..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Toplum
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Sevdalanalım
Orhan Bani
Şiir > Garip

Hadi, yine öyle bak seviyor gibi, yeniden yak yüreğimi Kızarsın yüzüm, tutulsun dilim, bir garip olalım, sevdalanalım Vakit çok mu geç, sevemezmiyiz, ağarmış saçlarımın suçu benimmi? Varsın geçsin yıllar, ağarsın saçlarım, yine öyle bak, beraber yanalım Pek bir şey söyleme, seviyorum deme, yıllar çok şey aldı, sözüm yok kendime Ben yine suskunum, ben yine sensiz, bir nedeni yok, seviyorum nedensiz Gönül had bilmiyor, yak ki yanalım, dö

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Deneme > Toplum
161 
 Verin Değerlerimi!..  (lütfi akarçay)

Biz "idealler" ile büyüdük,büyütüldük.. "Dava" dediğimiz manevi emziklerimiz vardı.. Kimi zaman "Yeniden Büyük Türkiye" , Kimi zaman "Milliyetçi Türkiye" , Kimi zamanlar da "Bağımsız Türkiye" diye attığımız sloganlar..
162 
 Gelincik Çiçeklerini Gözyaşıyla Sulamak...  (gürsel çolakoğlu)

Şehitlerimizin ruhlarına saygısızlık olur diye normal ses tonumuzdan daha düşük bir ses tonuyla konuşmaya çalışırken, bir dondurmacının sesiyle irkildim. Sonra kalabalığı gören diğer satıcılar; kartpostal, hediyelik eşya ve su satıcıları bir taraftan, yiyecek satanlar diğer taraftan bağırıp duruyorlardı. Sanki bir mahalle pazarının esnafı gibiydiler.
163 
 Ananız Ağladığı Zaman Kağıt Mendil Bir İşe Yaramaz  (Ahmet Zeytinci)

Kimler ağlatır analarımızı, o mübarek insanlara bu kadar göz yaşı revamı? Ha şunu da unutmayalım tabi ki ''Ağlarsa aman ağlar gerisi yalan ağlar.'' diye de bir özlü sözümüz var. Hiç kimse bizi analarımızı kadar dert etmez, yaralarımıza ilaç olmaya çalışmaz. O zaman biz de şarkıda ki gibi ''İyi gün dostlarım siz hele bir şöyle durun, gerçek dostlar beni yerden yere vurun.'' deriz...
164 
 Şah ve Mat  (Veysel Başer)

Bu yazının büyük bir bölümü, darbe girişimin ertesindeki Pazar günü yazıldı. Öyküye dayalı yazılarımı bir hafta kadar bekletir, olgunlaştıktan sonra sitelere asardım. Bu yazımı da, “Yanılgıya düşebilirim,” olasılığını da göz önünde tutarak bir hafta sonraya erteledim.
165 
 Neleriyle Meşhurlarmış  (Ahmet Zeytinci)

Çok önemli bir şahsiyet Şeyma Subaşı hanım, Mısırlı milyarderle, özel jetle, yüzükle meşhurmuş. Şener Şen ağabeyimiz, kendisine layık bir rol bulamamasıyla meşhurmuş. Aleyna Tilki hanım kızımız, çabuk büyümesiyle meşhurmuş. Aziz Yıldırım hep haklı çıkmasıyla bayağı bir meşhurmuş. Serdar Ortaç beyefendi kumar tutkusunun zararlarıyla meşhurmuş... Erkan Petekkaya yazıp yazıp sildiği mesajlarla meşhurmuş...
166 
 Selamün Aleykürt  (Cafer ŞAHİN)

SELAMÜN ALEY 'KÜRT' Bu ilginç başlığa bakıp da tıpkı Ezan-ı Muhammedi gibi evrensel bir parola olan muazzez ve mükerrem selamımızı sağa sola çekip kıvırdığımı ve ona göre yeni bir uyarlama çabası içinde bulunduğumu sanmayın lütfen... Sümme Haşa ne haddime... Bu başlığı kullanmaktaki amacım, enaz bin yıldır kadim kardeş olarak beraber yaşadığımız, sevinçlerimizi, tasalarımızı, mukaddes değerlerimizi ve törelerimizi paylaştığımız, künyelerimizi oluşturan harflerin bile ufak bir yer değişik liğiyle aynı olduğu yani kısacası bir elmanın iki yarısı olduğumuz KÜRT KARDEŞLERİMİZE BİR DEFAYA AMA PİR DEFAYA MAHSUS ÖZEL BİR SELAMLA SELAMLAMAK.
167 
 Giyotin İstiyoruz, Giyotin İstiyoruz!  (Var Samsa)

Eski bir hikayedir, duymuşsunuzdur belki: Tanrı yeryüzüne toplam bir avuç akıl fırlatmış, yeryüzündeki insan sayısı arttıkça, fert başına düşen akıl katlanarak azalmış. Sembolik bir hikaye elbette.
168 
 "Ganimet"i Görünce Uzlaşıdan Vazgeçmek...  (lütfi akarçay)

Dün “ulus(o)alcı Kemalist”, Milliyetçi muhafazakar, Sağ liberal, Dindar muhafazakar, Kürt milliyetçi.. Ama “iktidar koltuğu”na oturup ganimeti karşısına alınca.. Hepimiz “Tek Renk” oluyoruz.. İşte o “renk”te uzlaşıyoruz sadece.. Uzlaşı kültürümüz denizi,pardon,ganimeti görünceye kadar..
169 
 İslam Coğrafyasında Kadın Olmak  (Hulki Can Duru)

Bu ülkede ve İslam coğrafyasında kadın olmak çok zordur. Maganda-arabesk-dinci (MAD) kültür kadını alınıp satılan bir mal, bir “tarla” olarak görüyor ve ona yaşam hakkı tanımıyor. Onu kara çarşaflara, haşemalara, türbanlara, gurkalara, evlere kapatmaya, üç çocuk doğurma sendromuna indirgemeye çalışıyor.
170 
 Bendeyişler - 6  (Nilüfer Aydur)

Sezgi, hayat boyu helezonlar çizerek yürüdüğümüz yola bıraktığımız işaretlerin, gerek gördüğümüzde bulunduğumuz yerden bakarak okunmasıdır. Genellikle işaret olarak ekmek kırıntıları kullandığımızdan okuma güçlüğü yaşarız. Çünkü içimizdeki kuşlar, bıraktığımız bu kırıntılar sayesinde yaşar. Bazılarımız en başından itibaren işaret olarak çakıl taşları kullanmıştır. Onlar sezgileri güçlü ve fakat yalnızdırlar.
171 
 Guvende Degiliz  (Alp Şahin)

Yolda yuruyorsun, bir patlama sesi ve ne oldugunu anlamadan yerde buluyorsun kendini. Burnun kaniyor, dudaklarina kan geliyor, ne oldugunu anlamaya calisiyorsun...
172 
 Kızların Cep Telefonlarını Toplatalım  (Cafer ŞAHİN)

Gençlerimiz özellikle de genç kızlarımız tamamen suni ve sanal bir alemin girdabındalar.Durumları gerçekten vahim ve S.O.S alarmı veriyor!
173 
 Sigara İçen Öldü De... 2  (seyfullah ÇALIŞKAN)

Köylü çocukları sigara bulamadıkları için ağaç yosunu, mısır püskülü ve kuru yaprakları gazete kağıdına sarıp sigara gibi içtiklerini anlatırlar. Büyüdüğüm kasabanın yarısından fazlası tütüncülükle geçindiği için bizler tütün sıkıntısı çekmezdik. Sigara kâğıdı bulmak zordu. Paketle satılan sigaralar bulamadığımız zaman gazete kâğıdına sarılmış tütün içerdik. Tütün sarmak için gazete kâğıdı kullanmışsanız bilirsiniz. Tütün sarmak için hiç uygun değildir. İğrençtir ve tütün değil kâğıdın kendisi genzinizi yakar. Gözlerinizden sicim gibi yaş getirir.
174 
 Dünya Dönüyorsa Ben Niye Duruyorum  (Ahmet Zeytinci)

Sarhoş mu acaba bu dünya? Öyle ya sarhoş olmasa niye dönsün ki? Sarhoş olmaya sarhoş da, acaba içmekten mi sarhoş, aşktan mı, yoksa daha da başka bir şeyden mi sarhoş? Acayip bu dünya, hem kendiyle hem de bizle kafa buluyor. Biz de tutmuş ''Dünya dünya zalım dünya.'' deyip duruyoruz, kendi zalimliğimizi de unutarak.
175 
 Muhteşem 8 Yıl  (Müşerref ÖZDAŞ)

İktidar kayığında iken saltanat kayığının hayalleri kurulur belki ama en son binilecek kayık ‘’ İmam’ın Kayığı’’ dır.
176 
 Kaynana Gelin Kavgaları  (Ayhan Sarıkaya)

Günümüzde toplumsal yara olarak gördüğüm ve sezinlediğim eşlerin geçinemeyip yapmış oldukları ayrılıklarda ; kaynana gelin kavgalarının baş aktör olduğuna inandığım için bu yazıyı yazma gereğini duydum...
177 
 Yağmurları Giyindik Üzerimize  (ismail sarıgene)

Yağmuru Cennet, baharı rahmet kokan vatanıma Siirt dağlarında yedi Mehmetciğimiz gözünü kırpmadan canını vermiştir. O gece yağmur yağmamıştı semadan. Yedi Mehmetciğim yıldızları giyinip vatan için siper oldular kör kurşunlara..O gece, üzerlerine yağmurları giyinip yıldızları ördüler al bayrağımıza. Zifiri karanlığı gözlerindeki vatan aşkıyla aydınlatıp al kanlarıyla nice cicekler ektiler kurak toprağımıza. Dudaklarına bir yudum vuslat şerbetini değdirip adlarını Şehitlik mertebesine yazdırdılar. O gece, yağmur değil; yıldızlar yağmıştı toprağa.
178 
 Kutsala İlişkin  (Nilüfer Aydur)

Bugün yaşamakta olduklarımız ve yakın bir dönemde yaşayacak olduğumuzdan şüphe duymadığımız; insanın yıkımına, kıyımına yönelmiş genel gidişatımız bizi acil olarak bir zeminde buluşmaya zorunlu kılıyor. Özellikle yaşadığımız kültürel coğrafyanın görmezden gelinmesi imkânsız iradi teslimiyetçiliği; hızlı devrimlerin, aşağılamaların, yok farz etmelerin üstesinden gelemeyeceği ve bu sebeple her şeyden önce anlaşılmaya ve kabullenilmese bile, insanlık adına geleceğe yönelik daha iyiyi hedefleyenler için, en azından kendisini tanımaya mecbur bırakıyor bizi.
179 
 Peyami'ye Mektuplar - 1  (Abdurrahman Boyacı)

Yalnızlık üzerine bir kaç kelam vesselam
180 
 Topluma Kültür Adına Bir Şey Veremediğiniz Zaman  (Ahmet Zeytinci)

Televizyon seyretmeyi pek sevmesem de ara ara bakıyor insan, gözünü alamıyor yine de. Bir iki kanalın bazı programları hariç dişe dokunur, kayda değer bir program yok. Laf olsun torba dolsun, diye, insanlara hoşça vakit geçirtmek için, özünde ise hiç bir şey vermeyen realite şovlar, insan metabolizmasını zorlayan programlar.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Biraz Ara
Alp Şahin
Deneme > Toplum
Keşke
Aysel AKSÜMER
Deneme > Toplum
Çocuk ve Et
Tayyibe Atay
Deneme > Toplum
Kadersel Realite
Alp Şahin
Deneme > Toplum
Emekli Meselesi
Tayyibe Atay
Deneme > Toplum

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.