Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
M.NİHAT MALKOÇ Günümüzde Türkiye’de büyük kentlere hızlı bir göç söz konusudur. Memleketlerinde iş ve aş bulamayanlar büyük şehirlerin yolunu tutmaktadır. Küçük bir Anadolu kentinden büyükşehirlere gelen kişilerin buralarda tutunması hiç de kolay değildir. Onun içindir ki sanayinin ve istihdamın yoğun olduğu şehirlere göç edenler buralarda teşkilatlanmaktadır. İnsanların bir ve beraber olmaları için dernekler birer çatı vazifesi görmektedir. Türkiye’de binlerce il, ilçe, belde ve köy derneği bulunmaktadır. Özellikle büyük kentlerde yaşayan kişiler hemşehrileriyle güç birliği yapabilmek için dernek yapılanması içerisine girmişlerdir. Hemşehrilik bağına dayalı örgütlenmeler pek çok hayırlı hizmeti de beraberinde getirmektedir. Dernek ve vakıf çatısı altında bir araya gelen aynı yörenin insanları gurbette yaşamanın manevî baskısını ve yalnızlığını az da olsa üzerlerinden atmaktadırlar. Hemşehri derneklerinin diğer derneklerden farkı, bu örgütlenme içerisinde her meslekten ve her görüşten insanların bir arada olmasıdır. Burada amaç, aynı yöreden olan insanların dayanışmasıdır. Kişilerin kültürel kimliğinin korunmasında hemşehri derneklerinin etkisi büyüktür. Bu dernekler yöre insanının eğitimine de maddî katkıda bulunmaktadır. Hemşehri dernekleri her geçen gün çığ gibi büyüyor. İçişleri Bakanlığının verilerine göre İstanbul’daki hemşehri derneklerinin sayısı 4000’in üzerindedir. Bu derneklerden biri de Köprübaşılılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği’dir. İstanbul Köprübaşılılar Derneği’nin Başkanı Mustafa Güneş’tir. Beşköylü olan Mustafa Güneş ve ekibi İstanbul’daki Köprübaşılıları değişik etkinliklerde bir araya getirmek için çalışmaktadır. Dernek çalışmaları sanıldığı kadar kolay değildir. Eleştiri söz konusu olduğunda herkesin söyleyeceği sözler vardır; fakat iş desteklemeye geldiğinde etrafınızda hayal ettiğiniz kalabalığı bulamazsınız. Bu, ne yazık ki, Köprübaşımız için de geçerli bir durumdur. Köprübaşımız dört dağın arasında kalmış küçük bir yerleşim yeridir. Her geçen gün nüfus ve nüfuz kaybetmektedir. İlçemizden doğup büyüyenler belli bir yaştan sonra buradan ayrılmak zorunda kalmışlardır. Bunun yanında Köprübaşılı olup da durumu iyi olanlar da memleketlerine maddî ve manevî katkıda bulunma hususunda cimri davranmaktadırlar. Köprübaşılıların güçlü bir dernek çatısı altında güçlerini birleştirmesi, bu ilçe halkının en büyük temennisidir. Köprübaşı’nı seven herkes derneğe destek olmalıdır. Diğer şehirlerde faaliyet gösteren bütün Köprübaşı Dernekleri tek bir çatı altında toplanıp güç birliği yapmalıdır. “Birlikten kuvvet doğar” diyen atalarımızın sözünü kulağımıza küpe yapmalıyız. Dernek çalışmaları fedakârlık gerektiren işlerdir. Dernekçilikle uğraşanlar bunu iyi bilir; buralarda çalışanlar hep ceplerinden harcarlar. Fakat bunu hiçbir zaman dile getirmezler. Bu kadar fedakârlık eden kişiler elbette takdir beklerler. Fakat bunu beklerlerken çok kere de eleştirilirler. Yapıcı eleştiriler, eleştirilen kişiye katkıda bulunur. Ona diyeceğimiz yoktur. Fakat dernek çalışmalarının zorluklarından haberdar olmayanların mahalle ağzıyla konuşmaları ve dedikodu amaçlı sözleri bu alanda çalışanların şevkini fazlasıyla kırar. Köprübaşı küçük bir yerleşim yeridir. Bu yüzden birliğe ve beraberliğe diğer yerlerden daha çok ihtiyacımız vardır. Bu gerçeği görerek dernek çalışmalarına o gözle bakmalıyız. Hiçbir dernek, bir kişinin tasarrufunda değildir. Derneklerin yönetim kurulları vardır. Kararlar ortak akılla alınır. Zaten Köprübaşı gibi küçük yerleşim yerlerinin derneklerinin güçlü bir altyapısı ve harcama yapabileceği bütçeleri de yoktur. Buralarda bütün işler birkaç fedakâr insanının sırtına yüklenmiştir. Onların bu ağır yükünün altına girip onlara destek olmalı, yüklerini hafifletmeliyiz. Daha iyisini yapabileceğini söyleyenlerin sağda solda konuşmak yerine, ellerini taşın altına koymaları gerekir. Hiçbir dernek hiç kimseye mülk değildir. Köprübaşı gibi küçük yerleşim yerlerinin hemşehri derneklerinden büyük işler beklemek de doğru değildir. İstanbul’da ve diğer şehirlerdeki Köprübaşı Dernekleri zor şartlarda güzel işler yapıyorlar. Onlara destek olmalı, onları iltifatlarımızla motive etmeliyiz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |