..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




8 Ekim 2017
Köpeğin Adı Badi - 26  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Onların da üstlerine sürüyor arabayı; yavru köpek kurtuluyor ama sarı kedi korkunç bir çığlık atıyor. Ve param parça... Hiç sevmediğim, ne zaman görsem bana kafa tutan bir kediydi. Buna rağmen keşke ölmeseydi...


:HGG:
     Sallana sallana yürüyorum kaldırımda, yolun karşısına geçsem mi diye düşünüyorum. Tam o sırada, bu da ne? Tüyleri diken diken yapan bir fren sesi, bir tane daha ve fren sesleri fren sesleri... Karşıdaki hafif rampa yoldan egzosundan hem kapkara duman hem de aşırı ses çıkaran bir otomobil hızla geliyor. Ya acelesi var ya da zevk için fren yapıyor.
      Caddenin karşısına geçmek isteyen bir kız öğrenci var, şimdi çarpacak diyorum, fren sesi ve neyse ki sıyırıp geçiyor. Kız şaşkın şaşkın bakakalıyor, başka bir şey de zaten elinden gelmez... Arabanın önüne oldukça yüksek bir kasis çıkıyor, asıl fren yapması gereken yer burasıyken hiç umursamıyor, hatta aksine hızını artırıyor. Önce arabanın ön tekerlekleri yerden kesiliyor, sonra arkadakiler. İlk defa uçan bir araba görüyorum. Uçuş birkaç saniye sürüyor, dört tekerleğinin üzerine yere düşüyor. Tangırtı, tungurtu, şangırtı... Belki de düşen parçalar bile vardır.
     Gene caddede, yolun kenarında yaya kaldırımına kendini atmaya çalışan bir tavuk görüyorum, otomobil tavuğun üstüne doğru direksiyon kırıyor. Tavuk otomobilin boyundan daha yükseğe havalanıyor. Kesinlikle tavuk gitti, desem de yere canlı olarak düşüyor, kanatlarını çırparak bağırıyor ve kaçıyor.
     Otomobil tam önümden geçiyor, fren üstüne fren yapıyor. Bakıyorum nasıl bir şey bu araba diye. Nuh Nebi'den kalma külüstür bir Murat124. Siyah renkli. Süren, bu külüstürü Ferrari niyetine kullanan da yirmili yaşlarda sakallı bir genç. Bir eli direksiyonda, diğerini camdan dışarı sarkıtmış. Sırıtıyor.
     Küçük bir köpek yavrusu ve sarı kedi biraz ileride yanyana duruyorlar. Kafalarını çevirip seslerin geldiği tarafa bakıyorlar. Onların da üstlerine sürüyor arabayı; yavru köpek kurtuluyor ama sarı kedi korkunç bir çığlık atıyor. Ve param parça... Hiç sevmediğim, ne zaman görsem bana kafa tutan bir kediydi. Buna rağmen keşke ölmeseydi...
     Araba kıraathaneye yaklaşınca, kaldırımdaki masalarda oturanların hepsi üzerlerine doğru geliyor korkusuyla birden ayağa fırlıyorlar, kaçacaklar mı? Hayır, kaçamıyorlar, adeta oldukları yerde donup kalıyorlar. Zaten çoğu emekli ve yaşlı adamlar... Bankanın önünde de karışıklık ve telaş var; kadınlı-erkekli bağırışlar arabanın arkasından. Araba onlara da çarpmıyor ama birkaç metre ileride öğrenci indiren servis arabasına bindiriyor. Müthiş bir ses, patlamaya benziyor. Çocuk çığlıkları ve ağlamalar, bağırışan insanlar, kaza yerine doğru koşuşturanlar. Tabii bolca da küfür...
     Ben de kaza mahalline doğru koşuyorum, ne olduğunu yakından görmek için. Kafa kafaya girmişler, servis minibüsünde fazla hasar yok, Murat124 yamulmuş bir tenekeye benziyor, yer parça ve cam kırığı dolu. Yaralanan, ölen var mı diye merak ediyorum. Bu merakımı gideremiyorum. Çünkü biri:
     -Bir sen eksiktin, dolaşma ayak altında, deyip karnıma bir tekme atıyor. Viyaklayıp, kuyruğumu bacaklarımın arasına kıstırıp oradan uzaklaşıyorum.
     Yerinden kolay kolay kalkmayan Cafer Aga bile yola çıkmış ne olduğunu anlamaya çalışıyor, bir yandan da “tüh, tüh!” deyip kafasını sallıyor. Hâlâ bağıranlar ve koşturanlar var. Az sonra da birbirini takip eden üç Cankurtaran sesi katılıyor bu gürültülü ortama. Bu kadar çok Cankurtaran geldiğine göre demek ki yaralı sayısı fazla; belki ölen de vardır.
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın 1. bölüm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeğin Adı Badi - 80 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuş - 48 (Son Bölüm)

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ücretsiz Kitap Dağıtabileceğim İstanbul’da Bir Mekan Arıyorum
Bir Edebiyatçı Gözüyle Mağaranın Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Mağaranın Kamburu – Yorum: 6
Mağaranın Kamburu
Bir Romanın Anatomisi: Mağaranın Kamburu
Bir Anı Defteri Buldum - Roman
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasıl Yazardı?
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 2
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 3

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.