Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
Ama sevdanın azı çoğu yoktu ki benim kalbimde zaten. Ya sevilirdi yada sevilmezdi, aşk işte bu kadar basitti. Oysa sen zannettin ki, sadece sana özeldi bu sevgi, yok değildi… şimdi sana olan sevgimi anlatacağım diye yalanlara gerek yok. İlk kez bu kadar çok sevdiğim değildin ama hep ilkleri yaşadığım sendin. İlk kez sınırlarımı aştığım, ilk kez bu kadar cesur olduğum, ilk kez birine bu kadar yakın olmaktan çekinmediğim, ilk kez sevdiğimi haykıra haykıra söylemekten çekinmediğim ve daha pek çok ilki yaşadığım sendin… Seninle olmak güzeldi, yıllardır kapalı olan kalbime iyi gelmişti. Samimiyetin ve sıcaklığın kalbimdeki buzları eritmişti. Çokta benziyorduk birbirimize zaten, çabuk tamamlamıştık birbirimizi. Seninle beraberken yaptığımız herşey büyük bir mutluluktu benim için. Yıllardır kimseye açmadığım kalbimi sana niye açtım bilmiyorum ama yıllardır biriktirdiğim tüm sevgimi sana verdim ve sanırım bu kadar çok sevilmek sana ağır geldi. İkimizde birbirimize hayat hikayalerimizi anllatmıştık taa en başta. Sen hep sevdanla yanlızlığa bırakılmıştın, bense zaten daha önce birkez sevmiştim ve onuda ailem yüzünden kaybetmiştim. Evet sen bu kadar sevilmeye alışkın değildin belkide bu yüzden sana yapılanı sende bana yaptın ve yarı yolda bıraktın. Bendeki sevgiden korktun, kalbin göze alamadı bu kadar sevgiyi, ne dediysem kâretmedi ve sevgin beni iki kere terkettti… Bahanene gülüyorum diyorsun ki, “seni sevdim bu yüzden uzaklaştım ve birine bağlanmaya hazır değilim” mazeretlerini anlayamadım ve hiçbir zamanda anlayamayacağım. Sevgide ve aşkta planlar yokki. Kim evet hazırım diye sevmiş ki? Kim aşkının kaderini çizebilmiş ki? Ben yarını göremiyorum sevgili, hep seninle mutlu olduğum bu anı yaşadım, yarını yarına bırakmıştım… velhasıl sen beni anlamadın bende seni. Kim haklı kim haksız bilinmez, ben sadece düşünmeden sevdim ve kalbime sınır çizmedim, kural koymadım, sevebildiğim kadar sevdim…. Sen… kalbime destursuz girdin, destursuz çıktın. Sen kalbime en büyük aşk kazığını attın. Kimsenin acıtamadığı kadar canımı acıttın. Hani ilkimdin pek çok konuda demiştim ya, işte bunlarda da ilk oldun. Anlayacağın mutluluğumda da mutsuzluğumda da başrolüoldun. Biten bir aşkla ilgili konuşulmaz belki ama sanki karşımda sen varmışsın gibi kendi kendime konuşmaktan, sanki sesimi duyacakmışsın gibi içimde senle konuşmaktan yoruldum. İşte şimdi yazdım ve en azından içimde biriktirmekten, yük yapmaktan kurtuldum. Sen beni hiç duymadın ve bu satırlarıda görmezsin ama olsun ben en azından yüklerimden kurtuluyorum…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ayşe Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |