yaşıyorduk ki,ne o aşkı, ne o Leyla'yı, ne de Leyla olmaya layık kızları bulmak çok zordu.Leyla çöllerden kaçıp diskoteklere düşerken, Ferhat dağları sanki, o saf,temiz sevgiler sel olup aksın diye delmişti.İnsan yüzünü bile görmediği yan yana gelip konuşmadığı, huyunu dahi bilmediği birine nasıl aşık olabilirdi?Çağ

üzgün

Kayıp

“Ellerim boş dönüyor bana.” Bu sözleri sen söylemiş olabilir misin bana? Tarzı seninkine benziyor. Ne önemi var ki; dedim sonra.

üzgün

gidiş dönüş bileti

Gündelik şeyler anlatıyordu dostu. Bekliyordu adam. Bir askerin beceriksizliğiyle ilerleyen dostunu bekliyordu. Kopacak fırtınanın savrukluğunu bekliyordu. Kent insanının içine düştüğü bunalımlarla koştuğu sokakları bekliyordu.

karışık

Kapılar

Başka şeyler düşünmeliydi. Zamanı geçirmeliydi sadece. İki saat daha bekleyebilirdi. Ne vardı ki? Daha önce de beklememiş miydi? Birinin çıkıp ona al işte, bu hayat senin. Doya doya yaşa, demesini beklemişti

Başa Dön