Kendi görüşlerim var -sağlam görüşler-, yine de her zaman onlara katılmıyorum. -G. Bush |
|
||||||||||
|
Türkiye artık kendi duvarlarını aşmış ve elektronik ürünlerin üretiminde bir üs bölgesi haline gelmişti. Bütün büyük firmaların fabrikaları Türkiye'de satış ve üretim tesislerini kurmuşlar hem istihdama hem de üretime ve yurt ekonomisine katkı yapıyorlardı fazlası ile. Fabrikalarda hem robotlardan hem de insanlardan birlikte yararlanılıyordu. Bir arife günü küçük İsmail babasını da zorlayarak tanınmış bir elektronik mağazasına sokmuştu. İsmail'in babası büyük holdinglere bağlı bir şirkette yönetici konumunda, iyi de maaş alan bir insandı. Oğlu bir şey istedi ise fazla düşünmeden alabilecek kapasitede idi. Daha sonra baba oğul ve satış elemanları arasında geçtiği iddia edilen konuşmalar şöyleydi... -Baba Ipad 816 çıkmış bana alsana, alsana hadi ne olur ne olur kırma beni. -Tamam alalım oğlum gel şu karşıda ki standa gidip soralım elemanlara Yanaşırlar yavaşça satış standına -Evladım bu yeni çıkan Ipad 816 var mı siz de? -Vardı amca beş dakika önce gelseydiniz keşke taze bitti, beş on dakika sonra Ipad 817 si çıkıyor beklerseniz arkadaşlar size yetiştirirler biraz oyalanın isterseniz... Baba oğluna döner -İstersen başka mağazaya bakalım evlat Oğlan biraz mızmızlanır ama elden bir şey gelmez. -Tamamdır baba bakalım belki orada bulabiliriz. Yine başka bir mağazaya girer İsmail babası ile birlikte -Ipad 816 veya 817 var mı siz de? Eleman cevap verir -Amcacım üç beş dakika sonra Ipad 818 ve 819 çıkacak belki bugün 820'yi bile yetiştirebilirler dolayısı ile 816 ve 817 inci Ipadler doooğru elektronik çöp toplama merkezine yol alacaklar bu yüzden onları tavsiye etmem size... Babası İsmail'e döner biraz da sinirlidir... -Oğlum bu teknoloji benim zamanımda iki günde bir değişirdi şimdi bakıyorum da saat de bir değişmeye başlamış belki senin torunların zamanında dakika da bir değişmeye başlayacak... Tekrar dışarı çıkarlar İsmail ile babası büyük alışveriş merkezinde gezinmeye başlarlar. Mağazaların vitrinlerine bakarak vakit öldürmektir niyetleri aslında. Başka bir elektronik mağazasının vitrinine bakarlarken gözleri başka bir Ipad'e ilişir. İsmail babasını dürter -Baba baba bak Ipad 821 de çıkmış Ipad 821 de çıkmış... Babası vitrine baktıktan sonra oğlanı dürter -Bak oğlum 822 inci Ipad de sağ tarafında duruyor. Gel sen bana şunu şimdi aldırmada bir kaç gün sonra alalım dokuz yüzüncüyü alırız ha ne dersin? Sonra tekrar oğlu İsmail'e döner sakin bir ses ile... -Bak oğlum senin dedenin dedesinin dedesi Ipad ikiyi ve üçü bile görmüş dedenden babama kalmış, ondan da bana kaldı, kasa da gizli bir yer de duruyor biraz büyüyünce sana da gösteririm hiç merak etme tamam mı, hatta geçen gün bir antikacı iki milyon dolar teklif etti de vermedim, nasıl veririm, hem baba yadigârı hem dede yadigârı...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |