- KATRE -
Icimizdekiler...
|
|
Kutu Kutu Pense
(Orkun Levent BOYA) |
İronik |
| |
“Apartmanları bilirsiniz…
Hani o eski sempatik komşuluk ilişkilerini, içinde barındırdığı kutulara tepiştirerek yok eden apartmanları…
Bırakın cücüğünü soğanın, zarının bile kapısından sarkmaya cesaret edemediği komşulukların yaşandığı; kapıların düşüncelerden önce sürgülendiği; yağmurun düşleri uyandırmasını önlemek için hava kararmadan çekilen rengarenk perdelerin süslediği apartmanlardan bahsediyorum… Nerede “Yırtık Saadet”, “Falcı Hatice”, “Bakkal Kemal”, “Sünnetçi Suphi” ve pijamasından önce yaşlanan “Esat Amca”…
Hepsi, ama hepsi, anı artığı olarak süslüyorlar sadece kırılgan tebessümleri, apartmanlardaki onlarca kapının ardındakilerin kırılganlıklarıyla kol kola girerek…
Ama ne yalan söyleyeyim, apartman yaşamının da kendine has sempatiklikleri yok değil… Mesela, hiç unutmam, birkaç yıl önceydi”
|
|
Baba İle Oğul"un Kaderi
(Emine SEVİNÇ ÖKSÜZOĞLU) |
Toplumcu |
| |
HENÜZ YENİ DOĞMUŞ OĞLUNU BIRAKARAK, 1985 YILINDA ŞIRNAK'A ASKERLİK GÖREVİNİ YAPMAYA GİDEN VE BURADA ŞEHİT DÜŞEN BİR BABAYI, SENELER SONRA AYNI TOPRAKLARDA VATAN BORCUNU ÖDEMEYE GİDEN OĞLU HAKKI'NIN DA TIPKI BABASI GİBİ ŞEHİT DÜŞMESİ KONU EDİLİYOR. |
|
Kış Günlüğü
(Orkun Levent BOYA) |
Anı |
| |
Bir de; inceden bir yağmur düşüyor mangalın üstüne. Hani, senin o çok iyi bildiğin ve çok sevdiğin çisi türünden Ankara yağmuru var ya...
|
|
Deve ile Yılan
(Orkun Levent BOYA) |
Didaktik |
| |
Pazar yerindeki sepetinden sızarak uzaklaşan kobrayla, kervandan kaçan deve şehrin dışında, çölün başlangıcında karşılaşmışlar. Yılan devenin tabanından ürkmüş, deve ise, yılanın dilinin ucundakinden. |
|
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar
(eylül) |
İyileşme |
| |
Aslında kısa karşılaşmalar olmuştu; kaçamak, bencil, vakitsiz... Bir an için, nefessiz kalmışçasına boğulurken, nefes aldıracak küçük mucizeler arasındaki buluşmalar. Tıpkı Yusuf'u tanımış olmam gibi... Beklerken... |
|
Bir Avuç Rüzgâr
(Pınar Şafak) |
Pastorel |
| |
Denizle elele verdi, kayıklardan pek çoğunun iplerini kopardı, onları, isteseler de istemeseler de, engin sularda özgürce sürüklenecekleri bitmeyecek bir geziye çıkardı. |
|
Yemin
(Rabia Suluk) |
Toplumcu |
| |
Ellerimden destek alarak yatağının ucuna usulca çöktüm. Ne diyeceğini merak ettiğimi anlamıştı. İri iri açılmış korkulu gözlerini, bir iki kırpıştırıp yorganının üstündeki ellerine sabitleyerek kekeledi:
“Kâbus gördüm." |
|
Yol Ortasında
(Murat Kayali) |
Beklenmedik |
| |
Asıl olan; düşünceler ve düşler, işte böylesine bir anda içiçe girip yol ortasında karşımıza
çıkıveriyorlar.
Mutluluk mu?
O hepimiz için yol ortasında....
|
|
|
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları
yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin
izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin
izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar
dışında— herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.
|
|