..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Güzellik her yerde karşılaşılan bir konuktur. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey > M.NİHAT MALKOÇ




25 Aralık 2007
Nazım Bilgin Öldü… Bitkiler Öksüz Kaldı…  
M.NİHAT MALKOÇ
Ölüm bayram seyran dinlemiyor. Vakti dolan kişi dünyadan göç ediyor. Bunu gösteren bariz bir örnek yaşadık geçtiğimiz günlerde. Kurban bayramının ilk günü(20 Aralık 2007) herkes bayram ederken Sürmene ilçesi esnaflarından Nazım Bilgin aramızdan ayrıldı. O, Trabzon’un önemli insanlarından biriydi. Seksen yaşında olmasına rağmen bir delikanlı gibi diri görünüyor, sürekli çalışıyordu. Karadeniz’in zengin bitki çeşitlerini toplattırarak ilaç sanayinde kullanılmasını sağlıyordu. Bu işten hem dar gelirli vatandaş, hem kendisi, hem de ilaç firmaları kazançlı çıkıyordu. Ona Sürmene’de “bitkilerin babası” diyorlardı.


:CGBJ:
M.NİHAT MALKOÇ

     Ölüm bayram seyran dinlemiyor. Vakti dolan kişi dünyadan göç ediyor. Bunu gösteren bariz bir örnek yaşadık geçtiğimiz günlerde. Kurban bayramının ilk günü(20 Aralık 2007) herkes bayram ederken Sürmene ilçesi esnaflarından Nazım Bilgin aramızdan ayrıldı. O, Trabzon’un önemli insanlarından biriydi. Seksen yaşında olmasına rağmen bir delikanlı gibi diri görünüyor, sürekli çalışıyordu. Karadeniz’in zengin bitki çeşitlerini toplattırarak ilaç sanayinde kullanılmasını sağlıyordu. Bu işten hem dar gelirli vatandaş, hem kendisi, hem de ilaç firmaları kazançlı çıkıyordu. Ona Sürmene’de “bitkilerin babası” diyorlardı.

     O, Karadeniz bölgesindeki zengin bitki örtüsünün dünya pazarında değerlendirilmesini sağlıyordu. Allah’ın bizlere sunduğu bu şifa hazinelerinin dağlarda yok olup gitmesine gönlü razı olmuyordu. Hayvanlara yedirilen otlar onun elinde şifa kaynağına dönüşüyordu.

     Trabzonlu Nazım Bilgin, Karadeniz doğasında yetişen birçok bitkiyi yurt dışına ihraç ederek, ülkemize döviz girdisi sağladı. Nazım Bilgin, başta Amerika, İngiltere, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerin ilaç sektöründe kullanılmak üzere tam 54 yıldır çok sayıda bitkiyi yurtdışına gönderiyordu. Bilgin’in uluslararası çapta tam altı madalyası vardı.

O artık yok aramızda. Sürmene Merkez Yeni Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından aile mezarlığına defnedilen Nazım Bilgin’in bu ani ayrılığı, siyaset, edebiyat ve iş dünyasından birçok sevenini bir araya getirdi. Öğle namazının ardından kılınan cenaze namazına AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu da katıldı. Kalabalık halk kitlesinin katıldığı cenaze törenine Nazım Bilgin’in Köprübaşı’ndan da birçok seveni katıldı. Cenazede mahşeri bir kalabalık göze çarpıyordu.

Lise öğrencilik yıllarımda ben de merhuma bitki satmıştım. O zamanlar gelirlerimiz yetersiz olduğu için bütün köy halkı olarak dağlara çıkar, ormanlardan ligarba(likapa) toplardık. Bidonlara doldurduğumuz ligarbaları(yaban mersini) götürür kendisine satardık. Bu kazanç bize ilaç gibi gelirdi. Okul harçlıklarımızı bunlardan çıkarırdık. Bu arada yaylalardan topladığımız ‘fındık otu’ adlı bitkiyi kurutur, çuvallara doldurur, Sürmene’ye götürür satardık. Bunun yanında bazı ağaçların kabuğunu soyar, kurutur, ona pazarlardık.

Merhum Nazım Bilgin çok değişik şeyler satın alırdı. Aldıkları şeyleri ne yaptığını düşünüp dururduk; çok merak ederdik. Kendisine sormaya da cesaret edemezdik. Bir ara salyangoz alımı yapıyordu. Köyde ıslak ve yağmurlu havalarda salyangoz avcılığına çıkardık. Bunu her bir geçim kapısı, hem de oyun bellerdik. Bir gün salyangozları topladım, evin kenarında atıl durumda olan bir odacığa doldurdum. Sabah kalktığımda ne göreyim… Bütün salyangozlar ağzını aralık bıraktığım poşetten çıkmış, her biri bir duvardan yukarı tırmanmaya başlamıştı. Bir kısmı da odanın deliklerinde kaçmış, kendini doğal ortamlarına, tabiata atmıştı. Duvarlarda dolaşanları yakalayıp torbalarına koydum ama deliklerden sıvışıp kaçanları bir daha yakalayamadım. Onlar bir hatamdan yararlanıp özgürlüğe koştular. Yakaladığım salyangozları zaman kaybetmeden gidip sattım. Çünkü hiçbiri güven vermiyordu bana.

Bilgin, Sürmene’de de, Trabzon’da da sevilip sayılan bir insandı. Onun elinden gelmeyen iş yoktu. Hayatta yaptığı işlerde hep muvaffak olmuştu. Bir ara siyasete de girmiş, DYP Sürmene ilçe başkanlığı da yapmıştı. Fakat siyasetin kendisine göre bir iş olmadığını çok geçmeden fark etmiş, siyasî macerasını ileri götürmeden bu işten vazgeçmişti.

Nazım Bilgin inançlı bir insandı. Beş vakit namazını kılacak kadar dindardı. Dünya işlerini yürütürken öteki hayatı da ihmal etmezdi. Çok alçakgönüllü bir kişiydi. Kırk elli yıldan beri eski bir binada işlerini yürütmüştür. İstese kendisine konforlu bir büro yapamaz mıydı? Elbette buna gücü yeterdi. Fakat o gösterişi sevmezdi. Yanında pek çok kişiye iş vermiş, onların bir anlamda ekmek kapısı olmuştur. Yurtdışına pazarladığı bitkiler aracılığıyla devlete binlerce dolar döviz girdisi sağlamıştır. Vergisini de düzenli olarak vermişti. Nerden baksan Nazım Bilgin pek çok kişiye faydalı bir insandı. Allah rahmet eylesin.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum ve birey kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hocaların Hocası: Ahmet Hilmi İmamoğlu
Köprübaşı - Beşköy Dostluğu ve Kardeşliği
M. Nihat Malkoç Kerbela Şiir Yarışmasında Türkiye Birincisi Oldu
İfakat Belgeseli
Köprübaşılılar Derneği ve Hemşehri Dayanışması
Trabzon Lisesi"nde Rusya Halk Dansları Şöleni
Neler Oluyor Bize? Bize Neler Oluyor?..
Fatih Lisesi "Vesaire"…
Böyle Buyurdu Jüri!..
Dün Akşam Neredeydiniz?..

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
şair Haydar Çoruhlu'yla Şiirin Kalbine Yolculuk...
Yılmaz İmanlık'tan Yağmur Kokusu'nda Sımsıcak Hikâyeler
Bahaettin Kabahasanoğlu'ndan "Kalbim Seninle, 61 Kere"
Tevfik Serdar Anadolu Lisesi"nin Semender Dergisi
Cemil Meriç"in Akıl Defteri
Trabzon"un İkinci Özel Hastanesi: İmperial
Mersin Yenice 4. Barış ve Kültür Festivali
Gerçek Hayaller Dükkânı
Zigana'nın Gür Sesi: Herfene Dergisi
"Güneşli Bayır" ve Serkan Türk

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.