İnsanın en iyi tarafı ürperebilmesidir. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Film, 1700’lü yılların Venedik’ini gözlerimizin önüne müthiş bir tablo gibi sererken; ilk dakikadan itibaren bizi Casanova’nın hareketli yaşamının ortasına alıveriyor. O yılların dayanılmaz baskısı altında özgürlüğünü doyasıya yaşayan, rahibeleri bile baştan çıkarmayı başaran Casanova. Dönemin Venedik’inin tam olarak yansıtılması, eşsiz kostümler izleyiciyi havaya rahatlıkla sokuyor. Jeremy Irons her zamanki gibi muhteşem oyunu ve enteresan rol yeteneği ile filme damgasını vurmuş. Lena Olin ve Irons dışındaki oyuncular senaryo gereği de olsa gerek, pek vasatın üstüne çıkamıyorlar. Casanova’nın oyuncu seçimi de bana göre oldukça başarılı. Biri, yaşadığı aşk oyunlarıyla çağlar boyu aşıklara ilham kaynağı olmayı başarmış efsanevi maceraperest... Diğeri ise kendisine hem katıksız sadakati, hem de tutkuyu aynı anda sunabilecek benzersiz erkeği arayan ve o güne kadar bu konuda çok ama çok hayal kırıklığına uğrayan döneminin zamanının yetenekli yazarları arasında yer alan bir kadın... Giacomo Casanova, Francesca Bruni'yi keşfettiğinde, hayatında ilk kez Casanova'nın kadınların karşı koyamadığı efsanevi cazibesini reddetme cesaretini gösteren bu kadına çılgınca aşık olur ve onun hayallerindeki romantik adam olmak için bütün yeteneklerini seferber eder. Casanova'nın bile fethedemediği kaleler vardır... Öte yandan Katolik Kilisesi temsilcilerini tarihin en büyük günahkarı Casanova'yı ele geçirmekle görevlendirmiştir. Casanova, avcılarının tuzağına eğer düşerse en dipsiz zindanlarda çürümeye terk edilecektir. Daldan dala atlayarak kadınların gönlünü çelmekte usta olan Casanova, Venedikli bir güzelin karşısında bu becerisini konuşturamaz. Genç adamın yakışıklılığından hiç etkilenmeyen Venedikli kadın, Casanova’ nın aşkın gerçek anlamını keşfetmesini sağlayacaktır. Aradığı karşılığı bulamayan genç adam Venedikli kadını takıntı haline getirir. Yoksa Casanova aşık mı olmuştur? Aslında günümüz aşk arayışlarından pek de farklı olmayan, iki kişinin birbirine yaşadığı aşkı ince detaylarla ve aralara serpiştirilmiş esprilerle vermeye çalışan sabunköpüğü etkisinde bir film. Çocukluğumuzdaki masalsı günlere geri dönmek, Venedik’in romantik sokaklarında görsel bir gezinti istiyorsanız. “Chocolat” filminin yönetmenin elinden çıkmış filmi seyretmeniz isabetli bir karar olur. 29.03.2006 Ömür İsfendiyaroğlu
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömür İsfendiyaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |