Öykü > Yeraltı

olumsuz

Sabırsız

sabırsız olduğumuz kadar küstahta olabiliriz sanırım.
ya sabrederken çıldırma ya da çıldırmışken sabretme yetisine sahip olan sadece insan. yeterli olacağını düşündüğüm binlerce lafın sözün aslında daha neye yettiğini dahi bilmiyorum sanırım. olası bir küfür sanırım ağzımda sakladığım bakla.

karamsar

Lanetim!

Peki bu dünya için niye mi bir şey yapmıyorum? Ah! Kör baylar siz gerçektende körmüşsünüz. Bu dünya için bir şey yapmak ha! Hah hah ha. İşte şuan gerçekten keyiflendim. Bu dünya için nasıl bir şey yapabilirim? Bu bayırdan aşağı kayan kamyonu bir çocuğun t

nötr

ve Dilenci

kapı çalıyo.. yada zil.. ne diyosanız.. benim için fark etmiyo.. ikisininde çalmasından nefret ediyorum.. iksinide sökmeyi çok ciddi anlamda düşündüm.. ve şimdi bu konuda mantıklı bi teori üretmeye çalışıyorum.. başarırsam kapısız ve zilsiz bi evde son derece sorunsuz bi şekilde yaşayabilirim..
kimsin..
Benim..

karamsar

İntihar Planı

......Geriye sadece zehri içeceğe katmak ve izlemek kalıyordu. Kolay gibi görünüyordu ama hemen sonuca varmayacaktı, önce denemeliydi. "Başlamazsan bitmez" hep böyle söylerdi babası......

olumsuz

Fabrika

Uzakta kalmış. Sevilmeyenlerin arasında yaşamış.

olumsuz

Karakol 2

-Beyler canı sıkılan iki kişi yardım etsinde, sorgu var.Bir esrarkeşi konuşturacağız.Meraklısı varsa buyursun.-

olumsuz

Sırada ki Gelsin

Hadi konuş, bizi fazla yorma.Ne yaptıysan yaptın, bizi ilgilendirmez.Sadece anlat.Bir an önce konuş da kurtul.Duymuyormusun, bu sesler senden çıkıyor.İnliyorsun, ağlıyorsun çocuk gibi.Buna bir son ver.Delikanlı ol ulan.Adam gibi anlat bize.

karamsar

Son Çıkmaz

Son çıkmazdayım. Kafam bulanık bir su gibi. Beceremediğimden, artık yaşamamayı yaşamaya başladım. ...

olumsuz

Kova

Kadın gözyaşlarıyla stüdyodaki bir kapıya bakıyordu.Karizmatik sunucu: 'Sence gelecek mi?' diye sordu kadına.
Ama kadın büyük ihtimalle söylenenleri duymuyordu bile..

karamsar

Süzülüyordu Kente O Karanlık Gece Gibi

Tepeden bakıyordu şehre,beyazlar giyinmiş o yüksek tepeden...Yirmi dört saat o beyaz elbisenin üstünde otururken kenti izliyordu o siyah lekeyle.Kucak açmıştı kimsesiz bir dağ,sarmıştı kollarıyla,unutması için bir daha hatırlamaması için basmıştı sımsıkı bağrına.Kenti dinliyordu kızaran kulaklarına aldırmadan,o kulakları sağır eden insan kalabalığının sesini.Herkes birbirine benziyordu yukarıdan bakınca,aynıydı herkes farklı

olumlu

Yol ve Külahi

"gün sona erdiğinde; ve yolun değil de külahinin yürüyüşünün sonu geldiğinde; yaşamı varmış olduğu amaçlar toplamına ya da eriştiği yerlerin toplamına değil de yürüyüşünün ya da yolculuğunun kendisine eşittir.."

karamsar

İçki İşine Engelse, İşini Bırak da Gel...

Birahanelerdeki, meyhanelerdeki muhabbetleri çok samimi buluyordu, gerçek buluyordu. Orada daha önce birbirini hiç görmemiş insanların yer yokluğundan aynı masaya oturup, kırk yıllık dostlarmış gibi muhabbet etmeye başlamaları, birbirlerine en yakınlarına bile anlatmadıkları sorunlarını anlatmaları, sıkıntılarını paylaşmaları hoşuna gidiyordu. O masalarda hiç kimse olduğundan daha iyi, olduğundan daha dürüst,

karamsar

Ayıraç

Annem demişken. Şu anda karşımda oturmuş televizyonda bir kelime bir işlem yarışmasını izliyor. Bildiği her sorunun kendine verdiği sahte özgüvenle gülümsüyor.

üzgün

Gömlek

kelimelerimin, şöhret harfleri suspus olmuş, susuzluk pususunda, pusulası şaşmış şaşı bakan şaşırmış insanlara, zindanlara tezat özgürlükler, dışarda, masumiyetin mahkumiyeti...

Başa Dön