|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
8 Kasým 2003
Günlük - 8
günlük-8
Arzu Menteþeoðlu
....Ailemin neden disipline ihtiyacým olduðunu düþündüklerini bilmiyorum.... /
Kendimi tanýmak adýna, her hissettiðimi ve yaptýðýmý irdeleyip, yolunda gitmeyen þeyler arayarak temelde bir takým yanlýþlara yorup, kendime iþkence ettiðim dönemlerde;... |
|
Mutlu bir çocukluðum oldu. Yaþýtlarýmla doya doya oynayarak geçen ve çocukça aþklarla süslü bir çocukluk. Ciddiyetim asla hayata küskün bir çocuk oluþturmamýþtýr. Babaannem bizim oturduðumuz bölgeye göre ikincil bir sokakta oturuyordu. Bahçesinden arýk akan tek katlý evleri, aðabeylerimle birlikte benim de yaþantýmda önemli yer tutar. Ev artýk iyice eskimesine, mahalle yeni sokaklarýn açýlmasýyla hareketlenip masumiyetini kaybetmesine, çýkmaz sokaðýn dibindeki eski un fabrikasý gizemini kaybetmesine ve üzerine oturduðumuz lokomotif hurdasý belediye tarafýndan kaldýrýlmasýna raðmen bu haliyle bile bana çocukluðumun mutlu günlerini hatýrlatmaya yetiyor. Orada geçen coþkun anýlarým olmasa, çocukluðumu yaþanmamýþ sayabilirdim. Bunun nedeni de ilkokul sýralarýna döndüðümde özlemle hatýrladýðým anýlar bulamýyor olmam. Babaannemlerin mahallesi hayal dünyamda ne kadar sýcak renklerle örülü hareketli cývýl cývýlsa, okul hatýralarým o kadar gri perde üzerinde ve donuk. Ýlkokul anýlarým... yaþarken problemli olmasa da geri dönüp baktýðýmda yolunda olmayan þeylerle dolu. Düþünüyorum da ailemin tek kýz çocuðu ve en küçük çocuklarý olduðum için disiplinli bir ilkokul öðretmeninin özellikle seçilmesi büyük bir hataymýþ. Hele hele evlenmemiþ, dolayýsýyla çocuðu olmayan bayan öðretmen seçim –bu sonradan ailemin yaptýðý bir yorum-. Ailemin neden disipline ihtiyacým olduðunu düþündüklerini bilmiyorum. Bana sorarsanýz her çocuk kadar kaprise sahiptim, zaten o da olmasa normalliðimden þüphe etmek gerekmez miydi? M... Haným'ýn iyi bir öðretici olduðu þüphe götürmezdir, ancak eðiticili tartýþýlýr. Ýlkokul yýllarýnýn karakter üzerindeki etkisini herkes bilir. Bu yaþlar çocuðun anne-babasýnýn yerine öðretmenini model aldýðý yaþlardýr, öðretmeniyle iyi bir etkileþime girebilen çocuðun kiþilik geliþimi aksayýp, silinmeyecek izler taþýmaz. Leo Buscaglia kitaplarýnda benim de katýldýðým bir fikri savunur; 'mutsuz avukatlar, doktorlar...yetiþtireceðimize mutlu marangozlar yetiþtirmeliyiz.' Ýþte bu yüzden dersleri pek iyi olmasa da öðretmeniyle iyi diyalogda olan bir öðrenci -öðretmeniyle özdeþip de baþarýsýz olan öðrenci de yoktur hani-, hayata karþý daha becerikli ve mutlu bir birey olarak yetiþecektir. Denizli'nin –o zamanýn- en iyi ilkokuluna kaydým yaptýrýldý. Sosyal çevremizin yansýmasýný okuldaki doktor, avukat çocuklarýyla yaþardýk. Anne-babam okuyan ve düþünen nadir insanlardandýr, net ve duruma göre deðiþmeyen doðru ve yanlýþlarý vardýr. Onlardaki meziyetler çaðýmýzýn makyajlý insan iliþkilerine ve maddeci anlayýþýna uymazdý. Bu nedenle, o sýralar, yýllar sonra keskinleþecek bir süreç içinde olmuþ olabileceklerini söyleyebilirim. Ýlkokul yýllarýma baktýðýmda ailemdeki böyle bir kopma sürecinin varlýðýný kesin olarak görmüyorum. Fakat gelinen nokta, yýllar içinde yavaþ yavaþ geliþen süreci düþündürüyor. Kendi adýma, o yýllara þimdiki dürbünümle baktýðýmda daha ilkokuldan itibaren, böylesi bir kopuþ sürecini ailemden önce ve ailemden hýzlý yaþadýðýmý görüyorum. Kendimi tanýmak adýna, her hissettiðimi ve yaptýðýmý irdeleyip, yolunda gitmeyen þeyler arayarak temelde bir takým yanlýþlara yorup, kendime iþkence ettiðim dönemlerde; babaannemin mahallesinde kendimi oradaki çocuklardan üstün gördüðüm için mi daha rahat olduðum, okuldakiler arasýnda hiçbir meziyetim olmadýðýndan öne çýkamadýðým için mi huzursuz olduðumu sorgulayýp durdum. Kendime iþkence etmekten vaz geçtiðimde ise fark ettim ki; ait olduðum sosyal çevrenin çocuklarýyla onlarýn þartlarýnda iletiþim kurmayý reddediyordum, çünkü anne babalarýndan öðrendikleri ikiyüzlülük ve bencillik çocuklardaki kamufle edilmemiþ biçimiyle beni uzaklaþtýrýyordu. O zamanlar, babaannemin mahallesinde yaþadýðým doðallýðý ve arkadaþlarýmla paylaþtýðým mutluluðu, neden okul arkadaþlarýmla paylaþamadýðýmý anlayabilecek, hatta böyle bir problemim(?) olduðunu fark edebilecek yaþta deðildim. Yýllar sonra bir ilkokul arkadaþým, -ben onlarýn arasýna giremediðimi sanýrken- neden onlara katýlmadýðýmý hep merak ettiklerini söyleyecekti. Derslerimde oldukça baþarýlý ve öðretmenin gözdelerindendim. Yýllar sonra öðretmenin eðitimciliðinin en az öðreticiliði kadar önemli olduðunu somut bir bilgi olarak da bildiðimde, o zamanlar, benim, iyi bir öðretici-öðrenci iliþkisine deðil Arzu olarak kabullenildiðim bir iliþkiye ihtiyacým olduðunu anlayabiliyor ve ifade edebiliyorum. Derse kalkmak ya da kendimi göstermem gereken sosyal faaliyetlerde ön safta olmak problem deðildi. Bildiðimi söyler, bilmediðimi sorardým, toplum karþýsýnda olmak da korkutucu deðildi. Yýl sonu gösterilerinde baþýmda kestane resmedilmiþ þapkamla göründüðümde de, solo olarak þarký söylediðimde de rahattým. Sýnýfýmýzda baþkan seçimi yoktu, ancak gerekli olduðunda bu görevi de öðretmenimiz bana verirdi. Folklör gösterilerinde yeni bir figürü önce ben öðrenir sonra diðerlerinin öðrenmesine yardým ederdim. Baþka çalýþkan çocuklar gibi benim de okumayý öðrenmesine yardým ettiðim arkadaþlarým vardý. Bunlara raðmen öðretmenimle doyurucu bir iletiþime girememiþ olmam ve okul arkadaþlýklarýmýn tatminkar olmamasý, doðuþtan getirdiðimiz kendine güven duygusunun zedelenmesine neden olmuþ olabilir. Geriye baktýðýmda, küçük Arzu'nun da büyük Arzu gibi 'yanýmda insan olsun, yalnýz kalmayayým' endiþesiyle iletiþim kurmadýðýný gururla fark ediyorum. Çünkü benim için nicelik deðil nitelik önemli. Böylesi bir seçicilik kiþiliðin geliþimi için doðru yolda olunduðunu belirten bir göstergedir ve çok hoþlandýðým, geliþip büyümeme olanak veren yalnýzlýk tutkusunu kazandýrmýþtýr.
Konuþabileceðim, konuþtuðumda anlaþýldýðým ve anlayabildiðim insanlarla iliþkideyim. Bu konuda çok seçici davranýrým. Hayatýn kutsallýðýný bilen ve boþa harcanmasýný istemeyen bir bireyin tavrý. Hayatýmýn hiçbir döneminde sadece 'etrafýmda insan olsun, ihtiyacým olur' diye arkadaþlýk kurmadým. Zamanla, bir kiþiden her yönüme hitap etmesini bekleyemeyeceðimi öðrendikten, deðiþik insanlarla deðiþik yönlerimi doyurabileceðimi anladýktan sonra, seçiciliðin duvarlarýný inceltmem gerekti. Ancak o zaman, iliþkilerin dostluklarla sýnýrlanamayacaðýný arkadaþlara da yer olmasý gerektiðini kavradým. Gene de iliþkilerimin içinde asla kalabalýk yapan insanlara yer yoktur.
:: yalnýzlýk |
Gönderen: Ceren Emre / Ankara
|
10 Kasým 2003 |
|
| Arzu Hn.,
Tebrik ediyorum. Ýnsanýn kendi seçimi olan yalnýzlýk duygusunu çok iyi tarif ediyorsunuz. |
|
Söyleyeceklerim var!
Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazýlarý
yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz
ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz,
yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.
Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.
|
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
|
YAÞADIKLARIMDAN ÖÐRENDÝÐÝM BÝR ÞEY VAR
Yaþadýklarýmdan öðrendiðim bir þey var:
Yaþadýn mý, yoðunluðuna yaþayacaksýn bir þeyi
Sevgilin býtkýn kalmalý öpülmekten
Sen bitkin düþmelisin koklamaktan bir çiçeði
Ýnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuþa, bir çocuða
Yaþamak yeryüzünde, onunla karýþmaktýr
Kopmaz kökler salmaktýr oraya
Kucakladýn mý sýmsýký kucaklayacaksýn arkadaþýný
Kavgaya tüm kaslarýnla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandýn mý bir kez sýmsýcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taþ gibi dinleneceksin
Ýnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiðine
Hem de tüm benliði seslerle, ezgilerle dolarcasýna
Ýnsan balýklama dalmalý içine hayatýn
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasýna
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanýmadýðýn insanlar
Bütün kitaplarý okumak, bütün hayatlarý tanýmak arzusuyla yanmalýsýn
Deðiþmemelisin hiç bir þeyle bir bardak su içmenin mutluluðunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaþamak özlemiyle dolmalýsýn
Ve kederi de yaþamalýsýn, namusluca, bütün benliðinle
Çünkü acýlar da, sevincler gibi olgunlaþtýrýr insaný
Kanýn karýþmalý hayatýn büyük dolaþýmýna
Dolaþmalý damarlarýnda hayatýn sonsuz taze kaný
Yaþadýklarýmdan öðrendiðim bir þey var:
Yaþadýn mý büyük yaþayacaksýn, ýrmaklara, göðe, bütün evrene
karýþýrcasýna
Çünkü ömür dediðimiz þey, hayata sunulmuþ bir armaðandýr
Ve hayat, sunulmuþ bir armaðandýr insana
ATAOL BEHRAMOGLU
Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski,Orhan Pamuk
|
|
bu
yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler |
|
|
|