Yok, yok kimseleri tavlamýyoruz. Bacanak ile tavla oynuyoruz. Seneler var elime almamýþým. Bilirimde oynamam. Oynarým da yenemem... Yenilirim de kýzmam... Sevmemde, her zaman satrancý tavlaya tercih ederim, ama bacanak ’’Gel sana biraz ders vereyim.’’ deyince, tabi kaçmak olmaz, oturduk tavlaya... Bakalým burada kim kimi tavlaya...

Ýlk iki partiyi alsam da, bacanak sonradan toparladý, beþ iki beni götürdü. Seneler var ki oynanamamýþtým... Biraz takýlayým bakayým bacanaða ’’Bu yuvarlaklar pul muydu? Þu dört köþe olanlarda zar olmalý sanýrsam deðil mi bacanak?’’ Bacanak da kurt ha! ’’ Býrak lagalugayý yahu bir parti beþte biter iþte... ’’Tamam yahu þaka yapalým dedik anla iþte.’’

Tabi bizim tavladan tak tak takýr tukur sesler gelince baldýz ile bizim hanýmda sohbetlerde zorlandýlar biraz. Ben bayýlýrým karþýmdakini kýzdýrmaya karþýda ki de ayný düþüncede olunca ne kavga oluyor ne gürültü oyun þenliðe dönüyor... Artýk kimin sinirleri saðlamsa...

Bacanaðýn bir gözünde katarakt baþlangýcý olduðu için doðru düzgün göremiyor zarlarý... Hemen de atar atmaz alýyor orada biraz sýkýntý yaþadýk, yoksa çokta sorun olmadý... Unutmuþum epeydir de oynamamýþým. Haliyle ara sýra zarlarý tavlanýn dýþýna atýyorum, o zaman tabi klasik espri hemen geliyor bacanaktan ’’Ýstersen çarþaf getirelim hep böyle dýþarý atacaksan zarlarý.’’

’’Gel bacanak ben sana tavladan sonra tavlanýn tarihini anlatayým istersen.’’ O arada bacanak içeriye su içmeye gitmiþtir gelir az sonra. ’’Sen boþ ver tavlanýn tarihini ben kitabýný yazdým bunun ama sen okumuyorsun ki bacanak.’’ Bana diyor bana... Hiç utanmada yok, insan hiç misafiri yener mi bacanak yahu?

Çoðu zaman iþ yerinde çalýþýyorken esnaflar arasý tavla maçlarýnda çok kavgalarýn çýktýðýný bilirim þahit oldum bazý zaman olaylara... Allah’tan bizim aramýzda böyle bir durum olmaz asla ve kata. Oynarken zevk alýrýz, birbirimizi de kýzdýrmaya çalýþýrýz ama, hepsi o kadar. Yenilende koltuðunun altýna alýr tavlayý ki ’’bu sefer Bendeniz oluyorum’’ karþýdakini tebrik eder...