Ben bir öðretmen deðil, bir uyandýrýcýyým. -Robert Frost |
|
||||||||||
|
Mesela; bizim mutfaktaki çaydanlýkla su götürmez bir dostluðumuz vardýr. Kimsenin yanýmda olmadýðý demlerde kendisi sadýk bir dost olarak benimle geceler boyu demlenirdi. Zatý allerini kaçyüz kere ateþte unutup uyuya kaldýðýmdan; aþýklarýn yüreklerinden daha fazla yanmýþsa da gýk bile demeden hayatýmdaki yerinde varlýðýný sürdürmeye devam eder... Olayý bireysellikten sýyýrýp genele dair virkaç kelam edersek; deðinmek istediðim mekanýn da insanla bir etkileþimi, iletiþimi vardýr. Bir açýdan insan mekana rengini giydirir, bir baþka açýdan da mekan insana kendi mevsimini yaþatýr, kendi rengi kokusuyla sarar. Hal böyle olunca insan kendisini mekanla duygusal bir bað kurarkan bulur, zamanýn bile törpüleyemeyeceði bir bað... Mekan pörsüse de insan vefa gösterdiðinde bað baki kalýr... Bir de hiç kelam etmeden baðlandýðýmýz, hayatýmýzda, zihnimizde yer eden insanlar vardýr. Bazen mahallenin çöpçüsü, bazen bir dilenci, bazen de istasyondaki bir memur, sürekli önünden geçtiðimiz bir evin penceresindeki yalnýz ihtiyar... Benim yüreðimde herkesinki gibi öyle bereketli ki içine sýðan insanlarý saymakla bitiremeyiz. Aralarýndan birtanesi apartmanýn ikinci katýnda, camýnýn önünde günün neredeyse tamamýný gelen gidenleri seyrederek geçiren, önce hangimizin diðerini farkettiðini hatýrlamadýðým gibi ismini dahi bilmediðim, yýllar sonra ilk defa evinin önünde gördüðüm teyzeyle olan baðim da ayrý bir gariptir. Kendisinin bütün gün cam önünde gelen gidenlere bakarak yaþýyor olmasýna kadar birçok kiþi hayatýnda bir tanýdýðýna benzetebilir onu. Lakin benim þirinlik abidesi teyzem gözleri sadece kýsýtlý bir açýyý gözetlemeye yetiþebildiðinden baktýðý yönde ikinci katýn duvarýna bir dikiz aynasý monte ettirmiþtir. Böylelikle oturduðu yerden Bursa eski Sümerbank aralýðýnýn giriþ ve çýkýþ yollarýnýn hepsi zat-ý âllerinin gözlem ve asayiþlerine dahil edilmektedir. Oysa þimdi oturduðum mahallede insanlar camlarýna perde takmak yerine üzerinde içeri bakarsaniz polisi ararýz yazan levhalar satýn alýyorlar... Her sabah ve akþam sokaðýn giriþinde Fakir ve Muhtaçlara yardým derneði binasýna girip çýkarken birbirimize el sallayýp, tebessüm ederdik. Bu adýný dahi bilmediðim mütebessim teyzem benim için aileden biri gibidir. Ona selam vermeyi arkadaþlara da alýþtýrmýþtým. Ve aramýzda birçok defa kendisine hemen yukardaki tahtakale pazarýndan (þimdi otopark yapmýþlar!) kahvaltýlýk birþeyler alýp çat kapý (vardýr öyle çatkapý tanrý misafirliklerim:) birlikte yemek için gitmeye niyetlendiysek de bir türlü nasib olmamýþtýr. Sanki pencerenin önünden ayrýldýðýda daha az mutlu olacakmýþ gibi hissediyorduk belki de... Bazen hiç olmadýk bir anda aklýma düþer yalnýzlýðýna üzülürdüm. Fakat sanki kendisinin bu durumu onun þahsi tercihiymiþ gibi durudu üzerinde... Böyle daha mutlu olduðunu hissedebilirdiniz... Þimdi de burada öyle bir bayanla karþýlaþtým. Fakülteye gitmek için bütün bir kýþ rüzgarlý þehirde üç vesaitle gidip üç vesaitle dönmüþken þimdilerde farklý bir yoldan tek vesaitle çok daha kýsa gidilebildiðini keþfettikten sonra otobüs duraðýndan fakülteye yürümem gereken yolun sonuna doðru saðda çalýþmasýna ara verilmiþ bir þirketin ofislerinin güvenliðini saðladýðýný sanýyorum. Haftanýn beþ günü sabah sekiz civari ofisin önünden geçerken tamamý cam olan ön cephesinden onu görür tebessüm ederdim, dudak hareketlerimle iyi sabahlar dileyerek. Daha sonra ayný þekilde devam eden iletiþimimize birbirimize tebessüm ederek el sallamamýz da eklendi. Bir sabah ya o geç kalmýþtý yada ben erkenciydim ki elinde bastonuyla Afrikalý teyzemizle kaldýrýmda karþýlaþtýk. Ona da bir buket çiçek götürmek istiyorum ama burada böyle samimi davranýþlar hep bir menfaate dayandýrýlýp, kuþkuyla karþýlandýðýndan sürekli tehir ediyorum. Yine de en yakýn zamanda imkan bulduðumda gözümü karartýp bu hediyeyi kendisine vermeyi düþünüyorum. Vaktiyle yasaklar ve hak ihlalleri nedeniyle okuldan çok acý olaylar eþliðinde atýldýðýmýzda arkadaþlarýmýzla birlikte okul önündeki eylemlerden sonra toplanýp Kayýþdaðýndaki Darulacizeye gitmiþtik. Oraya düzenli olarak giden bir dostum bize iki yaþlý kadýndan bahsetmiþti. Ýsimleri hatýrlardan silinmiþ yaptýklarý iþlerle anýlýr olmuþlar hayatlarýndayken bile. Biri ören, biri söken teyze diye... Biri gün boyu örermiþ biri de onun ördüðünü gün boyu sökmekle vakit geçirirmiþ. Can sýkýntýsý, yalnýzlýk ve boþ zamana karþý böyle bir yöntem gelirþtirmiþler kendilerince. Hiç görmeden sevdim bu teyzeleri de... Darulacize'de ayný gün yine girdiðim bir odada hava almaya çikmýþ adýný dahi bilmediðim yalnýz bir þairin daktilosuna birþeyler yazýp üzerine bir karanfil koyduðumuzu hiç unutamam. Kimdir hiç bilemiyorum, zaten öyle birinin varlýðýndan da oraya sýðýnmýþ genç bir yürüme engelliden ögrenmiþtik. Bize oda arkadaþý þairin, kendisinin ve meþhur birkaç þairin þiirlerinden soluk soluða heyecanla dizeler okumuþtu... O gün ilk defa bir daktiloya dokunmuþtum. Ve sonrasýnda kaç bit pazarý, tuz pazarý, antikacý gezdiðimi tahmin edemezsiniz. Sonunda antika eþyalarýn hobi olarak el deðiþtirmesine vesile olan bu nedenle de çok para istemeyen bir aðbimizde tahta çantasýyla harika bir daktiloyu elimde avucumda ne varsa vererek fakat hakkýný yemeyelim hak ettiðinin çok da altýnda bir fiyatla almýþtým. Ýknci el bir daktilo... Kimbilir kimler neler yazdý bu tuþlara dokunarak... Kaç el deðiþtirdi... Hayli eski olmasýna raðmen çok nazik ve temiz kullanýldýðý belli oluyordu... Þimdi Bursa'da benim yolumu gözlüyordur týpki benim onu özlediðim gibi... Ýlk aldýðýmda birþeyler yazdýðým sayfa benden yadigar olarak baðrýnda durmaktadýr. Tabi bir de birçoðumuzun yanýndan hiç ayýrmadýðý 3 K... Kaðýt, kalem, kitap hakkýnda pek çok þey söylenebilir... Konuyu daðýtýp daldan dala atladýðýmýn farkýndayým ve de hayli uzattýðýmýn... Ne yapalým insanýn ruh halini sýnýflandýrmak için beþ mevsim bile kafi deðil... Mazur göreceðinizi umuyorum. Sizin lal muhabbetlerinizin muhataplarý kimlerdir merak ettiðimi belirtip usulca gidiyorum... dilsizmütercim; Meryem Rabia Taþbilek
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Meryem Rabia Taþbilek, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |