..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Vildan Sevil




22 Ekim 2013
Aşksız Bıraktın Bizi Hera, Aşksız Bıraktın Bizi…  
Sözümona, en güçlüsüydün Tanrıçaların. Ve Afrodit’ten sonra en güzeli… Ve salt SADAKAT’tin. Çevrende dört dönen erkeklerin, aşk dolu bakışlarını, kul köle oluşlarını hep reddettin.

Vildan Sevil


Gömülü kaldı aşk ateşi, Hades’e yakın bir yerlerde. Ne Hades’i boylayabildi, ne gün yüzüne çıkabildi. Kimsesiz, yapa yalnız , ancak acıların en derininde, umutsuzlukların en kuytusunda kapkaranlık kaldı o Ateş, söndü o Ateş… Tanrılar, tanrıçalar, yarı tanrılar, satirler, sirenler, Pan’ın flütü… Ormanların perileri Musalar, Nympha'lar, Dionysos…Elbette ölümlüler… Tümü, aşkı aradı döne dolana yeryüzünde. Ekho, kara sevdaya düşüp öldü, ona yüz vermeyen Narkissos yüzünden, tüm kemikleri darmadağın dolup kayalara yapıştı, eko oldu, kayalardan çağırdı aşkı.


:ABFI:
“Zeus ile Hera’nın el ele, göz göze geri döndüğünü gören Olimpos sakinleri sevinçle el çırpmaya başladılar. Tanrılar, tanrıçalar, peri kızları, satirler, cinler, velhasıl tüm doğaüstü varlıklar onları tebrik ediyorlardı. “Pek yakında düğünümüz olacak!” diye bağırdı Zeus elini kaldırarak. “Hepiniz davetlisiniz! Kimse düğünüme gelmemezlik etmesin.”( Robert Krugman –Evliliğin koruyucusu Hera)

Ey Hera! Homeros’un “İnek gözlü” güzel ler güzeli kadını! Kendi kendine karar verdin bir çocuk yaptın, Hepaistos’u doğurdun. Zeus’un ihanetlerinden bıkmıştın ama neslin sürmesi görevinden vazgeçemedin. Yalnız başına yaratıp doğurduğun o çocuk, çirkin mi çirkindi. Erkeksiz var ettiğin o çocuğu sevmedin beğenmedin, Olimpos’un uçurumlarına attın. Ölmedi Hepaistos, büyüdü. Geldi, öcünü aldı. Altın tahtla kandırdı, önce gözlerini kamaştırdı, oturttu; sonra da kelepçeledi altın tahta seni.
Zampara Zeus’un vazgeçilmeziydin nedense. Güç, beceri, güven, üreme ve cesaret’tin. Ama ne öfken terbiye eğitti o zampara Zeus’u ne de cezaların. İhanetini gördüğünde boğaya çevirmen bile yetmedi, o hep bildiğini okudu. Hep aldatıldın Hera, aldatmaya karşı olduğun için.
Sözümona, en güçlüsüydün Tanrıçaların. Ve Afrodit’ten sonra en güzeli… Ve salt SADAKAT’tin. Çevrende dört dönen erkeklerin, aşk dolu bakışlarını, kul köle oluşlarını hep reddettin.
Kelepçelendin o altın tahta, oturdun. Oysa ben biliyorum, o altın tahtı hiç ama hiç sevmedin.
Neydi derdin Hera, neydi derdin? Tanrılar tanrısı Zeus’u çok mu yücelttin? Oysa sen de tanrıçalar tanrıçasıydın.
Neydi derdin Hera, neydi? Gerçekten neydi derdin? Koruduğun o kutsal aile miydi sana göre, ölümsüzleri ve ölümlüleri kurtaracak olan?
Çok zekiydin Hera, çok zekiydin. Yoksa çok aptal mıydın Hera? Erişilmez bir umudu mu yücelttin? Binlerce yıldır yanıldın, yanılttın… Hem kendini hem bizleri kandırdın Hera. Kurnaz ve hilekâr olamayan ölümlü ölümsüz nice kadın ve erkeği , aşksız bıraktın. Hilekâr ve kurnazlarla, sinsiler ve riyakârlar zaten anlamazdı ki AŞK’tan.
Aşksız bıraktın Hera, aşksız bıraktın bizi… Gömülü kaldı aşk ateşi, Hades’e yakın bir yerlerde. Ne Hades’i boylayabildi, ne gün yüzüne çıkabildi. Kimsesiz, yapa yalnız , ancak acıların en derininde, umutsuzlukların en kuytusunda kapkaranlık kaldı o Ateş, söndü o Ateş… Tanrılar, tanrıçalar, yarı tanrılar, satirler, sirenler, Pan’ın flütü… Ormanların perileri Musalar, Nympha'lar, Dionysos…Elbette ölümlüler… Tümü, aşkı aradı döne dolana yeryüzünde. Ekho, kara sevdaya düşüp öldü, ona yüz vermeyen Narkissos yüzünden, tüm kemikleri darmadağın dolup kayalara yapıştı, eko oldu, kayalardan çağırdı aşkı.
Kibirli Narkissos ise suya bakakalıp yalnızca kendini severek öldü yapayalnız. Vücudu, Nergis çiçeğinde, o asla bulunamayan aşkın, buram buram yayılan güzelim kokusu oldu, her ilkbaharda yayıldı yeryüzüne… Doğaüstü ve doğadaki tüm yaratıklar, AŞK’ın kokusunu ve kayalıklardan yansıyan çığlığını duydu yalnızca. Duydukça umutlandı, duydukça umutlandı.
O zampara Zeus, o sözümona en güçlü tanrı, o sözümona en güçlü erkek… Tenden tene konan o kanatlı böcek… Sen, altın tahtın tutsağıyken salt tenden tene gezerken elbette beceremezdi aşkı kutsamayı.
Ah AŞK… Tümünüzü yaratan evrenin aklı, evrenin ruhu, evrenin bedeni, aynı anda, sarılıp birbirine dolaşmasa, aşk, AŞK olur muydu hiç? Aşkın olmazsa olmaz Teslis’i yani üçbirliği vardı evrende. Ne sen anladın Hera ne de o tenden tene konan kanatlı böcek, o zampara Zeus…
Siz ki Olimpos’un sahipleri… Siz ki yüve tanrılarla tanrıçalar kavrayamazsa bu gerçeği, biz ölümlülerin suçu ne Hera, suçu ne?
Benim suçum ne Hera, benim suçum ne?
22.10.2013
Vildan Sevil





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şaşıracak Ne Var Bunda?.. Gözyaşlarının Tadı Başka Başka Olur

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İpek Nehir, 1 Mayıs, Vay İstanbul...
Okurun Sevinç Çığlığı ve Yazarın, Kitabın Çilesi
Yine Tecavüze Uğradım!.. Yine Tecavüz Ettim!..
Sen Kaç Kere Doğdun Sevgili Okur?..
Konuğum Var: Cengiz Akın, Post - Modern Edebiyatta "Zaman" Kavramı, Zaman - Bilinç İlişkimiz
Ant Olsun ve Şart Olsun ki Umursamayacağım!.. Nerde Benim Şu Cımbızla Ayna?..
Kassandra'nın Güncel Kehaneti
Poetika// Sanatsal Yaratı Üstüne Fikir Uçuşmaları (Iv)
Ahhh İstanbul... Çekme Beni Böyle Kendine Kendine... Yorgunum...
Kırk Katır mı, Kırk Satır mı? Mutluluk, Onur ve Bölünmek

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Duruşma [Şiir]
Dedem Düşlerime Giriyor [Öykü]
Çocukların Çığlığından Göklerin Tılsımına [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artık Türkülerle Değil, Ateşlerle Anılmaktasın [Öykü]
İlk Sosyalist Muhtar Fevzi Ağabey [Öykü]
Düşselin Gerçeğinde, Gerçeğin Düşselliğinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aşk"a Geldin, Hoş Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koşuşturmaktan yoruldu. Altmışından sonra, çok yabancısı olduğu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktı. İletişim kurmak, duygu, düşünce, birikim paylaşmak, genç kuşaklardan yeni şeyler öğrenmek istedi. Yazarlık deneyimine burada adım attı. İşte böyle sınır tanımaz bir "dinazor ". . . Başarır mı acaba ?

Etkilendiği Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransız yazını, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlı Amin Maalouf...Elbette Nazım, Aragon, Neruda ve nice ozan/şair...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.