• İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey |
1
|
|
|
|
Farkında mısınız, insanlar akıllı cep telefonları ve bilgisayarların başında vakit geçirmekten doğallıklarını yitirdiler, halada yitiriyorlar... Geçenlerde Kızılay Durağından bindiğim metroda yanımda oturan delikanlıya yan gözle baktığımda oyun oynadığını gördüm. Son durağa kadar başını kaldırmadan, sağa sola bakmadan oyun oynadı arkadaş... |
|
2
|
|
|
|
İyi ki var oldun. Olmasaydın olmazdık. Tarih seni unutmayacak. |
|
3
|
|
|
|
Ne zıkkım şey değil mi?
Doğdun, dünyaya geldi. Sana soran eden olmadı bak arkadaş, doğacağın gezegen şu, kısıtların bunlar, doğduğun zaman bu olacak, doğduğun ülke şu olacak, annen baban bunlar, bir de akrabalar vs vs
Bu konuda hiçbir tercihin yok. Adını seçme tercihin de yok. En azından belli bir yaşa gelene kadar. Kaldı ki o yaşa geldiğinde o isim sana namus lekesi gibi yapışıyor da. Değiştirebilmek için tüm çevreni çerçeveni de değiştirmen lazım. |
|
4
|
|
|
|
Başka bir isimle de anmak isterseniz Maganda da diyebilirsiniz... En büyük özelliklerinden birisi ki aslında müthiş bir özellik olup şimdiye kadar onlardan başkasında da görülmemiştir, evet sıkı durun söylüyorum ’’Okumadığı ve araştırmadığı halde her şeyi biliyor olmak.’’ Bu özellik şimdiye kadar onlardan, yani kırolardan başkasında görülmemiştir... |
|
5
|
|
|
|
Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak en önemli unsur? |
|
6
|
|
|
|
Ekonomik değişim beklediniz, olmadı… Koalisyon tadında herkesin ortak noktada buluşması şansı oldu, olmadı… Parti levhası desen 1938’den beri kimseye hayrı yok… Demek ki nereye geliyoruz? Bu işler sizin bildiğiniz gibi olmuyor. Olmayacak da… |
|
7
|
|
|
|
Defalarca eski yazılarımda da yazmama rağmen, hala bir şey neden, niye şimdi oldu, neden gözümüze sokuluyor diye düşünmüyor, aksine insanlık dışı bir haber gördüğünüzde hemen galeyana gelip asıp kesiyor, çarmıha germenin çare olacağını sanıyorsunuz. |
|
8
|
|
|
|
Birinin ölümüne üzülmemizin, kendi ölümümüzden korkmamızın tek nedeni bir başlık altında toplanır esasında. |
|
9
|
|
|
|
Olumsuzluk içeren yukarıdaki cümleleri olabildiğince çoğaltabilir, sayfalar dolusu olumsuz cümlelerden dünyanın en yüce dağını oluşturabilirsiniz. |
|
10
|
|
|
|
Kim gerçeğin peşinde? Siz peşinde misiniz? Yoksa peşinde olduğunuzu mu sanıyorsunuz? Ya da belki de gerçeğin peşinde olduğunuzu, gerçekten başka bir şey ile ilgilenmediğinizi mi söylüyorsunuz insanlara. Kendinizi dışarıdan böyle birisi olarak görünür kılmak olabilir mi acaba amacınız? |
|
11
|
|
|
|
eh bu gün de gördük pazarımızı!.. |
|
12
|
|
|
|
Bu ülkede taklit konusunda iki farklı görüşle karşılaşıyorum. Küçükler büyükleri, zayıflar kuvvetlileri nasıl taklit ederlerse, geri kalmış, fakir milletler de gelişmişleri, zenginleri öyle taklit ederler. |
|
13
|
|
|
|
Beni kertmediler, ama bilemem sizi ya da başka birilerini beşikte kerttiler mi kertmediler mi? ’’Beşik kertmesi, erkek ve kızın daha beşikte bebekken, gelecekte evlenmesine dair verilen karar. Dede Korkut Kitabı’nda geçer. Anadolu’da bu gelenek şöyle işler: Bir kızın doğum haberini alan ve bu kızın ailesiyle akraba olmak isteyen erkek ailesi, kızın ailesine bir beşik yollar ve söz kesilmiş olur. Beşik kırdı da denir.’’ |
|
14
|
|
|
|
Ölümü Unutarak Yaşamak
Sana bir sır vereyim mi?
Öleceksin… |
|
15
|
|
|
|
Ortaya konacak hiçbir çaba, yapılacak hiçbir değişiklik, dokunacak hiçbir sihirli değnek insanlar için mutluluğu ve huzuru sağlayamaz.
Bilimsel olarak ya da matematikle fizikle açıklanamayacak olgulardır bunlar. İspatı yoktur bunların, teoriden ibaretlerdir. Her denekte farklı sonuçlar veren, farklı anlamlara tekabül eden bir veri asla bilimsel olamaz, göreceli olan şeyleri de kriter alıp özelden genele yayamayız.
|
|
16
|
|
|
|
Üremek doğmuş olmanın intikamıdır. |
|
17
|
|
|
|
Yazarın Okuyucuya İhaneti |
|
18
|
|
|
|
Kimi kendi ideolojimizden görmüyorsak, onu düşman kabul ediyoruz. İyiliklerin, güzelliklerin, vatan ve millet severliklerin tekelimizde olduğuna inanıyor, bizden saymadığımız herkesin de bunlara düşmanlığından zerre kadar şüphe duymuyoruz. |
|
19
|
|
|
|
Yine bizim tarafımızdan fazla abartılmış bir tezahürat vardır bilirisiniz ’’Avrupa Avrupa duy sesimizi işte bu Türklerin ayak sesleri Türklerle kimse başa çıkamaz Avrupa Avrupa kolla kendini.’’ Elli ya da altmış senelik futbol tarihimizde, seksen milyonluk bir ülke olarak bir iki geçici başarıların haricinde pek de dişe dokunur sonuçlar alamadığımız gün gibi aşikar... Bu tezahürat biraz da AB ye yani Avrupa Birliğine sitemdir anlayana... |
|
20
|
|
|
|
Türk Dili ve Edebiyat’ı eğitimini değerlendirmeye alırken, öğrencilerin ilgisiz kaldığı, hocaların görmezden geldiği koridorlarda tohumu atılıp filizlenen; ama kökleşmeden yitip giden büyük emeklerin ve özverilerin ürünü olan edebiyat dergilerinin yaşam mücadelelerini anlatmamak haklısızlık olurdu.
|
|