Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb |
|
||||||||||
|
GÜMÜÞHANELÝ HACI HÜSREV DOÐAN M.NÝHAT MALKOÇ Dünyaya geliþimiz nasýl inkârý mümkün olmayan bir hakikatse, buradan gidiþimiz de öyle kesin bir hakikattir. Gidiþi hesaba katarak bu þuur içerisinde yaþamalýyýz. Azrail defterimizi dürmeden dünyada yapacaklarýmýzý yapýp ölüme hazýr vaziyette beklemeliyiz. Çünkü ölüm vaktinin ne zaman, nerede ve nasýl geleceði hiç belli olmuyor. Bu gerçeði peygamberlere bile bildirmemiþ yüce Allah… Kiþi yaþlý olsun genç olsun, aydýn olsun cahil olsun, zengin olsun fakir olsun, ne olursa olsun günü vakti gelince ölüm meleði muhakkak kapýsýna uðrayacak, emaneti geri isteyecek ve onu sonsuz âleme götürecektir. Durum bu iken akýllý adam buna göre yaþar, sonsuz olan ahiret hayatýný geçici olan dünya hayatýna deðiþmez. Þairlere en çok ilham kaynaðý olan konulardan biridir ölüm… Ölüm üzerine þiir yazmayan þair gösteremezsiniz. Çünkü onlar da sonuçta o yolun yolcusudurlar. Hepimiz ölüme adayýz. Herkes gibi þairler de ölüm güzergâhýndan geçip son durak olarak tabir edebileceðimiz ahirete göç eyleyeceklerdir. Aslýnda her þeyin bitiþi deðildir ölüm, aksine yeni bir baþlangýçtýr, tazelenmektir. Fakat bu yeni baþlangýçlara alýþkýn deðildir gönlümüz. Arkamýzda býraktýðýmýz dünya ve onun içindekiler gönlümüzde yer edinir. Eski alýþkanlýklarýmýz bir türlü býrakmaz bizi. Bu durumu, ölüm konusunu þiirlerinde vazgeçilmez bir tema olarak çokça iþleyen ve ölümden çok korkan Cahit Sýtký Tarancý þöyle þiirleþtiriyor: “Ýlk günden alýþtýðýmýz emektar aydýnlýk, Anne yüzünde, dost yüzünde, evlat yüzünde; Her sabah baþlayan þeye doymadýk, Düþümüz gerçeðimiz ne varsa yeryüzünde.” Kim doydu ki dünya hayatýna!… Yaþý kaç olursa olsun, herkes yaþadýðý son günü bilir. Geçen geçmiþtir, hatýra olarak yerini almýþtýr gönül atlasýnda… Yarýnlarýn planlarýný yapsak da yarýnlara eriþeceðimiz meçhuldür. Fakat yarýnlarý ve daha öteki günleri yaþama arzusuyla þekillendiririz geleceðimizi. Hiç kimse kendini ölüme ayýrmaz. Ölüm vakti gelince kimseye görüþü sorulmaz. Çalar acý bir siren ve lokomotif sonsuzluða doðru yol alýr. Ýþte Gümüþhaneli iþ adamlarýndan, Türk basýnýnýn en güçlü ismi Aydýn Doðan’ýn muhterem aðabeyi Hacý Hüsrev Doðan için de böyle bir siren çaldý yakýn zaman evvel, ölüm lokomotifi yolcusunu alarak sonsuzluða doðru yol almaya baþladý. Geride bir sürü dost, el sallamaya bile vakit bulamadý. O, dost ve ahbaplarýna bir ‘elveda’ bile diyemeden ebediyet yollarýna düþtü. Gümüþhane’nin Kelkit ilçesi önemli bir deðerini ebediyete uðurladý. 17 Mayýs 1931 yýlýnda Gümüþhane’nin Kelkit Ýlçesi’nde dünyaya gelen Hacý Hüsrev Doðan, ortaokulu Kelkit ve Gümüþhane’de okuyup Erzincan Lisesi’nden mezun olmuþtu. Ankara Hukuk Fakültesi’ne giren Doðan, ticaret hayatýna atýlarak yüksek öðrenimini yarýda býrakmýþtý. Kelkit’te çiftçilik ve ticaretle uðraþan Hacý Hüsrev Doðan, iþ hayatýndan çekilmesinden sonra Ýstanbul’a yerleþmiþti. Orada yaþýyordu. Üç çocuk ve beþ torun sahibi olan Hüsrev Doðan, kardeþi Aydýn Doðan kadar zengin olmasa da kalp ve maneviyat zenginliði onun çok fevkindeydi. Hacý Hüsrev Doðan bir iþ adamýndan öte, bir gönül adamýydý. Yakýn çevresinde yaþayanlar, onunla dost olanlar hep bu yönüne parmak basmaktadýr. Onun hayýrseverliðinden, ince ruhlu oluþundan, nezaketinden ve dost canlýsý oluþundan söz etmektedirler. Yüksek tansiyon ve akciðer yetmezliði nedeniyle 76 yaþýndayken aramýzdan ayrýldý Hacý Hüsrev Doðan… Doðan’ýn cenazesi Ýstanbul’da Altunizade’deki Marmara Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Camii’nde ikindi vakti kýlýnan cenaze namazýnýn ardýndan Karacaahmet Mezarlýðý’ndaki aile kabristanýnda topraða verildi. Arkasýnda koca bir dost halesi býraktý. Geride býraktýklarý onun iyiliklerini ve güler yüzünü ön plana çýkardýlar hep... O þimdi Karacaahmet’te servilerin altýnda ebediyet uykusuna yatmýþ, yeni dostlarýný bekliyor. Ne mutlu arkasýndan hayýr dua eden nesiller býrakanlara, ne mutlu Hacý Hüsrev gibilere!...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |