"Bir kitabın kaderi okuyanın zekasına bağlıdır." -Latin Atasözü |
|
||||||||||
|
“yaz hadi ellerime” “neyi” “hadi bana gelmiyecekmisin” “hayır! Öfkem sensin” “komik bir özlemsin sen,ben ne diyebilirim” “özlemime dokunma yakacaksın suçlarını sonra” “hadi! Yaz ellerime” “neyi? Olmayan sonsuzluğunu mu?” “bırak gitsin” “önce sen,duyumsa ve git dünyamdan” Yezitlikle yüklenmiş kanlı bir kılıçtı yüzümü yalayan.tasasız ve güvensiz ve yenilmiş bir öfkeden kaçmalıydım.kendi susuzluğumu özlüyordum.herşeyi anlıyordum.bir öfkenin kaldırım taşlarına kafasını çarpmış haliydi özgürlük tutkusu.bütün nefretim basit bir iskambil oyununa dönüyordu.bir as çürük ruhlu masaları kolayca kırıyordu.elimde yanliş bir gözyaşı tanesini tutuyor ve kendimi kapıyordum.ne yapmaya çalışıyordum.süpersonik akrepliğime mi güveniyordum?nükleer suçlarda korkmayacağıma mı güveniyordum? Özgürlük ve kaçış tutkularında pörsüyordum.şemsiyem deliniyor ne nükleer yasakları sızdırıyordu sarhoş gövdeme “seni senden çalacağım” “yapamazsın” “saçlarıma dikkat et!” “suçlarına dikkat edeceğim” “hadi ama yaz ellerime” “hayır!” “komik bir özlemsin sen!” “seni yakmak istiyorum” “yaa! Küllerimi ne yapacaksın?” Meydanlarda sinir harpleri kazanarak ün yapmış yaşlı bir mareşal olarak ölmek istemiyordum.kafasını duvara yapıştırıp bilgileriyle süzülen bir hiç olmak istemiyordum.bağlılığına güvenip saplanmış ve çürümüş olmak istemiyordum.sadece bir rüya olmalıyım.gerçeğe dönüşecek ve onu küçük darbeleriyle deviren bir rüya.başka bir yön göremiyorum artık.sen sadece konuşuyorsun.gerçekten kaçıyorsun.benim ruhuma sahip olarak nereye kadar büyür hacmin.herşeyi anlayabiliyorum bak.bir öfkenin duvara çarpmış haliydi savrulma tutkusu.nefretim basit bir savaş oyunuydu.sen gövdeni alıp gitmeye mecbursun sevgili ruhum.ben bir as olacağım mecburen.kendi gerçeklerimi ne kadar ne kadar sürsen sarhoş gövdeme,o kadar yokolacaksın.yolların çekiciliğine bakıp söylenerek. “seni senden çalacağım” “sinirlenmemelisin” “hadi uzatma çiz ellerimi” “hayır! Öfkem sensin” Bulutlar neşeli geliyor bana bu şafakta.gerçekten öyle mi? Yoksa çok mu susuz kaldım?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © selim koç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |