Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
tutkular gömülür.sonra dua edilir.üzeri toprakla örtülür.ama yine kaçınılmaz bir tutkunun pençesinde yerimizi alırız.fok balıkları gibi ömür deniz ölüm soğuk ve kavga arasında geçer kıyı umursanmaz... 2.gözlem persona filminin ortasındaydım.ve bir şişe şarap içmiştim.derken kendimi sessizlik girdabında buldum.gözlerim yok kulaklarım yok ayaklarım kollarım ve hislerim yok.kimim ben.sadece titreşimleri algılayabiliyorum.konuşmaya çalışıyor konuşamıyordum.sonra filmin final sahnesi geldi.iki yüz içiçe geçti. iki tuhaf yüz.rüzgar çekti gitti pencereden ürperdim... 3.gözlem aç karna içilen bir cintonik midemi yararak bağırsaklarımdan kana, ordan beyne ulaştı ve bana ait tüm duyguları kamulaştırdı.deprem karası bir silüettim artık.artık bir resmimiz yanmıştı benliğimde senle çekilen,çizilen ya da; beynimin bir hücresinde gizlediğim... 4.gözlem falan ve filan arasında gittim geldim.kartal ve pendik arasında gider gelir gibi.umutla dün arasında gittim geldim zevkle esaret arsında gider gelir gibi.ya hayatın geliri.çoktan dönem net zararında kayıtlandı... 5.gözlem kayıtsız kaldığım bir sonbahar yaşadım.hiçbirşeyi kaydetmedi beynim.umudu unuttum,sevdayı da. tek düşüncem seni bir an önce yatağa götürmekti.sıktım sıktım gögüslerini.canım yanıyor dedin.canımdın zaten.yanan bendim, kaydı unutulmuş... 6.gözlem bira üzerine viski süreci.herşeyi yanlış anladım laf sokmalar ve abartılı konuşmalar sonucunda.senin bir sorunun var evet kimliğinde türkiye yazan her insan gibi.laf mı? şimdi neşeli görünsem,içkide falso yapmasam,her lafımı tartsam sorunsuz olduğuma mı inanacaksınız... 7.gözlem asgari ücret binbeşyüz olsa ülke batarmış.kıytırıktan futbolcu eskisi yorumcu dört yoruma yüzellibin alınca ülke batmıyor.kafası bir milyon olan bir toplum.hem de çok içmeden.ilginç durumlarda feyk atıyoruz.dijital sörfler içinde benliğimiz acıyor acıyor.ilginçsi çok ilginçsi... 8.gözlem sırılsıklam yerlerde gezen bindokuzyüzdoksandört yılındaki sevecen ve anlaşılamayan halime acıyorum.sanki şimdi çok anlaşılmış gibi... 9.gözlem bir rüya görüyorum.bir kenar mahallede yürüyormuşuz.ama kimler yok ki kızkardeşim, eski arkadaşlarım, erbakan hoca, ajda pekkan vs vs.cümbüş ortalık.sonbahar mı yaz mı? bir kısakollu, bir kazaklı geziyorum.belirsiz.herkesin elinde garip sıvılar turşu gibi.yiyecekler.derken bir evde toplanıyoruz.sonra bir kahvede görüyorum kendimi.birinin alacaklısı varmış basıyor kahveyi.adam yanımda.kurşun bana isabet ediyor.ter içinde uyanıp az sonra tekrar uyuyorum.bu sefer bir cennet köşesindeyim.türlü türlü canlılar.sütleri şerbet gibi.karıncayiyen tipli sığırlar,ağ gibi boynuzları olan geyik tipli koyunlar.çeşitli anlatılamaz canlılar.tertemiz modern bir köy,yeşillik,uçsuz bucaksız çiçek tarlaları.hayvanlar bir ara üstüme doğru geliyorlar korkuyorum ama hiçbirşey yapmıyorlar.hayat ta sonuçta bir rüya değil mi.içinde olmak istediklerimiz,istemediklerimiz,ve de mecburen içinde olduklarımız arasında.özlemler ve yıkılışlar,haykırışlar,yumruklar,tekmeler,ve cennet özlemleri... 10.gözlem savaşçı bünyeler gribi az önce mağlup etti ama halsizlikten yorgun ve bitkin.içten çökertme.çökertmeden çıktım desen de halilim,recebim; çıkmak inmek gibi... 11.gözlem saatlerce kumar izleyen gözlerim kumarbaz olmuştu artık.kalpleri bile ortaya koymaya hazır bir hırsız,ecinni bir zaman.gece üç.saat onbire kadar 600 tl kaldıran arkadaş dört saate hepsini geri verdi.tümceler de kazanılıp sonra geriye verilmiyor mu.herşey zihnimizin içinde palazlanıyor.heryerde bir maske.olduğumuz olamıyoruz.hep bir yerlerde konaklama ihtiyacı hep bir şekilde kazanç halinde olma dürtüsü,sürekli beynin parçalanmışlığı hissini kuvvetlendiriyor.duyumsal yoksun bırkma bu hem de bizzat zamanın bize oynadığı. 12.gözlem özlem,bak yapma ama seni seviyorum! anlaşamayız özlem anlaşamayız deyip hala çocukla görüşmektedir ne hikmetse.takmıştır bir kere onun bir iki olumsuzluğuna büyütürde büyütür.ne yapsa faydasızdır çocuk.ama özlem yine de gidemez.özlem özlemin farkında değildir.çocuk da kendiliğinin... 13.gözlem ebu gogoyu fazla kaçırmıştır.sabah uyanır uyanmaz telaşla arkadaşını arar.gece onun kafasını kırdığını düşünmekte endişelenmektedir.oysa öyle birşey olmamışştır.arkadaşı sapasağlamdır.akşam biraz güreştik sadece der kahkahalarla.sezgin ise hapı fazla kaçırmıştır.sabah uyanır ve en yakın arkadaşını arar buluşalım diye.en son kaçta ayrılmışlardı sahi.arkadaşının bir akrabası çıkar akşam öldürmüşler der.sezgin şok olur ağlamaya başlar.bir süre sonra polisler gelir.arkadaşını vuran bizzat sezgindir.sezgin inanamaz.ironi,ironi... 14.gözlem deniz kıyısındaydım.ah bu kadında benim olsa. ah bu da,ha şu da.şu karşıdaki de fena değil.şişman,zayıf,uzun,kısa,kederli,neşeli,esmer,sarışın hepsi benim olsa.ne tür bir dağılmışlık ya da ne tür -maddi diyemem-manevi açlık bu.bizlerin bizlere oyunu bu.oysa bir tanesi bile yanında değildir güneş battığında.şeytan tüyünüz yoktur diye düşünürsünüz.oysa herkes şeytan değil mi.çapraz bir gerekircilik ve sorgu.düşünmüyoruz.ellerimiz halatlı,kanıyor.ruhumuz engin genişledikçe patlıyor işte... 15.ve sonuncu gözlem yük oldu ömrüm bana.giz oldu nefretim. pastanın içine gömülmüş bir ekmek bulamayanım.bulamaç izler üzerinde.vefası gitmiş.bereketsiz zamanlarda.hoyrat değilmiydik.hiçbirşeyi bulamayn,fakir dünyamızda.çevresel şartlar.zaruri,evet.ama zamana meydan okumalıydık.hepimizin katil olmasına gerek yoktu.bu bilinç bize bir hediye diyalektik kendisine meydan okuyan olmaksızın varolmayacak.hiçbirşey bitmedi bitmeyecek. yaşa ey batan güneş bak yine sensiz de yaşanıyor. yaşa ey soluk yüz çünkü artık bir kızılderilisin...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © selim koç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |