Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon |
|
||||||||||
|
Miniaturk’u bilir misiniz? İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş’nın gözetim ve yönetiminde turistlere/ziyaretçilere açık hizmet veren Miniaturk’u diyorum. Geçenlerde İstanbul’a bir seyahatim esnasında ziyaret ettim. Aslında Miniaturk’ü bu benim ikinci ziyaretim. İlk ziyaretimi, ilk açıldığı yıl, ( 02 Mayıs 2003.) MÜSİAD çalışanlarıyla yapmıştım. Tabii ki; -rehber gözetiminde olduğu için- daha dolu ve daha verimli geçmişti Miniaturk ziyaretimiz. Aradan tam 9 yıl sonra bu kez hatunumla/eşimle birlikte ziyaret etme imkânım oldu. Miniaturk; 60.000 metrekareyle dünyanın en geniş alana kurulmuş minyatür parkıdır. Miniaturk, ‘Büyük Ülkenin Küçük Bir Modeli’ sloganıyla yola çıkarak hizmete açılmış olup Türkiye’nin bir vitrinidir. Binlerce tarihi eser arasından, bilinirliğine, dönemini temsil yeteneğine ve maketi yapılabilirliğine göre seçilen minyatür modellerine yer verilmiştir. Eserlerin yanındaki sesli rehberlik sistemi de Türkiye’de ilk kez uygulanan bir sistem. Bu sistemle, Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Arapça, Farsça, Japonca ve İspanyolca olmak üzere dokuz farklı dilde bilgi veriyor ziyaretçilere. Yerli ve yabancı turistlerin İstanbul turlarında ilk adres konumuna geçebilen Miniaturk’a kayık turu ile gittik. Miniaturk’a girer girmez hatunun ilk sorusu “Miniaturk’da Malatya var mı?” oldu. Hakikaten; “Miniaturk’da Malatya var mı?” Malatya var mıydı Miniaturk’te? Hafızam 9 yıl öncesine gitti, geldi… Evet var. Hem de girişte baş taraflarda… Peki, Miniaturk’ta Malatya’nın neresi var? Peşinen ifade edeyim; “kayısı başkenti” olarak tanımladığımız Malatya’nın kayısısı ile ilgili bir şey yoktu… “Dünyanın ilk yerleşim birimlerinden biri” olarak tanımladığımız Orduzu’daki Anlantepe Höyüğü yoktu… “Eskimalatya” -şimdiki ismiyle- Battalgazi’deki Silahtar Mustafa Paşa Kervan Sarayı yoktu, Ulucamii yoktu, surlar yoktu, kümbetler yoktu… Hekimhan’daki ünlü Taşhan yoktu. Malatya merkezdeki Atatürk Evi, Yusuf Ziya Paşa Camii yoktu… Malatya’da tarihi mekân olarak aklınıza gelebilecek hiçbiri yoktu Miniaturk’te… Lakin Miniaturk’te Malatya vardı… 105 eser ile açılışı yapılan ve maket sayısı 120'e ulaşan Miniaturk’te Malatya’nın neresi vardı, bilir misiniz? Fazla heyecanlandırmadan, hemen söyleyivereyim… Dünya Minyatür Parklar Birliği üyesi olan Miniaturk - Minyatür Türkiye Parkı, Dünya da bulunan 19 minyatür park içinde en büyüğü olma ayrıcalığına sahip Miniaturk’te Malatya’nın Somuncu Babası vardı… Somuncu Baba kimdir Miniaturk’taki Somuncu Baba minyatüründeki sesli rehberlik sisteminde verildiği bilgilere göre Somuncu Baba: “Şeyh Hamid-i Velî Hazretleri, Yıldırım Bayezid Han zamanında yaşamıştır. Anadolu'yu manevi fetih için gelen Horasan erenlerinden Şemseddin Musa Kayseri'nin oğludur. Soyu Peygamber Efendimiz (s.a.s)'e ulaşır. İlim alanındaki çalışmalarını Şam, Tebriz ve Erdebil'de sürdürmüştür. Alaaddin Erdebili ve Bayezid-i Bistami‘den manevî terbiye almıştır. Dini ve dünyevi ilimlerle ilgili icazet alarak, irşad vazifesi için Anadolu'ya dönmüş, Bursa'ya yerleşmiştir. Bursa’da çilehanesinin yanında yaptırdığı ekmek fırınında somun pişirip çarşı pazar dolaşarak “Somunlar Müminler” nidasıyla insanlara ekmek dağıtmıştır. Bu nedenle Şeyh Hamid-i Velî Hazretleri, Somuncu Baba olarak da tanınmıştır. Ulu Caminin açılış hutbesini Şeyh Hamid-i Velî Hazretleri okumuş, hutbede Fatiha Suresini yedi farklı şekilde tefsir etmiştir. Bu olağanüstü hutbeyi dinleyen cemaat Şeyh Hamid-i Velî Hazretleri’ne büyük bir teveccüh ve saygı göstermiştir. Manevî kişiliği ortaya çıkan Şeyh Hamid-i Velî Hazretleri şöhretten korktuğu için talebeleriyle birlikte Bursa’dan ayrılarak Aksaray’a gelmiştir. Aksaray’da Hacı Bayram-ı Velî Hazretleri’ni eğiterek yetiştirmiş, irşad vazifesi için Ankara'ya görevlendirmiştir. Şeyh Hamid-i Velî Hazretleri, 1412 (Hicri 815) tarihinde Darende’de ebedi âleme göç etmiştir. Kabr-i şerifleri, kendi zamanında halvethane olarak kullanılan, şimdiki Şeyh Hamid-i Velî Camii içerisinde olup, sanduka ile kaplıdır.” Dokuz ayrı dilden Malatya’mızın ismini dünyaya duyuran Somuncu Baba’ya bu vesileyle bir kez daha rahmet diliyorum. Malatya’mızın şirin bir ilçesi olan Darende’deki Somuncu Baba tanıtımını yapan herkese teşekkür ederek, Malatya’nın tanıtılmamış tarihi mekânlarının da Somuncu Baba gibi hak ettiği değerde tanıtımın yapılmasını temenni ediyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |