..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




1 Haziran 2021
Ah Kitaplarım Vah Kitaplarım  
Ahmet Zeytinci
Saftık, kötülük bilmeyen temiz çocuklardık, herkesi kendimiz gibi bilirdik, çünkü rahmetli babamızdan, annemizden öyle terbiye almıştık. Emanete hıyanet diye bir şey yazmazdı bizim kitabımızda. Arkadaşlarımızdan bir şey aldık mı, zamanı gelince geri vermesini de bilirdik. Adı ne olursa olsun ister kaset, ister kitap, isterse ödünç para...


:GBC:
Ortaokula yeni adım attığımız yetmişli yıllarda, merhum Aziz Nesin ve o zamanki Gırgır dergisi sayesinde düzenli kitap ve dergi okumaya da başlamıştık. Babamızdan ve annemizden aldığımız harçlıkları hafta sonunda mahallemizde ki kitapçıdan kitap almak için gözümüzü kırpmadan elimizden çıkarırdık. O zaman ki birçok arkadaşım harçlıklarını top almak ya da değişik değişik oyuncak almak veya sinemaya gitmek için kullanırken bizler de kitaplara yatırırdık. Tabi ki harçlıkları ile başka başka şeyler alan arkadaşlarım, bizlerin kitap almasına ölü yatırım gözü ile baksalar da bizler hiç öyle düşünmüyorduk. Aldığımız ve okuduğumuz kitapların yıllar yıllar sonra bize, yol su elektrik olarak dönmese de; bilgi, kültür, olgunluk ve terbiye olarak döneceğini biliyorduk...



Saftık, kötülük bilmeyen temiz çocuklardık, herkesi kendimiz gibi bilirdik, çünkü rahmetli babamızdan, annemizden öyle terbiye almıştık. Emanete hıyanet diye bir şey yazmazdı bizim kitabımızda. Arkadaşlarımızdan bir şey aldık mı, zamanı gelince geri vermesini de bilirdik. Adı ne olursa olsun ister kaset, ister kitap, isterse ödünç para...



Düzenli kitap aldığımı ve onları okuduğumu anlayan bir takım arkadaşlarım, artık cebinde paraları olmadıklarından mı, yoksa benim kitapları gözlerine kestirdiklerinden mi ya da beni saf kendi halinde bir çocuk bildiklerinden mi devamlı benden kitap istemeye başladılar. Düşünüyorum ''Versem mi vermesem mi, versem zamanında geri getirirler mi, yoksa üstüne mi yatarlar, yatarlarsa zaten bir daha geri almam imkânsız ama iyi niyetliyimdir, arkadaşlarım yapmaz bana bunu, çok da fakir değiller ne de olsa.'' İşte böyle bir sürü düşünce kafamda gidiyor geliyor, kafamda ki soru işaretleri birbiri ile çarpışıp kaza yapıyorlardı...



Sınıf arkadaşıma vermişim zamanında iki Aziz Nesin bir Orhan Veli kitabı. Aradan epey vakit geçmiş ''Oğlum İsmail getirsene benim kitapları, birini zaten hiç okumadan sana vermiştim.'' İsmail'in yüzü bile kızarmaz. ''Vallahi Ahmetçim ben senin kitabı apartmanda hoşlandığım bir kız vardı, o istedi dayanamadım ona verdim.'' aha al başına dert ölür müsün öldürür müsün? ''Ya arkadaş benim sana emaneten verdiğim kitabı nasıl başkasına verirsin.'' En ufak bir mahcubiyet yoktur arkadaşımda. ''Ya Ahmetçim ince iş işte kızla takılıyoruz dayanamadım verdim sen affet.'' Hasbinallah ve nimel vekil, la havle ki hem bir daha la havle...



Yine başka bir gün değişik bir arkadaşıma hem Aziz Nesin hem de o zaman çok popüler Cem Karaca kasetini vermişim. Zaman epey geçmiş, haliyle isteyeceğim '' Birader benim şu kitapla kaseti getirsene bir zahmet.'' bu da aynı havalarda, değişik yalanlar üreten cinsinden.'' Ya sorma birader geçen pazar pikniğe gittiydik sen gel kale kapısı gibi kapısı olan eve hırsız gir, evi darmadağın et, sonrada kitapları kasetleri al git, olacak iş değil olacak iş değil.'' Ben de yedim bu numaraları hayretlerim tavan yaptı ''Ulan geri zekâlı eve hırsız girse bile kaset ile kitabı ne yapsın yükte hafif paha da ağır ne varsa onu alır hırsız bey'' diye hem sinirleniyorum hem de içimden yüzüne karşı söylenip, sunturlu küfürler savurup duruyorum.



Başka bir gün sınıf arkadaşım Zeki'ye vermişim yine güzel kitaplarımdan bir kaç adet. Zaman epey geçmiş ve hâlâ kitaplarım arkadaştan pasaport ve vize alıp geri gelememiş. Dönmüşüm arkadaşıma ''Oğlum Zeki sen de iki üç tane kitabım vardı niye getirmiyorsun hırbo getirsene.'' Zeki biraz başını, az buçuk mabadını kaşır, ben tahmin ediyorum ne palavra atayım Ahmet'e diye düşünüyor. ''Ya Ahmetçim sorma küçük kardeşim ev de oynarken onları yanlışlıkla sobaya atmasın mı, rezil oldum dedim içimden Ahmet arkadaşıma, yenisini alıp vereyim desem harçlıklarımdan, arkadaşımda anlayışlıdır canın sağ olsun der geçer diye düşündüm.'' Yahu bu Zeki benim bildiğim tek çocuktu ne zaman kardeşi oldu bunun ki? Off kii offf vah benim canım kitaplarım!!!



Böyle işte bizim kitapların başından geçen ilginç hikâyeler ki birçoğunuzun da başına benzer olaylar gelmiştir mutlaka. O arkadaşlarımın adını bile anmak istemiyorum artık. Benden uzak Allah'a yakın olsunlar...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonra Bir Gün
Nenişti O Bizim Gözümüzde Senelerce
Gece Kuşu
Sam Amca Hayırsız Yeğenine Neden Yahu Diyemiyor
Kitaplarımı Ararken
İtinayla Kahve Falına Bakılmaz
Böyle İdam Görülmedi
Patlıcan Oturtma
Muz Kabuğu ve Merdiven
Onunla Çok Güzel Günlerimiz Geçti

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir İki Gazete
Yedi Paket Birinci
Ay Em Ef Biraderler
Karınca Kararınca
Biri Baharat mı Dedi
Çay Kaşıkları
Güzel Bir İnsan Patates Kızartması ve Gazoz
Ben de Saadet Zinciri Kuruyorum
Limited Şirket Ortağı Bile Değiliz Abi Ne Stratejik Ortağı
Maaşını Soruyorum Söylemiyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Papatyaya [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.