..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyayı isteyen bilime sarılsın, ahireti isteyen bilime sarılsın; hem dünyayı hem ahireti isteyen yine bilime sarılsın" -Hz. Muhammed
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Yeraltı > Burak Mollamehmetoğlu




1 Temmuz 2005
Kabirci  
Burak Mollamehmetoğlu
Çünkü er ya da geç karşılaşacaksınız...


:AHJI:
Ben kabirciyim. Bu benim işim. Tek değilim; aynı anda pek çok yerdeyim. Ama konuşurken tekim. Hem gündüzü severim, hem geceyi. Adım uygunsuz mu buna?.. Olsun. Ben içinizdeki korkuyu anlamam, ne de yılgınlığı. Yine de korktuklarım var mıdır diye sorarsanız bu alemde, hiç düşünmedim derim size. Çünkü ölümün olduğu yer evim, gözümün gördüğü kabristandır, bilmem anlatabildim mi?
Mezarcılarla karıştırılsam eğer gücenirim. Fakat Azrail’e benzetilirsem övünürüm biraz. Lakin anlattığımdan sapmayayım: Mezar kazıldığı toprağa bağlıdır; maddidir. Kapıdır. Kabre açılan yer mezardır. Mezarcı sizin mezarınızı, yani kapınızı açar. Sonra sizi ben bulurum. Size ben refakat ederim kabirde. Mezar canlı bir kutudur, cansızları taşır. Kabir ise yoldur ve anlatılmaz. Yoldur, bunu bilin yeter. Ve o yolun başında ben, kabirci, sizi kaldırır ve gösteririm gerçeği.
Şimdi anladınız mı korku bilmezliği mi? Sizi en çok rahatsız eden sorunun cevabını, ben içimde taşırım. Gayri fazla söze ne hacet!
Korkun dostlarım! Zira ben, sıcak başlangıçları severim.
Bazen sevdikleriniz olurum yanınızda, bazen tuhaf duyguların görüntüsüne bürünürüm karşınızda. Cennetinizin kapısı, cehenneminizin karanlığı olurum zaman zaman.
Kabirde tüm duyularınız karışıverir birbirine. Hepsi üşüşür üstünüze, ve ayırmak bana düşer lazım gelince.
Bilirsiniz ki yedi rengin toplamı beyazdır. Buna rağmen beyazda bir bütünün parçasıdır. Siz hiçbirini bilmezsiniz. Zaten perdeler bunun içindir gözlerinizde. Gözleriniz yalnız beyazı bilir, onu yedi parça seçer. Bu bile yetmez mi gönlünüzü çelip, arzunuzu yakmaya? Emin olun fazlası olsaydı kavrulurdunuz yana yana... Beyazda bir parçadır. Ve bir araya geldikleri ne de harikadır! Aslında onlara renk demek hakaret olur, ama sizin daracık algınızı nasıl aşabilirim? Siz en iyisi renk bilin onları. Ne de olsa, karşı karşıya kaldığımızda, hakaret olacağını anlayıp, bana hak verirsiniz.
Refakatçiyim, ama sanmayın ki sizi elinizden tutup dolaştırırım. Ben ilk başta bir süre beklerim. Çünkü kabir size açıldığında, ve gözleriniz gerçek anlamda görmeye başladığında, ölmüş olmayı kaldıramazsınız da, bunu kabus sanırsınız. Bedeninize bakıp ağlarsınız feryat figan. Arkanızdaki kabri bilemez, toprağın altında kararmış mezara bakarsınız o anda. Özlem duyarsınız bilirim geride kalmış hayatınıza. Pek seversiniz faniliğinizi. Çoktur hatıralarınız hep. Yapışıp kalmıştır sanki anılar aklınıza. Ve bu yüzden zaman etkili olur bir süre daha. Her biriniz günlerce, bazen haftalarca ağıtlar yakarsınız çürüyen vücudunuza. Büyük hasretler beslersiniz hatıralara. Ben hiç karışmam bu evrede insana. Seyrederim kabirle mezar arasındaki kapıda.
Zaman olgunlaşıp üzerinizden sıyrıldığında ve mezar canlanmaya başlayınca ben, kabirci, bildiğim gerçekle doldururum mezarı. Ve kabrin kapısı olur o zaman mezar. İşte tüm yakarışlarınız biter bununla. Sıkıntınız geçer, anlamanız gerekeni anlarsınız. Yeniye hazır, dönersiniz yüzünüzü bana. Yani dostlar, her şey bu gerçekle alakalı. Bilmem anlatabiliyor muyum? Amma ve lakin, bu gerçek gizlidir ve korku baki kalacaktır.
Eminim daha fazlasını bilmek işinize gelir. Buna rağmen, benim sözlerimde sınırlı. Fazlası çıkmaz kelamımdan. Siz bunu şifa sansanız da, haddinden çoğu zarar getirir insana. Bende haddimi bilirim sonunda. Ben kabirciyim, ciddidir işim- işlerim, son nefesinizde yanınızda durmam. Ama Azrail kadar saygı duyulmak güzel bir şey gibi gelir bana.
Bu ismi ben seçtim; KABİRCİ’yi kastediyorum. Yine de gerçek ismimi bir ben bilirim. Fakat inanın Azrail değil ismim, ne yazık ki! Beni bilen herkes bana kabirci der, bu da bana yeter.
Şimdi gidin sıcacık yatağınıza. Uykunuz gamsız olsun, rüyalarınız tatlı. Hayatın sarhoşluğu üzerinizden eksik olmasın. Gidip gelin her gün işinize durmadan, eskitin pabuçlarınızı. Emekliliğinizi homurdanarak, sanki bir şeyleri kaybetmiş edasıyla boş boş yaşayın. Ama beni mutlaka aklınızın bir köşesine kazıyın. Şimdi ve ya sonra, hiç fark etmez. Benden size dost nasihati. Çünkü er ya da geç karşılaşacağız.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yeraltı kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Çiftliği
Garip Bir Buluşma
Mezarımı Derin Kaz
Oda - - - 1 -
Nokta
Cennet
400 Küp
Dikkat Et! Tavandan Kan Damlıyor.
Ecele Giden Yol
Soysuz Ev

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yol Bitti
Atla!
Beyaz El
Nu'karh Anlatıları
Nu'karh Anlatıları III
Nu'karh Anlatıları II

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sanki... [Şiir]
Gidişim [Şiir]
Ufuktaki Şehir III. Bölüm [Roman]
Ufuktaki Şehir II. Bölüm [Roman]
Ufuktaki Şehir [Roman]


Burak Mollamehmetoğlu kimdir?

KiMDir??. . GerÇEkTeN. . KiMDir??

Etkilendiği Yazarlar:
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Burak Mollamehmetoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.