Sýk sýk giderim, iþ yerimizin olduðu mahallede ki bir kaç hamama. Ama yine de bir tane hamam var ki çoðunlukla onu tercih ediyorum. Ýsmi mi, boþ verin reklam olmasýn þimdi. Ziver aðabeyi yýllardýr tanýrým ve o gittiðim hamamda o yoksa girip de kese olmam. Öyle ya kese olmayacaksam niye gideyim ki hamama. Hem baþtan ayaða temizleniyorsunuz kese olunca, hem de masaj yerine geçiyor iyi bir kese... Ziver aðabeyin tellaklar arasýnda namý almýþ yürümüþtür. O'nun özel müþterileri vardýr bilirim. Ta Ankara'nýn bir ucundan kese olmaya ona gelirler. Bazý çok yoðun olduðu zaman telefon eder yer ayýrtýr müþterileri. Daha bir Ýnternet sitesi yok Tellak Ziver diye, ama belli mi olur belki ileri de o da olur. Girelim bakalým þu güzelim Osmanlý Hamamýnýn kapýsýndan...




- Selamýn aleyküm aðalar




Bütün hamam çalýþanlarýnýn hepsi de beni tanýr ve severler...




- Oooo aleykümselam Ahmet bey nerelerdesin sen yahu bir aydýr yoktun ortalarda?
- Ýþ güç iþte ne yaparsýnýz ancak fýrsat bulduk.
- Özlemiþtik aðabey seni
- Ben de ben de hem sizleri hem de hamamý. Ziver aðabey burada mý?




O arada Ziver aðabey de sesimi duymuþ olacak ki heyecanla içeriden baðýrýr...




Vay vay vaaaay diye üçüncü vayý da epey uzatarak benim geldiðimi anlamýþtýr.




- Beyim nerelerdesin sen ya özlettin kendini. Dedim yoksa baþka hamamlara baþka tellaklara mý gidiyor bizleri býrakýp?
- Yok ya olur mu Ziver aðabey. Ýnsan bir berberini, bir ayakkabý boyacýsýný, bir tavuk dönercisini, bir de hamam tellaðýný ölse deðiþtirmez, sakýn aklýna öyle bir þey gelmesin...
- Gelmedi Ahmet'im de hani belki diye içime bir kurt düþtü iþte cahilliðime ver...
- Verdim gitti. Darýlýrým bir daha aklýna böyle bir þey getirirsen.
- Tamam sen geç kabine, soyun bakalým. Sonra kendini býrak benim kuvvetli kollarýma hallederiz hallederiz o akraba olduðun kirlerini de bir güzel çýkartýrýz.
- Yahu Ziver abi epeydir gelmiyorum diye sen de baþýma kakma, gelmediðimi ima etme bana zýrt pýrt... Hem ben hem de kirlerim darýlýrýz bak sana.
- Þaka yaptýk ya Ahmet sen de hemen alýnma birader. Aman sen de kirlerin de darýlmasýnlar.
- Ben de þaka yaptým sen de alýnma...




Kabine girer üstümü çýkartýr ve peþtamalý belime baðlarým.




Beþ on dakika geçtikten sonra Ziver abi damlar... Daha öncesinde saunaya girip terlemiþim ki hem de nasýl. Boþuna dememiþler ''Hamam giren terler.'' diye, ya ne olacaktý. Her bir tarafýmdan çýktý terlerim hâlâ da çýkýyor. Bu hamama giren terler lafýný da mutlaka eskiden bir hamam sahibi söylemiþtir. Göbek taþýna boylu boyunca yatarým. Ziver de baþlar kirlerim ile haþýr neþir olmaya...




- Üfff beyim bu ne ya sen demek ki ne bir ay ne iki ay epeydir gelmiyorsun buraya.
- Yok ya Ziver abi o kadar olmamýþtýr
- Olmuþ olmuþ beyim. Ben bu kirleri bir baktým mý þýp diye tanýrým. Sen de tam altý ay yirmi yedi gün sekiz saatlik kir var...




Sýkýyor iþkembeyi kübradan salla gitsin Ahmet yutar nasýlsa. Yutmaz da yutar gibi görünür.




- Hadi ya sen öyle bir baktýn mý kirlerin þeceresini bile çýkartýyorsun be Ziver abi müthiþsin vallahi...




Biraz kasýlýr Ziver aðabey...




- Ne zannettin beyim biz bu mesleðe yýllarýmýzý verdik. Allah aþkýna söyle þu civarda benim gibi kese yapan var mý?




Ne bileyim ulan ben sen kese yaparken ben senin baþýnda not mu tutuyorum sanki? Her hafta ayrý bir keseciye mi gidiyorum? Ýþte ay da iki ayda bir kere sana geliyoruz. Ama pohpohlamamý da yapmam lazým yine de...




- Olur mu ya Ziver abi. Ben senin üstüne keseci tanýmýyorum þu civarda. Hatta biraz daha ileri gideyim Ankara'da, onu geç Orta Doðu'da belkim Balkanlarda bile yoktur senin gibi iyi kese yapan palav.... pardon tellak...




Ziver aðabey ya bismillah deyip baþlar benim üstümde bir heykeltýraþ titizliði içinde kirlerim ile muhatap olmaya. Bir taraftan da hem eli hem de çenesi çalýþýyor.




- Kapýya kamyon çaðýrsak iyi olacak beyim.
- O niye o Ziver aðabey
- Senin kirleri ancak kamyonla atarýz dýþarý Ahmet'im.
- Yok devenin hörgücü, hatta iki hörgüçlü devenin iki hörgücü, yani bir iki ay geç geldik diye sen de bizi kardan adam deðil de, hepten kirden adam yaptýn be aðabey.




Bu arada masajýn ve keselenmenin de dozu gitgide artýnca ben de hamamý baðýrýþ çaðýrýþ ve naralar ile inim inim inletmekteyim... Baðýrýp çaðýrsam da fayda yok Ziver'e teslim etmiþiz kendimizi...




Döndüm Ziver aðabeye




- Bak fazla baðýrtýr isen karýþmam Ziver aðabey bu yaptýðýn ''Hamam Tellaklarý Evrensel Beyannamesinin sekizinci maddesinin üçüncü fýkrasýnýn d bendine göre suçtur.''




Ziver abi bir an da zýnk diye durur. Þaþkýnlýk içindedir.




- Ne diyorsun Ahmet'im sen ya?
- Diyorum ki beni böyle baðýrtýrsan hamam da kemiklerimi kýrarcasýna bu yaptýðýn Hamam Tellaklarý Evrensel Beyannamesine göre suç teþkil ediyor...
- Vallahi bilmiyordum. Öyle bir evrensel mevrensel bir þey mi var biz tellaklar ile ilgili




Külliyen yalan da biraz kafa yapýyoruz iþte...




- Tabi aðabey bunlar Avrupa Birliði kriterleri içinde var. Yeni çýktý bu zaten. Hamamlarda ki bütün tellaklar da bunlara uymak zorunda. Yoksa ne olur?
- Ne olur ?
- Ne olacak þu hamam tellaklarýný bir düzene sokamadýnýz gitti der Avrupa Birliði bize o sebep ile de sizi Avrupa Birliðine sittin sene almýyoruz deyip iþin içinden çýkarlar...




Vay be ben de iki dakikada hamam tellaklarý evrensel beyannamesini ortaya çýkardým hemencecik...




Sazý almýþým elime býrakýr mýyým? Ziver'e hücum.




- Bak çok baðýrtýr isen giderim yeni kurulan hamam tellaklarý asliye ceza mahkemesine hem de sana yüklü bir tazminat davasý açarým. Ondan sonra bu beni kese yaparken neredeyse bayýltacak derecede kötü kese yaptý dedim mi, iki tane de þahit alýrým yanýma. Biliyorsun iki þahit ile adam biler asýyorlar. Ondan sonrasýný var sen düþün bakalým. Ömrün o tazminatý ödemek ile geçer diyeyim de...
- Allah aþkýna deme Ahmet'im yahu. Sade sen gelmiyorsun ki bir sürü insana sana yaptýðým gibi baðýrtarak, kimi kanýrtarak kese yaparým ben hep. Baþtan baðýrsalar da iþ bitince hepsi memnun ayrýlýr benden bahþiþimi de bol tutarlar. Þimdi tazminat mazminat iþlerini baþýma sararlarsa yandý gülüm keten helva...




Fazlasýyla týrsmýþtýr Ziver bu durumdan...




- Sen bu mesleðe çok küçük yaþlarda baþladýn bildiðim kadar ile mesleðe baþlarken yemin etmediniz mi aðabey siz?
- Ne yemini yok öyle bir þey, yeminde neymiþ?
- Tabi aðabeyciðim her meslek erbabý mesleðine baþlarken yemin eder. Mesela terziler makas ile kumaþýn üzerine koyarlar ellerini öyle yemin ederler. Askerler silahýn üzerine koyarlar ellerini öyle yemin ederler. Dondurmacýlar külahýn üzerine koyarlar ellerini öyle yemin ederler. Mesleðimi doðru yapacaðým kimseleri kazýklamayacaðým diye güvence verirler hem müþterilerine hem de meslektaþlarýna. Tellaklar da bildiðim kadarý ile göbek taþýna topluca gelip ellerini sabunun, hamam tasýnýn, kesenin üstüne koyup hem dua hem de yemin ederler. Müþterilerin kirlerini iyi çýkartacaðým ve de onlara eziyet etmeyeceðim, bitli müþterim gelirse, onu bitleri yüzünden asla azarlamayacaðým diye namus ve þeref sözü verirler. Yoksa sen bilmiyor musun bunlarý? Ýnanamýyorum ya, yemin etmedin mi ha yoksa aðabey sen?
- Yok biraderim bizim zamanýmýzda, ben mesleðe baþladýðýmda böyle bir þey yoktu demek ki bu sonradan filan çýkmýþ olmalý...




- Neyse aðabey, ben bakayým da önce þu hamamdan sorumlu devlet bakaný, peþine de baþbakan ile bir görüþeyim olmazsa bu hamam tellaklarý evrensel beyannamesinin bazý maddelerini kaldýrtalým baþka türlü olmaz yoksa. Sen tazminat ödemekten batarsýn Ziver aðabey... Bakayým bir de bu hamam tellaklarý dernek baþkanýný arayayým bir sorayým ''Bizim bu Ziver aðabey yemin etmemiþ mesleðe baþlarken öyle çalýþýyor nasýl olacak bu iþ diyeyim.''
- Yaaaa býrak Ahmetcan býrak ne baþbakaný, ne devlet bakaný, ne yemini sen sanki benim ilen dalga geçtin gibi, makaraya sardýn beni deðil mi?
- Aman Ziver aðabey ya hiç yapar mýyým öyle þey, hiç yapar mýyým?