..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yanı başkaları hakkında konuşmuyor olmaları. -Lucille S. Harper
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




6 Eylül 2016
Göçe Göçe - Göçmenler Birbirine Düştü - 20  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Gene geçtiğimiz yerler insan cesedi dolu. At, eşek, manda ve öküz leşlerine de rastlıyoruz. Köpekleri görüyorum, kâh insan cesetlerini yerken kâh hayvan leşlerini. Köpeklerin hepsi de birbirinden semiz. Nasıl olmasınlar; onlar için her taraf yiyecek dolu. Bu yüzden birbirlerine, ne saldırıyorlar ne de hırlıyorlar. Bazıları da bir ağaç altında ya da yol üzerinde yatmış dinleniyor. Onlardan mutlusu yok!


:AEHF:

22 Temmuz 1878 (22 Recep 1295) Göçün Yüz On Birinci Günü;
Bir günde üç can gitti...
Bir gün önceki yazdıklarımı okudum. Hayret içerisindeyim. Bu sözler bana mı ait? Bana aitse, bunlar benim gerçek düşüncelerim mi? Yoksa bütün bu yazdıklarım bir hezayan mı?
Şuurumun ya da şuur altımın ortaya koyduğu bu düşünceleri, önce silmeye karar verdim. Sonra vazgeçtim. Çünkü ya gerçekten böyle düşünüyorsam! O zaman silmenin, bunları yok saymanın yararı ne? Kararsızım ne yapacağım konusunda.
Son günlerde gördüklerim, yaşadıklarım akıl sağlığımı ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Bir yandan da ateşler içinde yanıyorum. Bana da, bu yaygın olan hastalık bulaşmış olmasın! Halsiz, güçsüz, takatsiz, mecalsizim... Canım hiçbir şey istemiyor. Kolumu kıpırdatmaya dermanım yok. Şu satırları yazmak bile o kadar zor geliyor ki... Kendimi zorluyorum yazmak için. Belki bu yolla hayata tutunurum diye. Göç sırasında bu kaçıncı hastalanışım? Çok oldu. Ben hiç bu kadar sık hastalanmazdım.
Gene geçtiğimiz yerler insan cesedi dolu. At, eşek, manda ve öküz leşlerine de rastlıyoruz. Köpekleri görüyorum, kâh insan cesetlerini yerken kâh hayvan leşlerini. Köpeklerin hepsi de birbirinden semiz. Nasıl olmasınlar; onlar için her taraf yiyecek dolu. Bu yüzden birbirlerine, ne saldırıyorlar ne de hırlıyorlar. Bazıları da bir ağaç altında ya da yol üzerinde yatmış dinleniyor. Onlardan mutlusu yok!
Kızım ve oğlum da hasta. Onlara da geçti galiba bu hastalık. Bir tek karım sağlıklı. Bütün işleri de o üstlendi zaten. Hem hayvanlarla hem de bizimle ilgilenmek zorunda kalıyor. Bu gece hiç uyumadı, uyandıkça onu bir şeyler yaparken gördüm. Ya beni ya çocukları örtüyor, arabadan aşağıya inip öküzlerin bağlı olduğu yere gidip, iplere dolaşmasınlar diye kontrol ediyor. Arabaya binince de yatıp uyumuyor, oturup uyanık bekliyor.
Dünkü yazdıklarımı bir kere daha okumak istiyorum. Ne dediğimi anlamalıyım. Neden böyle düşüncelerin aklıma geldiğini, ben bilmesem de mutlaka bir açıklaması vardır. Okuyorum. İsyan mı etmişim, serzenişte mi bulunmuşum, yoksa çektiğim acıların bir sonucu mu bu yazılanlar? Cevap veremiyorum bu sorulara. Dönüyorum bir kere daha okuyorum, bir kere daha... Bu tekrarlı hareketi belki de sabaha kadar yapacaktım; eğer toplantı için çağrıldığımı haber vermeselerdi.
Toplantıya gidecek hiç halim yok. Çok önemli olduğunu da söylüyorlar; gitmesen olmaz. Karımın yardımıyla arabadan inip, toplantı yerine gidiyorum. Oradakiler bana acıyarak bakıyorlar. Biri:
-Keşke rahatsız etmeseydik, diyor. Diğeri:
-Öyle de, onun fikrini almadan olmazdı, diye karşılık veriyor. Anlaşılan önemli bir konu var.
İmam bana meseleyi özetledi: Üç aile arasında, çok şiddetli bir kavga çıkmış. İki aile sudan sebeplerle bir ailenin fertlerine saldırmış. Onları çok feci şekilde darp etmişler. Korucular yetişmese, neredeyse öldüreceklermiş zavallıları. Bunlar arasında, göçten önce zaten bir husumet varmış. Bu husumet göç boyunca sürekli gerilim yaratmış ve sonunda da burada patlamış.
Heyet, saldırgan iki aileyi suçlu bulmuş. Bunlara verilecek ceza konusunda küçük bir anlaşmazlık ortaya çıkmış. Bazı üyeler, aileleri barıştırıp olayı tatlıya bağlamaktan yana iken, bazıları da saldırgan ailelerin kafileden çıkarılmasını istiyormuş. İşte o yüzden benim düşüncemi almak istemişler. Ben:
-Bu iki ailenin derhal kafileden atılması gerekir. Böyle olağanüstü bir durumda iken, ortalığı karıştırmanın ne anlamı vardı? Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bu günlerde, kader birliği ettiği insanlara karşı düşmanca tavır almak affedilebilir bir davranış değildir. Hem şunu da unutmayalım ki; merhametten maraz hasıl olur. Bunlara acıyıp bugün affederiz, ama bu insanlar yarın bizim başımıza çok daha büyük dertler açabilirler. Dedim.
Tarafları barıştırmaktan yana olanlar da bu konuşmamdan sonra fikirlerinden vazgeçtiklerini söylediler. Korucular, kararı ailelere bildirmek üzere hemen harekete geçtiler. Artık bu iki aile karşılaşacakları tehlikelerle, yalnız başına mücadele edeceklerdi.
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın 1. bölüm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeğin Adı Badi - 80 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuş - 48 (Son Bölüm)

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ücretsiz Kitap Dağıtabileceğim İstanbul’da Bir Mekan Arıyorum
Bir Edebiyatçı Gözüyle Mağaranın Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Mağaranın Kamburu – Yorum: 6
Bir Romanın Anatomisi: Mağaranın Kamburu
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasıl Yazardı?
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 2
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 3
Bu Kitaptan da 100 Tanesi Ücretsiz!
Ücretsiz 3 Kitap

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.