..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Kütüphaneler - Yankı

Selami Ceylan - Yankı
Site İçi Arama:


- YANKI -

Kendimi bulduklarım ve kendimi kattıklarım




  Hangi Kışın Karını Haziran'a Sakladın? (FUNDA BİLGİLİ) Sevgi ve Aşk 

Hangi kışın karını, Haziran’a sakladın? Hangi beyazlıkla yüreğini akladın? Ben veremezken seninle yaşananların hesabını kendime, sen kendini kendi gözünde nasıl bağışladın? Zamanın sihirli silgisini hangi elinle yokladın? Sahi hep parmaklarımın arasındaydı parmakların... Hangi vakit becerdin de iki ayrı yüzü, iki yüzlülüğü avuçladın?

  Hiçbirşey Olmak Üzerine (BURCU İNCESU ) Yaşam 

Nasıldır zaman bilirsin, acımasızlığı gözlerinden damlar...Nasılda suskundur kini öfkesi, nasılda beyazdır hissedilmesin diye ateşi...Zamanı en iyi sen bilirsin, birde ben... Ben... Bir gece vakti parmaklarından çığlıklar içinde kayıp düşen arnavut kaldırımlarına bu şehrin ve darmadağın olan ben...Hatırlarsın uluyan bir rüzgar tam o anda; taşın bağrımı deldiği ve beni tuzla buz ettiği o an da saçlarına çarpmıştı, zifiri karanlığından iki yıldız kaymıştı geceye, gözlerin enkaz...

  Sözlerimi Bitirdim / Geleceğim Ol (İsmail Sarıgene) Sevgi ve Aşk 

Geleceğim ol.Geçmişimden alıntı yaparak yürüdüğüm yarınlarımda öznem ol..Göremediklerimi göster bana..Diyemediklerimin sözü, yaşayamadıklarımın özü ol..Mahzeni karanlık nüfus kütüğüme gözlerinin aydınlığını vur..Güz yüzlü çocukların tazeliğini bırak avuçlarıma..Ezberine kat beni..Vur beni adının binlerce anlamına..Savur beni ıslak saçlarına..Sonra da topla beni avuçlarına..Topuklarının sesini bırak susuzluğum baş harfi yalnızlığına..Yazgıma, kaderime düş adını..Kendinden alıntı yaparak değil en yalın halinle düş gerçekliğime..Hadi saçları örgülü halinle süzül geleceğime..Sözlerimi bitirdim..Cümlelerimi yitirdim..Geleceğim ol. Ne “ Elif” umutsuz kalsın ne de “ gül “ bozkırsız..

  Elveda Hüzün (BURCU İNCESU) Sevgi ve Aşk 

Gözlerinde saklı binlerce hayatı , o hayatların her birinden kaçmışlığını gördüm sana baktığım aynalarda …Kanat çırpmayı uzun zaman önce bırakmış hüzün kuşları saçlarında konaklamışlardı, pırıl pırıl güneşli bir yaz ikindisinde elinde avucunda kalmış birkaç parça eprimiş umudu doldurduğun valizinle çıkıp gelmiştin , gelmişliğin az sonra gidecek olmanla yan yana oturuyordu karşımda titreyen elinde zikrediyordu ince cam bardak.Suskunluğundan dinliyordum çok sonraları yaşayarak öğreneceğim hayat denen yalanı.

  Üç Damla Yaş İle Ölen Adam (BURCU İNCESU) Sevgi ve Aşk 

Kapatırken gözlerini ölüme sessiz ve kabullenmiş üç damla yaş indi tenden toprağa.Toprakta üç damla, üç ayak izi geçmişini yalana kaptırmış adamdan arta kalan.Yaptığı hiçbirşeyden sorumlu tutamazdı hayat onu çünkü yok saymıştı doğduğu ilk gün gözlerin

  Arka Mahalle ve Arka Mahalledeki Yüreğin Ahvali (BURCU İNCESU) İstanbul 

Kayboldum bu koca şehirde, saat saat hasretle yaşlanıyorum; bu koca şehrin yedi tepesine de ah ile yaslanıyorum.Yüreğimin dağları tarumar olduğundan beri kalemimde küstü ellerime.Ellerimki birer kelebek zemheriye düşmüş, sonu ilk nefesinden belli.

  Bilemedin Sevgili! (ebru) Sevgi ve Aşk 

Hiç olmadığın kadar yoktun hayatımda ve belki yaşadığım bir hayat bile yoktu.

  Yine Sensiz... (Agathon) Sevgi ve Aşk 

Masa üstü hikayeleri gibiydin bazen. Bir fincan kahve, bos bir vazo veya titrek ellerime sıkıstırdığım bir sigaraydın belki de. Adını koyamadığım bir hayattın, ne siyah ne de beyaz!

  Susuyorsun...devam et... (pelin onay) Sevgi ve Aşk 

..merak edilmeyen bir yürek kaç zaman tutunabilir anıların güler yüzüne..? Tutundum, çırpındım düşmemek için, uçurumun kıyısında bana uzanan elin yoktu, düştüm../ susuyorsun...devam et...

  Aylardır Akıyorsun... (BURCU İNCESU) Anılar 

Tek bir yıldız dahi şavkımıyor karanlığında gecelerimin.Hafızaların duldasız zulasında, ılgın kokuşlu günler biriktiriyorum bir gün dönersin umuduyla.Samimiyetsiz tebessümler dudaklarımda intihar ederken, derin bir acı, içten bir özleyiş ve sığ düşüncel

  yasak aşk (ebru) Sevgi ve Aşk 

Kızmaksa kızıyorum işte; alamıyorum kendimi. Sana olan sevgimden alabildim mi ki sanki... Ne olur bendeki beni susturmamı isteme, o sustukça bendeki senin görüntüsü silikleşiyor çünkü...

  Yalnızlığımda Büyüyen Sevdan! (ebru) Sevgi ve Aşk 

Buralarda seni severken, seni tüm aydınlıklarla doldurmaya çalışan ve sonunda yapayalnız kalacak... Buralarda sonunu kendi elleriyle biçimlendiren ve seni sevdikçe yalnızlaşan bir ben var...

  Uçurumlarında Kalan Yalnızlığım (ebru) Sevgi ve Aşk 

Olmadı sözleri çınlayacak kulaklarımda ve her uçurumda kendimi bir kez daha atacağım boşluğuna.Saniyeler süren düşüşüm saatler sürecek biliyorum...

  sevgi oyuncağı (ebru) Yüzleşme 

O zaman nasıl olsa yüreğinizin en taze yerinden söküp değdiğiniz bir başka ten muhakkak bulacaksınızdır... Hep aynı yanılgıya düşecek ama asla özleyen olmayacaksınız... Sevgi oyuncağı bu kadar çokken ve sizde bu kadar sevmeye hevesliyken hayat nasılda baş

  sana olan sevgim, utandırıyor beni yıldızlara karşı (ebru) Düşler 

“Sen! Güneş kız! Parmaklarını kurtlara verme sakın; Sakın... Onlar ki; şu an yalnızlığımda güzellikle dökülen sevgimin damlacıkları, sevda yaşımın kaynağı... Onlar ki; limanlardan, limanlarımızdan çoktan çekip giden gemilerin izlerini bile sildi...”

  leyla ve tilki... (ebru) Sevgi ve Aşk 

...Kalkıp camımı açmalıyım. Usul bir rüzgar esmeli gecede... Saksıda yeni yeşermeye yeltenen çiçekler bende filizlenen seni görüp hasetin doruğuna ulaşmalı. Yaydığım kokuyu alan şu hain iğdeler sen kadar kokamadığı için koparmalı köklerini topraktan.

  Kukla Yaşamlar (ebru) Yaşam 

Ve açıldı perde 1978’ de. Sahnenin girişinde kör hayat zebanileri biletleri çoktan satmıştı bile. Tıklım tıklımdı hayat. Ve tek kişilikti sahne.

  karanlığa uyanış (ebru) Yüzleşme 

Neredeyim ben tanrım. Yerim göğüm nerede kayboldu. İçimdeki tanrıyı kim çaldı benden. Köşeler bucaklar nerelere gizlendi. Gözümden akan bu ıslak şey de ne... Ellerimi kanatan, kulaklarımı tırmalayan ne... Neden aynaya bakıp bakıp gülüyor bu yabancı yüz...


 

 



 






| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yaratıcı Yazarlık | Akademika Kitabevi

| Katılım | Okur Üyeliği | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Sahne Arkası |

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar dışında— herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.