Şiir, seçmek ve gizlemek sanatıdır. -Chateaubriand |
|
||||||||||
|
Robinson Curise’lik günümüzün gerçekleri ile örtüşmemektedir. Fertlerin toplamından cemiyet teşekkül etmektedir. “Ben” bir ferdim. Eğer “ben” edeben, ahlaken, saf ve berrak olanı temsil edersem, toplumun bünyesini kemiren zaaflara düşme tehlikesini bertaraf etmiş olacağız. Eğer “ben”, eğitimli, kültürlü, kendinden çok arkadaşını, dostunu, komşusunu düşünen bir yapıya sahipsem, muasır medeniyet seviyesi aşılmış olacaktır. Eğer “ben” kapımın önünü temiz tutarsam, bilirim ki, şehrim temiz olacaktır. Çünkü toplum “ben”lerden oluşmaktadır. Eğer “ben” yetimi, yoksulu, düşkünü, kimsesizi, evsizi, işsizi, aşsızı gözetirsem; içtimai hayatta bu kavramları belli bir süre sonra işitmeyeceğiz ya da daha az işiteceğiz. Eğer “ben” komşum aç iken, tok yatmaktan hayâ ediyorsam, komşumun hanesindeki huzur ve mutluluk nişanesi bana da aksedecektir. Eğer “ben” aza kanaat, sabır ve rıza, çoğa şükür emarelerini üzerimde taşıyorsam müsterih olmamam için hiçbir neden kalmayacaktır. Eğer “ben” diğer benlere saygılı isem, toplumdaki ruh uyuşmasının iklimini teneffüs etmekte hiç zorlanmayacağız. Eğer “ben”, “Bir ben var, benden içeri”nin özelliklerini uzuvlarımın her zerresine şeksiz kabul ettirmiş isem, cemiyetin de aynı özellikler ile varlığına şahit olmak zorlanılmayacak bir durumdur. Üstad Necip Fazıl’ın: “Benim olmadığım yerde hiç kimse yoktur” söz ve anlayışını bu çerçevede anlamak gerekir. Eğer “ben”, “adam gibi adam” olma özelliklerini bünyeme kabul ettirememişsem, toplumun yapısının çok sağlıklı olduğunu söyleme imkânına da sahip olamayız. Bugün her “ben”in muhabbetinde kabul gören Ahmet Yesevi, Mevlânâ, Yunus Emre “ben”i içselleştirip çağına ve dahi sonraki çağlara sağlam bir içtimai yapı örneği sunmuşlardır. Onlar aşkı yaşamışlar ve yaşatmışlardır. Eğer sekiz asır sonra insanlık hâlâ Yunus’un: “Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez”, Mevlânâ’nın: “Aşksız olma ki, ölü olmayasın Aşk ile öl ki, diri kalasın...” Ve şâir-i âzam Fuzuli’nin: “Aşk imiş her ne var âlemde İlm bir kıyl ü kaal imiş ancak” dizelerinden coşkunun kaynağına ulaşıyorsa, bunu “ben”i “biz”de eritmelerindendir. “Ben” kavramı “biz” kavramına geçişteki en önemli merdiven basamağı görevindedir. Bu açıdan bakıldığında; “biz”in toplumun geniş ve üst katmanı, “ben”in ise, toplumun dar ve alt katmanı olduğunu görmekteyiz. “Biz” okyanus, “ben” ise okyanustaki su köpüğü ya da su damlacığıdır. Su damlacıkları olmadan derya olmayacağına göre her fert ya da her “ben” ayrı öneme sahiptir. Su damlacıklarının damla damla kirlenmesi deryanın kirlenmesini doğuracaktır. Bunun tersi de mümkün; damlaların berraklığı okyanusun mavisine ve saflığına vesiledir. “Ben” ve “biz” kavramlarının ana unsuru insandır. Bugün, insanın ve insan olmanın temel vasıflarını kavramak; insancıl yaklaşımın en önemli faktörünü değerlendirmek anlamına gelmektedir. Bu değer “eşref’ül- mahlûkat” erdemine ermenin şuurunu diğer canlılara muştulamaktır. Bu muştuya vesile olanlar “ben”i “biz”de buluşturanlardır. Bunun karşılığı ancak dünya hayatına moral ve esenlik katmaktır. Esenlik dolu bir dünyada yaşamak, arzularımızın şekillenmesine bağlıdır. Bu da âdem olmanın vasıflarının gereğini yapmaya bağlıdır. Selam ve muhabbetle.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Adem KALINSAZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |