Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon |
|
||||||||||
|
Başladım içimden homurdana homurdana ütüyü yapmaya, her zamanki gibi. Elime aldığım her çamaşırı ütülerken, o çamaşırla ilgili birşeyler hatırlıyorum. Ne zaman aldığım, nasıl beğenerek aldığım, ya da almak için o günün parasıyla ne kadar çok para verdiğim gibi. Sıra geldi çarşaflara. Büyük oldukları için zor ütüleniyorlar ya, bu nedenle onları en sona bırakıyorum. Canım hiç ütülemek istemiyor aslında. Mecburen ütüleyeceğim. Öffff!.....Kötü kötü bakıyorum o koca koca çarşaflara. Derken pembe bir çarşaf var, sıra ona geldi. Nevresim takımının çarşafı. Çarşafı ütülerken, onu ne kadar beğenerek ve taksitle aldığımı hatırladım. En az onbeş yıl önce. Birden, bu çarşafın bu kadar yıldan sonra nasıl olup da böyle taş gibi sapasağlam kaldığını düşündüm. Ne kadar sık kullanmasam ve ne kadar sık yıkamasam da; çarşafın bu kadar yıla rağmen böyle sağlam ve yeni kalmış olması beni şaşırttı. Öyle ya; senede en az dört kez yıkasam, onbeş yılda altmış kez yıkamış olurum. Hayret! Rengini bile atmamış. Kâğıt gibi duruyor. Sonra kendimi düşündüm. Bu çarşafı aldığımda ne kadar gençtim.Ya şimdi? Yüzüme çizgiler çekildi, saçlarım ağardı...Ama çarşaf hâlâ sapasağlam. Büyüklerden duyardım sık sık: ”İnsanın çul kadar ömrü yok.” Diye.....Ne kadar doğru. Ben yaşlandım, bizim çarşaf öyle duruyor, genç kız gibi. Neredeyse ölüp gideceğim, benim çarşaf hâlâ hayatta......Birden sinir geldi. Çarşafı kıskanmıştım yani, yıllara meydan okuduğu için; bir çarşaf kadar dayanıklı olmadığım için. Hemen bıraktım ütülemeyi. Ben biliyorum yapacağımı....Makas aramaya bile tahammülüm yok. Bir hırsla alırsın çarşafı eline; önce ikiye, sonra dörde, sonra sekize ayırırsın caaaart diye. Yırttım, parçaladım çarşafı, toz bezi yapmaya karar verdim. Hadi şimdi eskimesin de göreyim. Bir çarşafa mı yenileceğim? Kısacası yepyeni çarşafı toz bezi yaptım.”Şimdi yeni kal da göreyim.” Diye söylendim içimden.Yaşadığım ve benden çok şey alan yıllardan alamayacağım intikamı, zavallı çarşaftan işte böyle çıkardım.Temizlik yaparken hep o çarşaftan yaptığım toz bezlerini kullandım. Sonra ne mi oldu? Kısa bir süre sonra rengi soldu, birçok yerinden delindi, uçları lime lime oldu. Sonunda attım çöpe. Ohhh! Eğer sizin de evinizde yıllara meydan okumuş, eskimemiş böyle çarşaflarınız varsa, benim yaptığımı yapın, tavsiye ederim. Eminim kendinizi çok iyi hissedeceksiniz. Bana çok iyi geldi doğrusu.....Bir çarşafa yenilemezdim ya! Nitekim yenilmedim............. Bizim çarşaf çoktan çöpe gitti. Ama gördüğünüz(!) gibi ben buradayım, dimdik ayaktayım. En azından şimdilik. Allah sonumu hayır etsin.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |