Þakayý sevende vardýr sevmeyende. Kimi geniþ adamdýr kaldýrýr kimisi de kaldýramaz. Kamera þakalarýnýn bazýsý hakikaten çok aðýrdýr bazýsý çekilir cinsten. Benim anlatacaðým þakalarýn epey bir geçmiþ tarihi var.

Arkadaþýmýz Nejat’a kallavi bir þaka yapacaðýz ama öyle bir þaka olmalý ki yýllarca unutmasýn. Hemen hazýrlýklara baþladýk. Önce patlayan sigara vereceðiz sonra patlayan sakýz sonrada uydurulan sefer görev emri ile askere yollayacaðýz... Zaman ve zemin uygun. Birinci Körfez Savaþý zamanlarý... Epey uzun zaman geçmiþ. O günlerde çok çok kýzmýþtý...

Bizim Hayri haytasý epeydir bu arkadaþýmýz Nejat’a takmýþtý kafayý. Bize de anlatýnca oluru verdik. Önce patlayan sakýz ve sigarayý ayarladýk. Daha sonrada birliðine sahte bir sefer görev emri ayarlayacaðýz. Körfez Savaþý ise Irak da son hýzla devam ediyor. Tabi uyduruk bir emir ile askere göndereceðiz ama çok inandýrýcý olmasý ve hiç bir þeyden þüphelenmemesi lazým keratanýn. Bunun içinde o zaman Milli Savunma Bakanlýðýnda çalýþan Þekip adlý arkadaþýmýzý ayarladýk. Baþlýklý zarfý o verecek yazýlarýný da daktiloyla halledeceðiz bir þekilde... Postacýda tanýdýk onu da kafaladýk... Tam bir tiyatro yani...

Körfez Savaþý bütün dehþeti ile davam ediyor. Biz sohbet ederken Nejat geliverdi yanýmýza, her þey hazýr. Hayri ’’Aðzýn kokuyor oðlum al bir sakýz çiðnesene ’’ dedi... Nejat’ýn da o sýralar oðlu yeni doðmuþ, hanýmý ile de arasý bozuk, duruyor duruyor of çekiyor. Sakýzý almaya çalýþýrken sakýz bir patladý, bu nakavt, biz yatýyoruz tabi yerlere... Döndü bize ’’Ulan alçaklar yedirdiniz bana bunu.’’ dedi... O arada ben girdim devreye ’’Hadi gel barýþalým yak bir sigara.’’ dedim. Bu yine hiç bir þeyden þüphelenmeden sigarayý yaktý, yaktý ama içi barutlu sigaranýn. Bir dakika geçmedi o da patladý... Bu baþladý belden aþaðý belden yukarý artýk aðzýna ne gelirse sövüp saymaya...

Çalýþtýðýmýz pasajýn içinde bir müddet kovaladý durdu bizi Nejat, sonra barýþýr gibi olduk. Antetli kaðýdý da ayarlamýþýz, postacýya da tembih ettik. Pulunu yapýþtýrdýk, içerisine arkadaþýn daktilosu ile yazýlarý döþendik. ’’KKK. lýðýnýn gerekli emirleri doðrultusunda en kýsa zamanda birliðinize katýlmanýz için gereðini ve bilgilerinizi rica ederim.’’ Altta uyduruktan imza Piyade Kur. Albay Þevket Koçak... Buna benzer bir yazýydý... Tam metin aklýmda kalmamýþ. Tuvaletten dönerken dükkanýna bir girdi zarfý eline verdik. Zarf antetli de olunca elini alnýna götürüp ’’Ahanda babayý yedik þimdi anasýný satayým aklýma gelen baþýma geldi.’’ dedi... Aslýnda böyle demedi de onlarý, küfürleri, buraya yazamayýz diye böyle ifade ettik...

Nejat’ýn amcasý da emekli albay Osman Bey. Onu da durumdan haberdar ettik renk vermeyecek kesinlikle... Tabi bu hemen ilk önce telefona sarýldý... Oðlu daha yeni doðmuþ bir yaþýnda. Dükkanda söylenip duruyor. Biz de teselli etmeye çalýþýyoruz ’’Oðlum hemen takma kafaya, belki savaþ çabuk biter, sen de gitmezsin, hem kardeþlerin var, annen var baban var, bakarlar senin oðlana merak etme, hemen de cepheye sürmezler seni, zaten daha eðitim filan alacaksýn.’’ Böyle böyle teselli etmeye çalýþýyoruz, onunsa hiç bir þeyi gözü görmüyor, haklý olarak evladým, hanýmým ne olacak, diyor...

Bu arada Nejat’ýn amcasý Osman bey ve hepimizin bir arada olduðu bir ortamda amca ’’Ben o piyade Kur. Albay Þevket Koçaðý ta Ýzmir Gaziemir’den tanýyorum, ben orada binbaþý iken o da yanýmda üsteðmendi, bir dediðimi iki etmez o benim ben senin iþini çözerim.’’ dedi... Nejat’ýn birden gözlerinin feri geldi, kulaklarý kýzardý, yüzü pembeleþti sevinçten. Amcasýna dönerek ’’Amca gözünü seveyim sen bu iþi çöz, evladým küçük, yeni evliyim daha, sana bir þiþe kocaman viski benden hediye.’’ Biz de gülmemek, renk vermemek için kendimizi zor tutuyoruz. Biraz tebessüm etsek anlayacak. Amca ’’Tamam oðlum bana vereceksin bir þiþe viski de benimki önemli deðil de bir de o albaya da götürmem lazým sen iki þiþe al yani.’’ Amcaoðlu ona da he dedi...

1991 yýllarý Birinci Körfez Savaþýnýn cafcafalý zamanlarý... Ýlk gün renk vermedik, ama o gece mutlaka uyumamýþtýr Nejat. Ertesi gün belliydi hiç uyumadýðý ikinci gün bizde ikircikliyiz ’’ söylesek mi söylemsek mi.’’ þaka biraz daha sürerse hanýmý da kendi de kalpten gidecek. Bu iki þiþe viskiyi almýþ, getirdi amcasýna verdi, biraz kuruyemiþ filanda almýþ amcasýna, tabi amca viskiyi içerken ’’Hadi lan hadi senin iþini çözdüm oðlum aradým benim adamýmý Albay Þevket Koçaðý þimdilik gelmesine gerek yok, amcasýna viskisini içirsin yeter.’’ dedi... Tabi o bunu duyunca anladý uyduruktan olduðunu Nejat derin bir ohhhh! çekti... Ondan sonrada bize dönerek ’’Bende bunun intikamýný sizden bir gün alýrým.’’ diyerek yelkenleri suya indirdi... O tarihlerde duyduk ki bu askere gönderme þakasýný bazýlarý da sevdiklerine yapmýþ, ama aðýrdý gerçekten...