..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın her anı hakkını ister. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Fantastik > selim koç




2 Kasım 2011
Yazdıklarıma İnanmanızı İstemiyorum Kuşağı  
selim koç
"şaşırmayın yanılgıma.yanılmak benim yükleme haddimi belirler her zaman"


:BDAJ:
Bir kuşaktı o zaman.kanatların üzerinde yanlış ifadelerle dolu.ben seni niye tanıdım rüya?
Hülya adlı kızdan önce mi olmuş tu? Hatırlayamıyorum.o gün hülya yı vurduğumu biliyorum
sadece.beni aldattığına inandım hülya nın.gerçek neredeydi? Sapla zamanı birbirine karıştırdım.hülya
yı öldürdüm ben.kelebek bıçağını sustalıya tercih ettim.hülya da beni başka birisine tercih etseydi
diyorum.tersi olmuştu.hayatı ters yönden baltalamıyor muyuz zaten? Hülya yı vurduktan sonra; ki
öldüğünden kesinlikle emin değilim; bara gittim.bizim çocuklar oradaydılar.emin ağabeyi eskiden beri
severim.başka kim vardı? Dursun,Nihal,Salih,İlyas,iki tane de kız vardı.tane tane gözlerine bakıyordum
kızların.hemen masaya oturdum.barın sahibi ismet hoca kasa hesabini karıştırıyordu ve onun kafası
her zaman karışıktı.hülyanın öldüğüne emin değildim.kanatlarım üzerinde yanlış ifadelerle dolu kan
damlaları var.tanımamalıydım seni rüya.ben kabus ile arkadaşlık ettim yıllarca.rüya sen benim kabusum
olmaya özendin.çok özenticisin! Neyse,konudan kopmayalım.kızların biri hemen kalktı.narin ve hoş bir
vücudu vardı.”ilk hedefim güzel vücutlardı” her zaman da böyle olmuştur.diğer kızın vücudunu henüz
görmemiştim.geleneksel pipomu yaktım ve gözlüğümü düzelttim.masada felsefe yapmaya
başladım.hayatı ters yönden baltalamaya başladım.diğer kızın adı Nuray dı.nihal ve dursun kendi
aralarında fısıldaşıyorlardı.salih ve İlyas ın beni dinlemediğine yaşım gibi emindim.emin abi ise
bardaki diğer narin vücutları kesiyordu.gözleri sustalı gibi kesen emin ağabeyin kesişi beni elbette
ilgilendirmezdi.ben bir kelebektim ve nuray’ın gözlerinde kozamdan çıkma hazırlığına
girişmiştim.nuray bana bakıp gülümsüyordu.bir katili sevecek kadar saf bir miydi? Tam bana göre.
Ah! Ben seni niye tanıdım rüya? Sevgilin olamam ben..salih ve murat izin isteyip masadan
kalktılar.ilyas, ”yarın erken geleceksin unutma” dedi.zaten kendisi otoriter bir bozukluktur.”ha!”
dedim.defoldu gitti.iyi ki bana bir iş ayarladın dostum!ne işi olurdu ya! Ben işletme mezunu bir
ressamdım.git muhasebecilik yap! olur mu? Hülyadan önce tanıdığım rüya yı bu ressamlık
tartışmasından ötürü kelebeklemiştim.inanmazsanız inanmayın! Hayat belirsizlik yüklü bulutlardan
oluşur.bu bulutlar birbiriyle çarpışır ve ortaya çıkan şimşekler bize düzenle iyi geçinmeyi öğretir.bize
işletmeci,profesör,endüstri mühendisi,bar patronu,müteahhit olmayı öğretir.bunda usanmazlar..rüya
da böyle bir şimşeğin çakmasıyla yerle bir olmuştu.onun şimşeği çaksaydı ben ölecektim.şans
meselesi bu.yaşamak için öldür.hülya yı bir erkekle gördüğüm gün bir bunaltıya saplanmıştım.rüya yı
bir otobüsün içinde gördüğümü zannettim.sonra bayıldım.ayılmadan önce beynimin benden dışarıda
olduğuna yemin edebilirdim.ayıldıktan sonra bile bunu iddia ettim bir süre.öyle bir bulantı,rüya ve
kabus.orgazm olurken bile düştüğümü hissediyorum.beni yaralamayacak bir orgazm yaşanabilir mi
acaba..Nuray? Onu gitgide daha fazla merak edyordum.gitgide daha çekici geliyordu.herkes kalkmıştı
masadan ve bir o kalmıştı yanımda ve bir o bilmiyordu benim felsefi atıklarımı.nuray ı bir koza içine
hapsetmeyi şiddetle istiyordum ve emin abi bir kızı inceden götürüyordu.dünya bizim için sadakatsiz
bir yerdi.uygun bir gezegen aramalıydık belki.halbuki yaşam içinde ortaya çıkmayan tuhaf renkler de
vardı.o gün gerçekten de hem hülya yı hem rüya yı görmüştüm.ama gerçekçiliğe kapılmış bünyem
beni sadece ilkine inandırdı.işte hep böyle devam ediyorduk bir şeylere.katillik bile insanı
susatmıyordu.tenimde garip bir yük vardı.bir an için kendimi ikinci dünya savaşının ortasında
bulmuştum bu akşam.nikolay ivanoviç nekrasov adında bir teğmendim.st.petersburg yanıyordu
benimle birlikte.ben uçuyordum almanlar geri çekiliyordu.nuray da da buna benzemeyen tuhaf bir geri
çekilme izlenimi edinmiştim.hala konuşuyordum.nuray da dinliyordu beni.emin abi kendinden emin bir
şekilde kızı alıp çıkıyordu.bende bir hedef şekilleniyordu.evet,hayat belirsiz izlerden oluşur.nuray ı bir
inceden götürecektim.yarın da o adi işe gitmeyecektim.nuray ı öldürmek istemiyordum şimdilik.yo!
hayır! Onu hiçbir zaman öldürmek istemiyordum.bir bira daha söyledim.nuray “boşver,kalkalım”
dedi.kabul ettim.dışarı çıktık.hava rüzgarlı ve oldukça serindi.klasik bir şekilde “üşüyorsan ceketimi
vereyim mi?” demeyi düşündüm Nuray a.saçmalık! benden daha kalın giyinmişti.caddeyi sonlamadan
elini tuttum,itiraz etmedi.gülümsüyordu.şans meselesi,yaşamak için atla.kanatların üzerinde artı yüklü
bulutlar.ruh orgazmı,can çekişen onca mantıksızlık üzeri örtülü.balkanlardan gelen son
dalga.üşütücü,aynı zamanda ısıtıcı.sımsıcak bir el.avucum terlemişti.paradoksal niyetimin küçük bir
hatası vardı.şerit değiştirme hatası.gökyüzünün lastik değiştirdiği bir ortamda dünya da arabanın
yağını koymayı unutmuştu.herşeyin ne önemi vardı? Önemli olan belki de bir tutkunun
varlığıydı.”sevgi emektir” diyen manzaralara çoktan dekoder koymuşlardı.yaşamaktan bıktıkça daha
fazla boşalan çoğul bir yanımız var.yan iki batıyordu.hem de ne batış.yan üçe ne demeli? Yaşlı bir
vazgeçiş..kendimi kısa zamanda bulutlarda buluyordum.sanki on kez soluk alıp veriyordum.sadece on
kez ve sanki on defa boşalıyordum.nuray la çılgınca diye tabir edilen bir sevişme
yaşıyorduk.dudaklarımı bırakmıyordu.buna karşılık bacaklarını sıkıyordum.evet, bir katili seven saf bir
hali vardı.hayır! şaşırmayın yanılgıma.yanılmak benim yükleme haddimi belirler her zaman.emin abi
nasıl yanılıyordu acaba.kendimi bir regl denizinde hissettim aniden.sevişmeye bıkmıştım
artık.doygunluk reaksiyonu.zoraki ayrıldı Nuray.gözlerimizle birbirimizi hareketsiz şekilde
süzüyorduk.bu karanlık sokağa giren bir abranın gürültüsü bile bu anı bozamıyordu.içimde bir
öldürme isteği yoktu.nuray gülüyordu.tekrar ona sokuldum.niyetim bu sefer sadece sarılmaktı.benim
adım hiçbirşeydi.aniden karnımda hiçbirşey kadar bir sızı duydum.nuray gülüyordu yüzüme
bakıp.teminkinin aynını yapıyordu.şaşkınca geri çekildim.karadul örümceği de beni takip ediyor,ne
yaparsam o da yapıyordu.karadul şöyle diyordu “bıçagımı alabilirmiyim?” “hayır” diyerek kaçmaya
başladım.karnımda bir bıçakla paslı paslı koşuyordum.ben bir muhasebeciydim.bıçak muhasebesi
yapardım.ah rüya sen benim kabusum musun? Ey hayat! Beni ters yönden baltalıyorsun.bak yine
çarpıyor kalbim.fırıldak bir gökyüzü.hadi koş benimle.hayatım indirimde..nuray beni örümcek ağlarıyla
yakalıyordu ve beni yine öpüyordu.kurtulmaya çalışıyordum hiçbirşeycesine.her yanıma kollarını atıp
beni hapsediyordu.her tarafım kanıyordu.yavaş yavaş bayılıyordum.caddeden bir korna sesi geliyor
ve kulaklarımı kesiyordu.bağırmaya çalışıyordum,bağıramıyordum.gözlerim hafiften aralanıyordu bir
merdiven yukarı çıkıyordum.artık örümcek yanımda değildi.ben inanmıyordum.hareket ettiğime
inanamıyordum.kapıyı şiddetle çaldım.hülya karşımda durmuş gülüyordu.bana sarıldı.hülya nın
elbisesi kan içindeydi.sadece tek bir şey söylüyordu bana.
“çıldırmak için güzel bir gün!”

“rüya ben kötü bir ressam değilim.yeter artık!lütfen kes şu alaylarını!” karnımda bir kelebek
vardı.bulutlar belirsizlik yüklüydü.bir gezegende”şans meselesi” adında bir teoriyle uğraşıldığını ve
oraya gideceğimi yaşım gibi biliyordum.ölüm gerçekten taze kokuyordu…

“rüya,yeter!!!”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın fantastik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aciz ile Hacizin Paradoksal Niyeti
Ölüm Tonu
İroni
The Taxim (İğneler Kuşağı ve Lsd İmagination Express)
Optik Rüya

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ruh İklimleri
O Aşk Sokağında Yaşıyor
Kaptan Reisin Seyir Defteri
Diğer Tarafa Kirişi Kır 2. Koşmak Zamanı
Kabusların Krallığı
Hız! Diğer Tarafa...
Gözlerini Kapat ve Onbeşe Kadar Say
Yoldaki İşaretler
Karanlığın Ortasındaki Adam
Tüm Karşılıksız Aşklara Yönelik Eylem Hazırlığındayken Operasyon Yedim

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ruhun Belgesi Düştü Pencereden [Şiir]
Güz Kurusu [Şiir]
Soğuk [Şiir]
İslam ve Sosyalizm [Bilimsel]
İnsan ve Diyalektik [Bilimsel]


selim koç kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © selim koç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.