..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kendi görüşlerim var -sağlam görüşler-, yine de her zaman onlara katılmıyorum. -G. Bush
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




22 Aralık 2018
Ütopik Bir Hikaye  
Ahmet Zeytinci
]İki bin iki yüz yetmiş altı yılına gelinmiş ve Türkiye'nin nüfusu iki yüz on dört milyon kişiye yaklaşmaktaydı. Başkent Ankara on altı milyona, diğer büyükşehir İstanbul otuz üç milyona yaklaşan nüfusları ile dünyanın sayılı şehirleri arasında ki yerlerini almışlardı. Gökdelenler büyük şehirlerde iki yüz elli üç yüz katlara doğru yol alıyordu. On ikinci Boğaz köprüsü daha yeni bitmiş ve hizmete açılmıştı. İstanbul'da ve Ankara'da uygulanan tek plaka ve çift plaka uygulaması yüzlerce yıldır sürüyordu...


:HHA:
İki bin iki yüz yetmiş altı yılına gelinmiş ve Türkiye'nin nüfusu iki yüz on dört milyon kişiye yaklaşmaktaydı. Başkent Ankara on altı milyona, diğer büyükşehir İstanbul otuz üç milyona yaklaşan nüfusları ile dünyanın sayılı şehirleri arasında ki yerlerini almışlardı. Gökdelenler büyük şehirlerde iki yüz elli üç yüz katlara doğru yol alıyordu. On ikinci Boğaz köprüsü daha yeni bitmiş ve hizmete açılmıştı. İstanbul'da ve Ankara'da uygulanan tek plaka ve çift plaka uygulaması yüzlerce yıldır sürüyordu...

Türkiye artık kendi duvarlarını aşmış ve elektronik ürünlerin üretiminde bir üs bölgesi haline gelmişti. Bütün büyük firmaların fabrikaları Türkiye'de satış ve üretim tesislerini kurmuşlar hem istihdama hem de üretime ve yurt ekonomisine katkı yapıyorlardı fazlası ile. Fabrikalarda hem robotlardan hem de insanlardan birlikte yararlanılıyordu.

Bir arife günü küçük İsmail babasını da zorlayarak tanınmış bir elektronik mağazasına sokmuştu. İsmail'in babası büyük holdinglere bağlı bir şirkette yönetici konumunda, iyi de maaş alan bir insandı. Oğlu bir şey istedi ise fazla düşünmeden alabilecek kapasitede idi. Daha sonra baba oğul ve satış elemanları arasında geçtiği iddia edilen konuşmalar şöyleydi...

-Baba Ipad 816 çıkmış bana alsana, alsana hadi ne olur ne olur kırma beni.

-Tamam alalım oğlum gel şu karşıda ki standa gidip soralım elemanlara

Yanaşırlar yavaşça satış standına

-Evladım bu yeni çıkan Ipad 816 var mı siz de?

-Vardı amca beş dakika önce gelseydiniz keşke taze bitti, beş on dakika sonra Ipad 817 si çıkıyor beklerseniz arkadaşlar size yetiştirirler biraz oyalanın isterseniz...

Baba oğluna döner

-İstersen başka mağazaya bakalım evlat

Oğlan biraz mızmızlanır ama elden bir şey gelmez.

-Tamamdır baba bakalım belki orada bulabiliriz.

Yine başka bir mağazaya girer İsmail babası ile birlikte

-Ipad 816 veya 817 var mı siz de?

Eleman cevap verir

-Amcacım üç beş dakika sonra Ipad 818 ve 819 çıkacak belki bugün 820'yi bile yetiştirebilirler dolayısı ile 816 ve 817 inci Ipadler doooğru elektronik çöp toplama merkezine yol alacaklar bu yüzden onları tavsiye etmem size...

Babası İsmail'e döner biraz da sinirlidir...

-Oğlum bu teknoloji benim zamanımda iki günde bir değişirdi şimdi bakıyorum da saat de bir değişmeye başlamış belki senin torunların zamanında dakika da bir değişmeye başlayacak...

Tekrar dışarı çıkarlar İsmail ile babası büyük alışveriş merkezinde gezinmeye başlarlar. Mağazaların vitrinlerine bakarak vakit öldürmektir niyetleri aslında. Başka bir elektronik mağazasının vitrinine bakarlarken gözleri başka bir Ipad'e ilişir. İsmail babasını dürter

-Baba baba bak Ipad 821 de çıkmış Ipad 821 de çıkmış...

Babası vitrine baktıktan sonra oğlanı dürter

-Bak oğlum 822 inci Ipad de sağ tarafında duruyor. Gel sen bana şunu şimdi aldırmada bir kaç gün sonra alalım dokuz yüzüncüyü alırız ha ne dersin?

Sonra tekrar oğlu İsmail'e döner sakin bir ses ile...

-Bak oğlum senin dedenin dedesinin dedesi Ipad ikiyi ve üçü bile görmüş dedenden babama kalmış, ondan da bana kaldı, kasa da gizli bir yer de duruyor biraz büyüyünce sana da gösteririm hiç merak etme tamam mı, hatta geçen gün bir antikacı iki milyon dolar teklif etti de vermedim, nasıl veririm, hem baba yadigârı hem dede yadigârı...

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Beğendmi
Gönderen: Gülcan Aksoy / , Türkiye
12 Şubat 2019
Güzel bir ütopya.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonra Bir Gün
Nenişti O Bizim Gözümüzde Senelerce
Gece Kuşu
Sam Amca Hayırsız Yeğenine Neden Yahu Diyemiyor
Kitaplarımı Ararken
İtinayla Kahve Falına Bakılmaz
Böyle İdam Görülmedi
Patlıcan Oturtma
Muz Kabuğu ve Merdiven
Onunla Çok Güzel Günlerimiz Geçti

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir İki Gazete
Yedi Paket Birinci
Ay Em Ef Biraderler
Karınca Kararınca
Biri Baharat mı Dedi
Çay Kaşıkları
Güzel Bir İnsan Patates Kızartması ve Gazoz
Ben de Saadet Zinciri Kuruyorum
Limited Şirket Ortağı Bile Değiliz Abi Ne Stratejik Ortağı
Maaşını Soruyorum Söylemiyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Papatyaya [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.