..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevginin bulunmadýðý yerde us da arama. -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




21 Ekim 2015
Demokratik Deliler Devleti - 31  
Ömer Faruk Hüsmüllü
-Haklýsýn, buradaki hayat monoton, kýsýr bir döngü. Ama buna raðmen bir þeyler yapýlabilir. Mesela etrafýmýzdaki insanlara yardým edebiliriz. Onlara yardým edebilmek için illaki maddi bir þeyler vermek gerekmiyor. Ýnsanlara sevgimizi verebiliriz, onlarýn sorunlarýný dinleyebiliriz, bildiðimiz çözümler varsa bunlarý önerebiliriz.


:AABE:

-Her delinin yalnýzlýðýnda, sonsuz bir özgürlük gizlidir.
**
Akþamý/gecesi güzel bir gün olmadý. Tam yatmaya hazýrlanýrken Maliye Bakaný'nýn beni çaðýrdýðýný söylediler. Gittim. Ýçeri girince suratýnýn asýk olduðunu farkettim. Belli ki kýzmýþ! Beni gündüz aratmýþ, bulamamýþ. Surat asmasýnýn sebebi buymuþ. Nerede olduðumu sordu, ben de meyve sebze bahçesinde dolaþtýðýmý söyledim. Haber vermeden ortalýktan kaybolmamam konusunda beni hem azarladý hem de uyardý ve bir de yeni görev verdi: Kölelerden ve yurttaþlardan toplanmýþ olan deðerli eþyalarýn içindeki altýnlarý ayýracak ve yarýn öðlen gelecek olan görevlilere teslim edecektim. Onlar da bu altýnlarý þehirdeki bir kuyumcuya satýp parasýný kasaya koymak üzere bana getireceklerdi. Ýþ bittikten sonra da Maliye Bakaný'na bilgi verecektim.
Ter içinde ve muhtemelen kýzarmýþ bir suratla Maliye Bakaný'nýn yanýndan ayrýlýp büroya geldim. Emirden bu iþin yarýn öðlene kadar bitirilmesi gerektiði anlaþýlýyordu. Onun için ne kadar deðerli eþya olduðunu gözden geçirecektim.
Saydým. Tam on bir koli, deðerli eþya doluydu. Bu görevin asýl zor tarafý, benim altýn konusunda fazla bir bilgim bulunmamasýydý. Hayatýmda hiç altýným olmamýþtý ki bilgim bulunsun... Sahip olduðum en deðerli eþya Ýmparator'un birkaç gün önce hediye etmiþ olduðu tabancaydý. Altýnýn sarý renkli olduðundan baþka bir þey bilmiyordum. Tabii her sarý renkli eþya da herhalde altýn deðildi.
Tan yeri aðarýrken uyandým, bürodaki kolilerde sarý renkli ne kadar eþya varsa önce bunlarý bir kenara ayýrdým. Bu iþ bile saatlerimi aldý. Kahvaltýya gitmedim. Ýþi öðlene kadar bitiremeyeceðim endiþesi açlýðýmý unutturmuþtu. Sonra bu sarý renkli eþyalarýn içindeki kendimce altýn olmadýðýný zannettiklerimi ayýrdým. Buna raðmen küçük bir koliyi dolduracak kadar altýn eþya çýkmýþtý.
Bunlarýn tasnifini yapýp tutanaklarýný hazýrlamam gerekiyordu. Saydým 137 tane altýn yüzük, 23 tane kolye, 16 tane bileklik, 8 tane bilezik vardý. Esas para edecek olanlar da bunlardý. Ayrýca küpeler, broþlar, altýn kaplamalý çakmaklar, altýn çerçeveli gözlükler ve altýn kaplamalý saatler de çýktý.
Öðlen yemeðine az bir zaman kala görevli iki eleman geldi. Eþyalarý onlarýn önünde de saydým ve tutanaðý imzalatýp teslim ettikten sonra koþarak yemekhaneye gittim. Oraya geldiðimde zil çalmaya baþladý. En öndeydim. Yemeði iþtahla yedim. Çok zevkli bir yemekti. Tabii bu zevk almada, sabahleyin kahvaltý etmeyiþimin ve görevi tamamlamýþ olmamýn verdiði rahatlýðýn etkisi de vardý.
Yemekten sonra bahçeye çýktým, benden baþka kimse yoktu. Az sonra insanlar birer ikiþer gelmeye baþladýlar.
Bir adam bana doðru yaklaþtý, birþeyler söyleme niyeti var gibiydi. Vazgeçmiþ olmalý ki bir þey söylemeden ilerideki banka oturdu. Zayýfça bir adamdý, kemikleri dýþarý fýrlamýþtý. Saçlarý daðýlmýþ, yanaklarý çökmüþtü. Masmavi gözleri vardý, küçücük... O nedenle bu gözler çok zor görülüyordu. Kollarý bir korkuluðunki gibi incecikti. Cebinden mendilini çýkardý, sesli bir þekilde burnunu attý. Mendil bir müddet elinde durdu. Sonra cebine koydu.
Onu izlemeyi býraktým. Dikkatim baþka tarafa, bir çýnar aðacýnýn altýna kaymýþtý. Orada bir adam ayakta duruyordu. Bu adamýn kâh aðladýðýný kâh güldüðünü gördüm. Bir durumdan diðerine kolayca geçebiliyordu. Bunu nasýl becerebiliyor, diye kendime sorduðum sýrada adam oradan ayrýlýverdi.
Dedikoducu göründü. Ýspiyon timi amiri olduktan sonra adamýn yürüyüþü bile deðiþti. Herkese -ben dahil- yukarýdan bakar oldu. Öyle ki küçük daðlarý sanki o yarattý! Bakalým benimle konuþacak mý yoksa görmemezliðe mi gelecek?
Dedikoducu beni gördüðü halde benden tarafa bakmadan hýzla yanýmdan geçip gitme niyetinde. Seslendim:
-Ne oldu Dedikoducu, hiç pas vermiyorsun? Yoksa ayran içtik, ayrý mý düþtük?
-Çok meþgulüm Kargacý. Belki bir boþ zamanýmda görüþür, konuþuruz. Deyip gitti. Yani bana karþý tavrý soðuktu.
Kovalamaca oynayanlar, kolkola girip dolaþanlar da var ama çoðunluk gene tek baþýna kalmayý tercih ediyor. Dalgýn dalgýn yürüyenler, yürürken kendi kendine konuþanlar, etrafýnda kimse olmadýðý halde küfür edenler, bir aðacýn altýnda veya bankýn üzerinde dinlenenler hep tek baþýna...
Ýþte bizim Psikiyatrist de geliyor. Sevinçliyim. Bana bir hafta sonra gel demiþti, acaba o zamandan bu zamana bir hafta geçti mi? Bana doðru yaklaþýnca hemen ayaða kalktým, omzuma bastýrýp oturmam için beni zorlarken kendi de yanýma oturdu. Önce hiç konuþmadan beni süzdü. Bakýþlarý bile insaný rahatlatýyor, güven veriyordu. Konuþmaya baþladý. Sesi yumuþaktý. Nasýl olduðumu, hallüsinasyonlarýn geçip geçmediðini sordu. Ýyi olduðumu duyunca sevindi.
-Hayatý katlanabilir yapmak için insanýn bir amaca ihtiyacý vardýr. Kendine bir amaç belirlemelisin. O amaca ulaþmak için gayret harcarken birçok olumsuzluðu da geride býrakacaksýn.
-Doktor bey, bu hastane ortamýnda kendime nasýl bir amaç belirleyebilirim ki! Hep ayný þeyler. Sabah zil sesi kahvaltý, öðlen zil sesi yemek, akþam zil sesi yemek ve gece zil sesi yatýþ.
-Haklýsýn, buradaki hayat monoton, kýsýr bir döngü. Ama buna raðmen bir þeyler yapýlabilir. Mesela etrafýmýzdaki insanlara yardým edebiliriz. Onlara yardým edebilmek için illaki maddi bir þeyler vermek gerekmiyor. Ýnsanlara sevgimizi verebiliriz, onlarýn sorunlarýný dinleyebiliriz, bildiðimiz çözümler varsa bunlarý önerebiliriz.
Ýsteksiz isteksiz yürüyen bir adam bize doðru yaklaþýyordu. Bu halinden bile hayattan bezmiþ olduðu anlaþýlýyordu. Yüzü bana aþinaydý ama tam olarak kim olduðunu çýkaramadým. Bizim Psikiyatrist adama iþaret etti, yanýmýza geldi. Adam benim yüzüme alýk alýk bakýnca orada fazlalýk olduðumu anladým. Aklýma altýnlarýn parasýný getirecekleri ihtimali gelince kalkmaya karar verdim. Tam izin isteyecektim ki bizim Psikiyatrist aklýmdan geçenleri okumuþ gibi bana:
-Gitmek istiyorsun galiba! Tamam, þimdilik git, daha sonra tekrar görüþürüz. Ben biraz þu hasta ile ilgileneyim, dedi.
Büroya döndüm. Saatlerce beklemiþ olmama raðmen ne gelen oldu ne de giden. Hatta bir ara biraz þekerleme de yaptým. Uyandýðýmda hava kararmak üzereydi. Biraz daha bekleyince aklýma kötü ihtimaller gelmeye baþladý. Çünkü paranýn þimdiye kadar çoktan gelmesi gerekiyordu. Daha önceki uygulamalarda hiç bu kadar geç kalýnmamýþtý. Görevlilerin altýnlarla kaçtýklarý ihtimali canýmý sýkýyordu.
Gidip durumu Maliye Bakaný'na bildirdim. O da hayret etti. Hemen emir verip görevli elemanlarý arattýysa da onlarý öðleden sonra gören hiç olmamýþtý. Kapý nöbetçisi de bu elemanlarýn giriþ yapmadýklarýný söyleyince þüpheler iyice arttý.
(Çok yakýnda bitecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn 1. bölüm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeðin Adý Badi - 80 (Son Bölüm)
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuþ - 48 (Son Bölüm)

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ücretsiz Kitap Daðýtabileceðim Ýstanbul’da Bir Mekan Arýyorum
Bir Edebiyatçý Gözüyle Maðaranýn Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Maðaranýn Kamburu – Yorum: 6
Maðaranýn Kamburu
Bir Romanýn Anatomisi: Maðaranýn Kamburu
Bir Aný Defteri Buldum - Roman
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasýl Yazardý?
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri - 2
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.