"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
“Bir dost” olduğunu bana hatırlatan bir okurum“ İsyanım” başlıklı yazıma yorum yapmış… Yazının noktasına, virgülüne dokunmadan;“ selamun aleymkum, ben bir okurunuz olarak sizin bundan sonra akıllı ve ilkeli olmanızı beklerim. artık yazı yazmayı bırakmanızı ve işten evinize evden de işinize gitmenizi beklerim. artık siz kendi kendinizi, çevrenizi ve ailenizi inkar eder duruma gelmişsiniz. bundan dolayı bundan sonra akıllı ve iyi bir aile reisi olarak hayatınıza devam etmenizi isterim” demiş… Dostum(!)a “Ve aleykümselâm,” diyerek selamını alıyorum. Çünkü -halk tabiriyle- Allah’ın selamı… Dostuma -ismini vermekten çekinen dostuma- diyorum ki; gayet akıllı ve ilkeliyim. Ve bu güne kadar ne çektiysem taviz vermek istemediğim ilkelerim uğruna çektim. Dostum, yazı yazmayı bırakmamı, işten eve, evden işe gitmemi beklemiş. Üzülerek ifade ediyorum… Sevgili “dost” ; annem de aynı şeyi söylüyor. Hatta annem bana daha çok kızıyor. Lakin çok denediğim halde bir türlü şu mereti (yazı yazmayı) bırakamadım. Bağımlılık yapmış bende… Yazmadığım zaman hasta oluyorum. Geçenlerde doktora gittim; doktor bir rapor verdi… “Sen yaz” dedi. “Sen susma “ dedi. “Haykır, bağır, çığlık at, çığlığın; sessiz çoğunluğun sesi olsun” dedi. Doktor dedi ki; “sen hakir insanları kardeş sayan bir ruhsun.” Dedi ki; “Paçavralar altındaki yoksul seni yaralar.” Dedi ki; “Mazlumların intikamı almak için doğmuşun.” Ve dedi ki; “Volkan söner, lâkin senin alevlerin eksilmez.” “Bora geçer, lâkin senim köpüklerin kesilmez.” Sevgili dost bir de demişsin ki; “siz kendi kendinizi, çevrenizi ve ailenizi inkâr eder duruma gelmişsiniz” Haşa… Sümme haşa… Bilakis ben ailem çevrem tarafından sevilen bir insanım… Mademki beni yakından tanıyan bir okurumsun, iddia ettiğim şeylerde gayet samimi olduğumu, reisi olduğum aile fertlerinden öğrenebilirsin. Kim olursanız olun, (dost mu düşman mı fark etmez…) o ki; iyilik adına beni (kendinizce) uyardınız… Teşekkür ederim dostum. Lakin şairin tabiriyle; “Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et; Unutma ki şairleri (yazarları) haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir..."
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |