Eðer bir kelebeði sevebiliyorsak, týrtýllara da deðer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery |
|
||||||||||
|
Ersin Karaca’nýn ilk þiir kitabý Berneva, Ferfir Yayýnlarý’ndan çýktý. Kitap 96 sayfa boyunca 44 þiiri aðýrlýyor. Berneva, her sayfada yeniden doðrulan bir baharla yüzyüze getiriyor okuru. Þiirlerin usul usul ýþýða yürüyen kararlýlýðý ýlýk bir nefes gibi kuþatýyor sizi. Omuzlarda gittikçe aðýrlaþan bir yaþam yükünü, hasreti, aþký, yaþamýn ve ölümün gizini sakin ve telaþsýz akan bir su gibi duyuran Berneva, þiirde ahengi ve anlamý önceliyor. Öyle ki, þiirde ahenk ve anlam bir müziðin içinde yeþeren, yeþile kesmiþ iki ayrý sarmaþýk gibi birleþiyor, dolaþýyor ruhunuzu. Ersin Karaca, þiirlerinde geleneðin izini sürerken bir yandan da modern þiirin imge ve çaðrýþým esen vadilerinde geziniyor. Sözün beþiði anlamýna gelen Berneva, ismiyle müsemma bir hal içre sözü büyütme, olgunlaþtýrma çabasý içinde. Þair, ilk kitabýnda þiirde farklý biçimleri denemesiyle de bu çabasýný pekiþtiriyor. Þiirin kalbinin vuruþlarýný bazen yumuþak ve sessiz, bazen de sert ve hýzlý bir ritimde dayýyor kulaðýmýza. Þair, bazen duygularýný sereserpe yatýrýyor bir kýyýya, serbestçe býrakýyor mýsralarý; bazen de hece ölçüsüyle bir nizam içinde soluklanýyor þiir. Þiirin örgüsünü bu deðiþkenlik içinde dokuyor, yaþamýn gizlerini yokluyor, derin bir hasretin yalnýzlýðýna aldýrmaksýzýn yöneliyor aþka. Berneva, hýrçýn ve anlaþýlmaz imgeler, muðlak ifadelerle deðil; mümkün olduðunca yalýn ve yükünü atma gayreti içinde bir safiyanelikle yöneliyor sözün yurduna. Sözü beþikte bilerek, söze hürmet ederek kuþanýyor mýsralarý, anlamý sertac ederek ahengin o ferah eþiðinden mütevekkil geçiyor. Eksik sözün tamam olmasý için sözün sahibine göðsünde acz ve þükürle dönüyor Berneva. Yaþam ýrmaðý doludizgin akarken, bakýþýyla, o ýrmaðýn dýþýna taþýverecek kadar sýðmaz olur dünyaya þair. Bu büyük nehrin gürültülü suyunu derin bir kaynaða götüren o biricik aþka gizliden gizliye þöyle sesleniyor Berneva: -yay olabilmem için oklarýmla, yâr, -atýlabilmek için sana ihtiyacým var. (Sagittarius, s.67) Berneva’da söz yeri gelir sýðmaz olur geniþ bir vadiye. Þair, hece ölçüsünün doruklarýnda gezinir yine. esecek herkese o hazin rüzgar, denecek bize de gölgeden geçin, yaþarken dünya’ya sýðmayan bizler. sýðarýz avuca bir dua için. (Sýðýnak Avuçlar, s.60) Berneva’da 11’li ve 14’lü hece ölçüsüyle yazýlmýþ þiirler yer yer mýsra sayýsý bakýmýndan deðiþiklik göstermekte. ah bata çýka yöne aþtým sazlýklarýndan ayaklarýmla sim kýnarla yaktým daðlara ey ceylani bakýþan bin bir fesleðen kokan apardým seni serden seriverdim bahara ah bata çýka yöne aþtým sazlýklarýndan (Sonsuzluðuma Yoksun, s.15) Sonsuzluðuma Yoksun, 14’lü hece ölçüsüyle yazýlmýþ rikkatli, istikametli bir þiir. Bu þiir, sitemsiz yalýn bir özlemin cesur bir fotoðrafý gibi. Sesin pürüzsüz bir iç ahenkle doludizgin aktýðý, iç duraklar ve iç uyaklarla mýsralara serpilmiþ zorlamasýz naif imgelerin bir müzikal gibi sizi karþýladýðý adeta kayan bir ezgi. Berneva’da varlýðýn metafizik gölgeleri yalýn bir anlatýmýn içinde usulca eriyor. Bu yalýn anlatým içinde biçim de, biçem de kendini eksiltmeden yoluna devam ediyor. Berneva, söyledikleri kadar söylemediklerini de -belki de bu yalýnlýk hali içinde- duyuran, handiyse eldeðmemiþ ýþýðý karanlýðý deldikçe kendini gizleyen bir fener misali söze deðiyor. gelincik baharý gölge ve rüzgâr sessizliðe sufle verir nefesim denizlerden derin nice vurgunlar sonsuz evren gizli kelimeler var gözlerin rüzgâri ve gölgen bahar (Gölge Resitalleri, s.21) Yine 11’li hece ölçüsüyle yazýlmýþ bu þiirde þair, ahengi ve duyguyu bir terazinin eþit iki kefesinde tartýyor, ne anlamý incitiyor ne ahengi örseliyor. Ersin Karaca, duygularýný kaðýda bir bohçayý açar gibi geliþigüzel býrakýp okurdan anlayýþ bekleyen þairlerden deðil. Þiirin her mýsraýný bir mücevher gibi iþleyip ýþýldatmadan yüreðinin vitrinine çýkarmayan, çalýþkan ve söze vurgun bir dil iþçisi. Berneva’da aþk ve hüzün, þairin pastel bir kalemle boyadýðý bir gökkuþaðý gibi, tedirgin etmeden, hýrçýnlaþmadan, dolaþmadan büyüyor. bir kez daha ne kadar fark ettim bu gün bu gün ve her yeni gün elbisem hüzün (Düþ üþür, s.26) þehirlerden salýnan tüm uçarý düþleri mezar taþlarý kayda alýyor (Temporal Senfoni, s.29) Ayrýca Berneva’da, þairin eksiltili cümlelerle çoðaltmak yoluna gittiði anlam ve çaðrýþým, þiirde bir bitmemiþlik duygusunu açýða çýkarýyor. Mýsralarda gittikçe artan çaðrýþýmlar ve yarým býrakýlmýþlýðýyla çoðaltýlmýþ söz, þiirde durgun zeminde bir hareketlilik unsuru olarak karþýmýza çýkýyor. Ýfadeleþtirilmiþ bir hüzün, bekleþen bir sessizlikle yoðrulmuþ bir hasret ve kývrak bir mekan algýsý yaratýyor zihinlerde. bu rûz var, rüzgârla yok, ruhumu çeken gülrû ömrötesi þehlâ su! (Herkesin Ýçinde Bir Düden Vardýr, s.25) Berneva, sözün, hislerin, düþünüþün en saf halinden yana. Dolambaçlý imgeleri ve söz oyunlarýný bir kenara býrakýp insaný insan kýlan edimlerin berraklýðýný resmetmek istiyor. Hepimizin içinde bir yerlerde saklý duran bir gülüþü, bir acýyý, bir umudu yokluyor. Tepeörenli Çocuklar adlý þiirde bir yaþanmýþlýðýn izlerini detay vererek sürerken, yaþamýn eskimeyen sorunlarýna ait bir içgörü geliþtirmeye de çalýþtýrýyor. bilirsiniz ya! bizim de misketlerimiz yamalý bir topumuz, bilye arabalarýmýz vardý. ýslatýp kýç kýzaðý kayýlan çimen yamaçlarýmýz, karabukkal kovaladýðýmýz sapanlarýmýz vardý. …. ….. köy büyüdü sorunlar büyüdü, bizler büyüdük, sonra tespih taneleri gibi daðýldýk, bazýmýzý ölüm bazýmýzý idealleri ayýrdý, acaba bugün kalabalýkta yalnýzlýðýmýz bundan mý? (Tepeörenli Çocuklar, s.62,65) Berneva’nýn þairi, hece ölçüsüyle yazdýðý þiirlerde yer yer halk ozanlarýnýn hikemi söyleyiþlerine yaklaþýyor. Bu yönüyle Berneva verimli bir toprak gibi. Þair hangi iklimde geziniyorsa o iklimin güzellikleri açýða çýkýyor. çok söz de laf olsun diye söylenir, sorulmaz sebep ne, nasýl ve niçin, sebeplerle müsebbibe gidilir, hayatý iç, varlýða kanmak için. (Sýðýnak Avuçlar, s.60) Berneva’da Sýðýnak Avuçlar adlý þiir varlýðýmýzýn özetini çýkarmak istercesine kabuklarý kaldýrýyor üstümüzden. Sufiyane bir bilgelikle sözün darasýný alýyor. Sayfalar arasýnda gezindikçe, rahat ve çocuksu bir söyleyiþten bir anda hasretle yakaran bir dilin sesine ya da ses benzeþimleri ile donatýlmýþ öyküleyici bir anlatýma denk geliyorsunuz. bir akan su ki; yokuþa doysun, inþirahtý bekledikleri, taþsýn doyursun. (Sagittarius, s.66) Berneva, yavaþ yavaþ okunmasý gereken bir þiir kitabý. Kitaptaki biçim çeþitliliðinin yanýnda sayfa baþlarýna serpiþtirilmiþ epigraflar da kitabýn güzel yanlarýndan biri. Berneva, denediði imkanlar açýsýndan çokrenkliliðin ve farklý þiir yapýlarýnýn kaynaþtýðý bir çalýþma. Þairin, rahat bir söyleyiþle kaleme aldýðý þiirler Ýkinci Yeni’den izler taþýrken, hece ölçüsüyle yazdýðý þiirler Halk Edebiyatý’nýn hikemi söyleyiþinden bir kapý aralýyor. Genel anlamda Ersin Karaca’nýn þiirleri son mýsralara doðru gittikçe güçlenen bir yapý arzediyor. Þair, þiirine daha ilk mýsradan güçlü bir baþlangýç yapmak yerine, þiirde mýsra mýsra ilerleyerek derin bir iç müziðin ve duru bir anlatýmýn peþine düþmekte. Berneva, her yönüyle saf bir suyun seyrini sayfalarýna taþýyor.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © leyla karaca, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |