Tebornistan Bakanlar Kurulu toplantýsý az sonra baþlayacaktý, eðer baþbakan zatý muhterem de teþrif ederlerse. Tebornistan Bakanlar Kurulunda tamý tamýna kýrk bir tane bakan vardý. Aþaðý yukarý bu sayý bir dünya rekoruydu, baþka hiç bir ülkenin bakanlar kurulu bu kadar kalabalýk deðildi hatta kýrk bir kere maþallah bile denilebilirdi sayýn bakanlara. Ve de geçen sene Gimness Rekorlar kitabýndan bir ekip gelip tespitlerde bulunmuþ, 41 üyeli Tebornistan Bakanlar Kurulunu, Dünya'nýn en kalabalýk bakanlar kurulu olmasý sebebi ile rekorlar kitabýna almýþ, altýn muþmula ödülü ile de onurlandýrmýþ ve ödüllendirmiþlerdi...



Bakanlar Sayýn Baþbakanlarý Himfurt Cimbert'i canlarýndan çok severlerdi. Bunun en birinci sebebi de baþbakanlarýnýn çok esprili olmasý ve kendisi sigara içmediðinden bakanlarýnýn hepsine de sigarayý býraktýrmasýydý. Nasýl sevmesinler ki baþbakanlarýný, bir kere en azýndan sevgili bakanlarýný muhtemel kanser olma riskinden epey uzaklaþtýrmýþ ve hepside yirmi liralýk sigaralardan ikiþer üçer paket içtikleri için bütçelerine de en az ayda bin, iki bin liralýk katkýlarýnýn olmasýný saðlamýþtý. Zaten milletvekili maaþý ile zor geçiniyorlardý, bugüne bugün maaþa iki bin lira katký üüüüf ki üff.! Büyük paraydý...



Nihayet Tebornistan Baþbakaný bakanlar kurulu odasýna otuz dört tane korumasýyla girmiþti. Daha sonra yýldýrým hýzlý bir el iþaretiyle yakýn korumalar odadan dýþarý çýktýlar. Sakýn Tebornistan Baþbakanýný sadece otuz dört korumanýn koruduðunu zannetmeyin, dýþarýda da daha bin beþ yüz seksen üç tane korumasý vardý. Bazen korumalarýndan beþ on tanesi hastalanýrsa, hemen yerlerine yedek korumalar geçerdi. Eee! Tebornistan gibi büyük bir ülkenin baþbakanýný da bu kadar korumasý olmasý normaldi. Zýndýk muhalifler ise durmadan soru önergesi veriyor, bu konuyu meclise taþýyorlar ve bunun müsriflik olduðunu söylüyorlardý. Tebornistan halký ise baþbakanlarýna her konuda olduðu gibi bu konuda da destek verip ''Himfurt eðilme bu millet seninle'' tezahüratlarýyla baþbakanlarýna arka çýkýyorlardý. Ayný zamanda ''Himfurt'un sakalýnýn ve saçýnýn hem beyaz hem de siyah kýlýyýz.'' diyerek ona moral veriyorlardý...

Bakanlar Kurulu salonuna girince Sayýn Baþbakan Himfurt Cimbert, bütün bakanlar saygýyla ayaða kalktýlar. Baþbakan hepsini selamladýktan sonra eli ile oturmalarýný iþaret etti bakanlarda koltuklarýna kuruldular. Bakanlarýna döndü ve öhö öhö yaptýktan sonra...

-Arkadaþlar cep telefonlarýnýzý kasalara kilitlediniz deðil mi?
çok kýsa bir sessizlik ve bir devlet bakaný hepsinin adýna
-Hiç merak etmeyin sayýn baþbakaným hepimiz toplantýmýzýn süper güç EMP tarafýndan dinlenmek istendiðini biliyoruz o sebep ile kaldýrdýk.
-Aferin aferin neyse bu sefer söylemeden yapmýþsýnýz.

Bakanlarýn hepsi baþbakanlarýnýn huylarýný biliyorlardý. Sazý bir aldý mý eline, çalar da çalar, saatler ve saatlerce konuþurdu da bana mýsýn da, sana mýsýn da, hatta ona mýsýn da demezdi. Bu durum çoðu zaman bakanlar arasýnda sýkýntý yaratýrdý. Çünkü içlerinde prostat hastasý olan, karný guruldayan, gaz çýkaracak olan, geðirecek olan, karný acýkan bir sürü arkadaþlarý oluyordu ve Himfurt Cimbert'i susturmak da mümkün olmuyordu. Eðer ki aklýna gelip de mola vereyim demezse. Baþbakan Himfurt Cimbert bir iki elini çýtlattýktan sonra, mikrofonu aðzýna götürerek gündemde ki esas konuya balýklama girdi...

Dinleyelim bakalým Sayýn Baþbakaný...

-Arkadaþlar bu gün gündemimizde çok yoðun konuþacaðýmýz konular var. Hepinizin gereken hassasiyeti göstereceðinizden asla þüphem yoktur.

Bu arada iki devlet bakaný baþbakana aldýrmadan sohbeti koyulaþtýrmýþtýr.

-Ya birader akþam söylemesi ayýp karpuzu fazla kaçýrmýþým ben birazdan küçük abdeste sýkýþýrsam nasýl beþ dakika dýþarý kaçarýz onu düþünüyorum. Aslýnda kafayý çalýþtýrýp da keþke altýmý battal boy bez ile bezletseydim bizim hanýma tüh düþünemedik...

Diðerinin durumu da farklý deðildir.

-Benim de çok gazým var birader. Sesli sesli gaz çýkarýrsam þimdi herkese ayýp olur ama yine de midem çok rahatsýz ne yapsak ne etsek çok uzatmasa bari ya da bir mola verse. Ýnsafsýz adam sanki kendinin hiç mi küçük ya da büyük abdesti gelmez, hiç mi gaz çýkarmaz?

Spor Bakaný ile bir Devlet Bakaný yan yana oturmaktadýr...

-Ya birader geçen nasýl olduysa haným ile pazara çýktýk, haným dediysem benim Hoca nikâhlý anla iþte. Üfff ki üfff! Hayat ne kadar pahalýymýþ meðersem, bu devir de benim gibi iki evi geçindirmek, kendimi de pek met etmeyeyim ama çok zor birader çok zor. Allah hepimize kolaylýk versin...
-Evet, dostum sen iki hanýmý nasýl idare ediyorsun bu maaþ ile ben de þaþýyorum doðrusu. Biz bir tanesinin hakkýndan zor geliyoruz. Geçenlerde ben de birine tam Hoca nikâhý kýyayým dedim sonra vazgeçtim olacak gibi deðil üç kuruþluk vekil maaþýyla olmaz...

Baþbakan da konuþmasýna hararet ile devam etmektedir...

-Sayýn bakanlarým, bana bakanlarým ve ülkemin saðýna soluna, her tarafýna bakanlarým. Ýyi ki bakarsýnýz ülkeme, sizler bizler bakmazsak ne olur bu ülkenin hali deðil mi? Ülkenin her yerine imzamýzý atýyor ve damgamýzý vuruyoruz gördüðünüz gibi. Benim necip milletim de bu yaptýklarýmýzý asla unutmayacaktýr. Dingilsiz bütün kamyonlara dingil taktýrdýk bildiðiniz gibi, bizi insafsýzca eleþtiren bir sürü dingili de bertaraf ettik cenabý Mevla'nýn izniyle, balkonlarda çamaþýr asan hanýmlarýn dertlerine derman olduk ve çamaþýrlarýnýn daha çabuk kurumasýna zemin hazýrladýk. Okul önlerinde simit ve koz helva satan satýcýlarýn bundan böyle fiþ vermelerini ve reel ekonomiye katký yapmalarýný saðladýk. Daha ne sayayým size... Yirmi birinci yüzyýlýn modern, çaðdaþ ülkeleri arasýna Tebornistaný'da mutlaka sokacaðýz, bundan sokakta ki kedilerin kuþlarýn bile en ufak þüphesi olamasýn. Buradan toplantýmýzý bitirince, sýrada ülkemize yeni tesisler kazandýrmak gayreti içinde olduðumuzdan iki tuvalet, beþ taksi duraðý ve üç tanede özel sinema giþesinin açýlýþýna katýlacaðýz hep beraber bakan arkadaþlarýmýzla...

Yine iki bakan aralarýnda konuþmaktadýr.

-Ya birader geçen ayakkabý almýþtým þu meþhur ayakkabýcýdan. Bir sýkýyor bir sýkýyor ayaðýmý ki sorma gitsin. Þimdi burada çaktýrmadan çýkarsam kimse de görmez, ama ayaklarým kokar mý acaba?

Diðeri cevap verir...

-Býrak bu ayaklarý oðlum koktu.
-Hadi ya ben de kokmaz diyordum hemen mi koktu birader?
-Oðlum çýkar çýkar rahatýna bak ben de çýkardým. Esprisine söyledim ben. Bu daha uzatýr da uzatýr...
-Harbiden ya doðru diyorsun.

Zaman zaman baþbakanýn kulaðýna konuþmalar da gelmektedir hafifinden...
Baþbakan iki üç kere öksürür sert bir þekilde...

-Arkadaþlara dinliyor muyuz burayý? Ýlkokul çocuklarý gibi aramýzda konuþmayalým bak kafa atarým sonra o konuþanlara, hatta ayaða kaldýrýp tek ayaküstünde yarým saat bekletirim, yaparým bak... Çok devam ederseniz iki Temel bir de Dursun hatta bir iki de Fadime fýkrasý anlatýrým hem de uzunca epey...

Bir müddet konuþmalar kesilir gibi olur.
Toplantý baþladýðýndan bu yana yaklaþýk iki saat on beþ dakika geçmiþtir...
Baþbakan önünde ki bardaktan bir yudum su içer...

-Arkadaþlar bildiðiniz gibi enflasyonu dize getirdik iyicene de gebertmek üzereyiz bir daha diriltmemek üzere. Hükümetimiz bu konuda çok kararlýdýr. Hatta Uluslararasý para fonu EPF bile bizleri baþka ülkelere örnek göstermektedir. Özverili desteklerinizden dolayý hepinize teþekkür ederim. EPF'ye borcumuzu bitirirken cebinizden de bir sürü karþýlýksýz para verdiniz Tebornistan devletine, ne kadar gözlerimin yaþardýðýný þu masanýn üstünde ki kâðýt mendillerden de anlayabilirsiniz benim caným bakanlarým...

Bu sýrada yan yana oturan iki bayan bakan aralarýnda konuþmaktadýr...

-Ya kardeþ bizim ki yurt dýþýnda da çocuklara yemekleri mecburen ben yapacaðým uzun zaman sonra þu Sayýn Cimbert konuþmalarýný kýsa kesse de ben de eve gitsem evin saðýný solunu düzeltsem hem de çocuklarý doyursam...
-Ay kardeþ sorma benim ki evde ama elinden de hiç bir þey gelmez zaten emekli üçün birinden ama benim maaþýn dörtte birini alýr. Yani senin anlayacaðýn benimkilerde benim elime bakýyor bakanlýktan arta kalan iþlerimde inanýr mýsýn bir konken bile oynayamýyorum komþularla hepte çaðýrýyorlar. Üç saat oldu bir mola verse de Sayýn Cimbert, bir tuvalete gitsek hem de rujumu yenilesem kýz þekerim...
-He vallahi al benden de o kadar...
-Kýz rujunun markasý ne çok parlakmýþ yahu.
-Vallahi ne bileyim geçen bizim ki almýþ bir yerden ama çok pahalý ha neredeyse bir takým elbise parasý.
-Olsun kýz iyi mal iyi para...

Kýkýrdarlar birbirlerine bakarak.

Toplantý devam ederken, Bayýndýrlýk ve Ýskân Bakaný birden fenalaþmýþ ve kravatýný gevþetmeye baþlamýþtýr. Bunu gören Kültür bakaný ve Devlet bakaný arkadaþlarý hemen yanýna gelir ve olaya müdahale ederler. Sayýn Baþbakan Himfurt Cimbert'de hemen toplantýyý keser ve bakan arkadaþlarýnýn Bayýndýrlýk ve Ýskân bakanýna yardýmcý olmalarýný söyler. Moraller bir anda bozulmuþtur. Bayýndýrlýk bakaný iki bakan arkadaþý ile tuvalete doðru yol alýr. Diðerleri de toplantýya ara verildiði için birer ikiþer dýþarýya çýkarlar. Daha sonra Bayýndýrlýk Bakaný ve onu lavaboya götüren arkadaþlarý arasýnda da þu diyalog geçer...

-Ya arkadaþlar kusura bakmayýn sizi de buralara kadar yordum ama benim hakikaten bir þeyim yok. Sayýn Cimbert konuþmayý uzattý da uzattý biliyorsunuz. Benim de çiþim geldi açýkçasý, ee tutup da Sayýn Baþbakana ilkokul çocuklarý gibi parmak kaldýrýp çiþim geldi diyemezdim herhalde iþte bu neden ile bu numaraya baþvurdum...

Bakanlardan biri...

-Ya aðabey Allah senden razý olsun biz de içeride çok bunalmýþtýk. Ne ederiz, nasýl ederiz de iki dakika hava almaya çýkarýz diye düþünüyorduk, sen bizden erken ve akýllýca davrandýn da bizleri dertten kurtardýn var ol sen aklýnla bin yaþa emi. Bunun susacaðý yoktu on saat konuþ desen konuþur da bana mýsýn demez. Üç kuruþ ver konuþtur, beþ kuruþ ver susturamazsýn, o hesap iþte. Aðzýný dikelim desen bu seferde baþka bir tarafýyla konuþur mutlaka...

Hep beraber gülüþürler kýsa kýsa.

Diðer bakanda konuþulanlarý onaylar ve Bayýndýrlýk Bakanýna hararetle teþekkür ederler...
Bir Bakanlar Kurulu toplantýsý daha kazasýz belasýz sona erer. Ne diyelim ''Onlar ermiþ muradýna biz çýkalým nerelere çýkabilirsek. O da yoksa hükumet konaðýna''