Ben eskiden böyle deðildim... Hemen aklýnýza nasýl deðildin, diye bir soru geleceðini tahmin ettiðim için az sabredin açýklayacaðým...

Þehre yirmi kilometre uzaklýkta bir yerde oturuyorum. Aslýnda altýnýzda arabanýz yoksa, en yakýn mesafe bile size uzak, hatta uzak ötesi de gelebilir... Bizim Ankara'nýn güzel bir özelliði vardýr. Bir yere giderken en az iki üç adet, hatta dahada fazla seçeneðiniz vardýr. Bunu niye anlatýyorum onu da alt paragrafta size tek tek anlatayým...

Her gittiðiniz yerin iki üç güzergahý olduðu için, hangisinin daha kýsa, hangisinde trafik sýkýþýklýðýnýn az olduðunu mutlaka bilmek zorundasýnýz... Yoksa benzin parasý son gelen zamlar bütçenizi allak bullak edecektir illaki...

Örnek mi istiyorsunuz, dolu, istemediðiniz kadar. Terminale gidecekseniz, Eskiþehir yolundan da gidebilirsiniz, yeni açýlan yoldan da... Geçen ölçtüm yeni yol. Eskiþehir Yolu güzergahýndan yetmiþ seksen metre kadar kýsa... Seksen metrede elli kuruþluk benzin cebimde kalýr... Ýþ yerine giderken yine, Eskiþehir
Yolu Aþti önü ile Kýzýlay Güzergahý da iki yüz seksen üç yüz metre kadar fark ediyor ki ayrýca bu mesafe her gün kat ediliyor... Burada da sanýrým haftada beþ on lira kâr ederim gibime geliyor... Tabi bir de trafik sýkýþýklýðý durumlarýný da takip etmek lazým. Bazen iki yüz metre uzun olan mesafe boþ olursa da orayý tercih edebiliyoruz navigasyondan bakýp...

Durumlar aynen böyle... Benzin ve mazot fiyatlarýna ekonomik olarak yetiþemediðimiz için, en ufak bir metreyi bile hesap etmek durumundayýz... Belli olmaz belki seneye ya da bir iki sene sonra arabamýzýn deposunu fullemek için bankalara kredi baþvurusunda bile bulunabiliriz... O deðil de benzin almak için krediye müracaat ederken bir de ipotek isterseler o zaman yandýðýmýzýn resmidir iþte...