..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




26 Kasım 2017
Köpeğin Adı Badi - 72  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Yakın tarihimiz de soykırımlarla dolu değil mi?Avustralya kıtasının yerli halkı Aborjinler'i; İngilizler göçe zorlama, katliam yapma ve hastalık bulaştırmak suretiyle soykırıma uğratmadılar mı? Amerika kıtasının keşfiyle birlikte başlayan soykırımda da milyonlarca yerli katledilmedi mi?


:IAE:
     O günkü muhabbetlerinin ana konusu seri katildi. Hoca ve Tüccar katilin yakalanması nedeniyle sevinçlerini belli ederken; Doktor bunu basit bir olay gibi anlıyor ve açıklıyordu:
     -Bir katil yakalanır, ama dünyada gene de katiller eksilmez, aksine çoğalır. Aslında her insan potansiyel bir katildir. Öldürme içgüdüsü yalnız hayvanlarda değil tüm insanlarda da var.
     Hoca itiraz etti:
     -Çok abartılmış bir iddia. Bırakın insanı, bir hayvanı bile öldüremeyecek o kadar çok insan var ki...
     Doktor:
     -İnsanoğlu yeryüzüne geldiği günden beri hem kendi cinsini hem de hayvanları öldürmüş. İnsan evrimiyle ilgili kabul edilen ortak görüşe göre, 'Homo sapiens' 200.000 yıl kadar önce Afrika'da ortaya çıkmış. Bir başka görüşe göre ise “100 bin yıl önce yeryüzü'nde en az altı farklı insan türü vardı.” Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerleri yani beş insan türü ne oldu? Onlar Homo Sapiens tarafından soykırıma uğradı ve dünyadan silinip gitti. Yakın tarihimiz de soykırımlarla dolu değil mi?Avustralya kıtasının yerli halkı Aborjinler'i; İngilizler göçe zorlama, katliam yapma ve hastalık bulaştırmak suretiyle soykırıma uğratmadılar mı? Amerika kıtasının keşfiyle birlikte başlayan soykırımda da milyonlarca yerli katledilmedi mi? Nazilerin İkinci Dünya Savaşı'nda Yahudilere karşı uyguladığı soykırım ve diğerleri...
     Tüccar:
     -Doktor, öyle bir tablo çiziyorsun ki kendimden bile şüphelenmeye başladım. Acaba ben bir katil olabilr miyim, diye sen konuşurken kendime defalarce bu soruyu sordum.
     Doktor:
     -Ben, insanın öldürme içgüdüsünün iyi ki var olduğunu düşünüyorum. İster insan olsun ister hayvan güçsüzlerin bu dünyada yaşama hakları olamaz. Güçsüzler hem doğaya hem de topluma yüktür. Ayıklanmaları gerekir. Bugün tıbbi imkanlarla güçsüz, yaşlı, hasta, sakat insanlar eskisinden çok daha fazla bir süre yaşatılabiliyor. Bunlara yapılan masraflar bence gereksiz. Bir yerde güçlülerin hakkını gasbetmektir. O nedenle soykırımlarını da onaylıyorum; soykırım güçlünün güçsüze karşı kazandığı zaferdir ve bunu yapmaya hakkı vardır. Hoca:
     -Sen de bir doktor olarak bu düşüncelere sahipsen, diğer acımasız insanların zihniyetini hiç düşünmek bile istemiyorum. İnsanların hastalıklarına çare bulmak, onları iyileştirmek için çalışacağınıza, insan hayatına saygı göstereceğinize; dil, din, milliyet, cinsiyet, takım, ırk ve parti farkı gözetmeden hizmet edeceğinize yemin eden siz değil misiniz?
     Doktor:
     -Hipokrat yeminini hatırlatıyorsan o, tam iki bin yıllık bir yemin. Bence gereksiz, eğer yemin illaki şart ise tıp insanlarının dünya gerçeklerine uygun davranmasını esas alan bir yemin metni hazırlanmalıdır.
     Kenan Baba:
     -İnsanoğlu'nu bir seri katil olarak düşünemiyorum.
     Doktor:
     -Ama gerçek şu: İnsanoğlu hem de ekolojik bir seri katildir. İstersen “Homo Sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü?” sorusunun cevabını Yuval Noah Harari’nin eserinde bulabilirsin. Badi, seninle ilgili bir şey de söyleyeyim: Köpek, Homo Sapiens tarafından evcilleştirilen ilk hayvanmış ve Tarım Devrimi’nden önce evcilleştirilmiş.
     Beni de kattı sohbetin içine. Bu sohbetten fazla bir şey anladığım söylenemez; dinliyorum işte. Tabii insanoğlunun ne kadar zalim, kötü, gaddar bir yaratık olduğunu da öğreniyorum. Hemcinsini yok eden bu mahlukun biz köpeklere merhamet göstermesini beklemek saflık olmaz mı? Evet, bunu söylüyorum; ancak Kenan Baba'nın, Hoca'nın ve Tüccar'ın bana karşı göstermiş oldukları sevgiyi düşününce, öncekinin yanlış olduğu sonucuna varıyorum. Kısacası çelişki içindeyim. Bu adam yüzünden...
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın 1. bölüm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeğin Adı Badi - 80 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuş - 48 (Son Bölüm)

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ücretsiz Kitap Dağıtabileceğim İstanbul’da Bir Mekan Arıyorum
Bir Edebiyatçı Gözüyle Mağaranın Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Mağaranın Kamburu – Yorum: 6
Mağaranın Kamburu
Bir Romanın Anatomisi: Mağaranın Kamburu
Bir Anı Defteri Buldum - Roman
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasıl Yazardı?
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 2
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 3

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.