Tarihten öğreniyoruz ki tarihten hiçbir şey öğrenmiyoruz. -Hegel |
|
||||||||||
|
Kalbimi mengenelere boğan bir soru işaretine cevap ararken kafamda cümlelerin gücüne takılıverdim. Anlam veremediğim bir olayı kafamda bitirebilmek adına doğru cümleyi arıyordum epeydir. O sihirli cümleyi söyleyecek ve ardından kendimi ıhlamur kokulu bir bahçeye bakan güneşli bir pencerenin önünde sadece menekşelerimi sulamayı unuttum telaşı ile, tatlı ama huzurlu bir uykudan uyanmış bulacaktım. Evet cümleyi buldum; ama içinde taşıdığı parıltılı bir hayale ulaşacak sihirden öte, kalbimin kabul etmediği bir gerçeği kafama kazıma dışında bir anlam ifade etmiyordu. Demek ki her cümlenin görevi ve sihri ayrıydı. Bir cümle hayatımızı değiştirebillir işittiğimiz ya da söylediğimiz. Bir cümle bizi başka biri yapabilir. Bir cümle uzakları yakına, bir cümle yakınları uzağa taşıyabilir. Bazen tek bir cümledir size insanı öğreten.. Yıllarca konuşursunuz ama saklanır kendi gerçeğinin ardına herkes.. Birgün gelir tavuğuna kışt dersiniz bir sebeple ve bir cümle ile görürsünüz kimdir karşınızdaki kimse.. Mevlana bile insanların kalbini görmek isterseniz konuşturun demiş, konuştuklarına bakın .. Yine ne kadar haklı.. Bazen tek bir cümle yeter kafanızdaki bir yığın soru işaretini silmeye.. Deliler gibi günlerce aylarca düşünür anlamaya çalışırsınız ve bir gün beklenmedik bir sürprizle içinize dolan bir cümle ile duyarsınız içinizde soru işaretlerinizin karşılığını.. Bazen tek bir cümle ile birine bağlanırsınız bir ömür boyu "seni seviyorum" ya da hayatınızı hayatınıza katmaya karar verdirir başka bir cümle " benimle evlenir misin" ya da sonsuza dek kalbinizi ayırır birbirinden"artık seni sevmiyorum". Saymadım ama günde kimbilir kaç cümle kuruyor, kaç kelime ile konuşuyoruz. İtalyanca hocam italyancanın 400 kelime ile mükemmel konuşulabileceğini söylemişti. Türkçe de çok daha fazlasını kullandığımıza eminim.. O zaman çok dikkat etmek gerek cümlelerimize. Cümleleri bize söyleten de kalbimizin gerçekleri. Onu doldurduğumuz niyetlerimiz. Yine kalbimizi temiz tutmanın önemi çıktı karşımıza işte. Söz ağızdan çıkana dek senin esirin ama çıkınca sen esirisindir derler ya boş laf değil. Cümlelerimiz var soru işaretlerine cevap... Cümlelerimiz var kalbimizin dileklerine anlam yükleyen.. Cümlelerimiz var derdimizi denize deryaya döken.. Cümlelerimiz var sevinci coşkuya çeviren.. Cümlelerimiz var kimini vezir kimini rezil eden.. Cümlelerimiz var sevdiklerimizi yanımıza çeken, cümlelerimiz var bizi istanbul'dan Fizan'a süren.. Cümleler var oradan oraya sürükleyen "benimle gel", cümleler var kendimize getiren " aptal olma başarabilirsin", cümleler var gidenleri geri getiren "dön bana ya da gitme".. Cümleler var karar verdiren cümleler var sona erdiren.. Cümleler kadere verilen kodlar gibi sanki.. Bildiğimiz herşeyden yukarda, kaderimizde yazılı olanların içinden cümlelerimizle seçimlerimizi yapıyoruz belki de.. Cümlelerimizle varız.. Kimi tek kelime, kimi uzun uzun kelimelerce. Biri sizi birşeylerle suçlayan cümleleri çokça sarfediyorsa aslında o insan o suça meyillidir. Bir insan ısrarla reddettiği şeyleri anlatan cümlelerinin ardında aslında buna kendini de inandırma derdindedir. İnsanları cümle içinde değerlendirmek zor iştir ama cümlelerine bakarak kişiliğini görebilmek mümkündür. Yani kalbin aynası sadece gözler değildir .. İnsan güzel cümleler miras bırakmalı sesin uzaydaki yolculuğuna.. Öyle derler ya sesler yok olmazmış sonsuza doğru yolculuğuna devam edermiş.. Belki de cennetin ve cehennemin güzellikleri ile çirkinliklerine bile katkıdır bu zincirin önemli halkalarından olan şu naciz insanların ettiği eylediği herşey.. Düşündüklerimiz, söylediklerimiz, yaptıklarımız, ürettiklerimiz üretmediklerimiz herşey herkesi etkiliyor ise ya insan olmamızın bir sorumluluğu var ise.. Cümlelere dikkat..U dönüşü yok o yolda. Bazen koca bir hayatın özeti olur tek cümle bazen küçücük bir sevincin coşkusunu anlatamaz bin cümle. Kader cümlemiz keder cümlemiz olmasın da üzülmesin sonra cemil cümlemiz:) En güzel cümlelerin sonunda mutlu bir nokta olabilmek dileği ile.. 12 Kasım 2009 Rüya
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Rüya Bayram , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |