..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Taner




24 Haziran 2010
Düşünceler Sermaye Bulamazlar Ama Sermayeler Düşünceleri Seçebilirler  
Düşünceler Sermaye Bulamasa da Bir Şekilde İfade Edilebilmeleri Önemlidir.

Taner


Belirli kademelerde olan kişiler iletişim araçları yoluyla tepki gördüklerinde bundan yakınabilirler. Ama onların korktuğu hakaret dolu sözlerin bu ortamlarda bulunması değil, onlar hakkında doğru tespitlerin yapılması ve gerçek yüzlerinin deşifre edilmesidir.


:BCCD:
Georges Burdeau’nun sözünü başlık yaparak konuyu ele almak istedim. Bundaki amacım şudur: Hangi kademede olursa olsun bir yönetici adalet istiyorsa önce yönetimi altındakilere adaletli davranmalıdır. Yasaklama zihniyeti hiçbir zaman çözüm değildir. Adaletine sığınılabilecek nihai güç ise yine halktır. Kendini bir şey zannedenler halktan aldıkları yetkiyi halka faşizan davranarak ödeyemezler. Yöneticiler bu açmazlarının farkına varamayacak kadar hırs içine düşmüşlerse halka, sırasıyla konuşmayı su içip yemek yemeyi hatta nefes almayı yani yaşamayı yasaklama yoluna gidebilirler. İşte bu onların gidişleridir aslında. Yaptıkları giderayak yapılan tahribattır.

Klasik anlamda düşünecek olursak kitle iletişim araçları yazılı görsel işitsel, yani basın televizyon ve radyo gibi sıralanabilir. Kitle iletişim araçları üzerinden düşünce özgürlüğü ve düşüncelerini yayabilme araçlarından biri daha olan internet diğer üçüyle kıyaslandığında açıkça görebiliyoruz ki daha fazla gelişebiliyor. En önemlisi de tek taraflı iletişime değil, haber ya da bilginin yöneldiği kitlelerin de yorumlarını paylaşabildiği bir özelliğe sahip. Özellikle televizyonda kaynaktan alıcıya tek taraflı ileti adeta izleyici bir uyuşturucu bağımlısının durumuna getirmiştir.

Demokratik olsun olmasın, bir rejimde etkili olmak isteyen siyasal güçler açısından, kitle iletişim araçları her zaman büyük önem taşır. Çoğulcu bir demokraside, halkın genel çıkarlarının ekonomik gücü elinde bulunduran azınlığın özel çıkarlarına feda edilmemesi, kitle iletişim araçları üzerinde bazılarının doğrudan ya da dolaylı bir denetim tekeline sahip bulunmamasına bağlıdır. Paranın kitleye, ya da başka bir deyişle sermayenin emeğe egemen olmaması, kitle iletişim araçlarının konumuna bağlıdır.Düşünce özgürlüğü, düşüncelerini yayabilme olanakları bulunmadığı zaman bir anlam taşımaz.


Çoğulcu bir demokrasi, yalnız birbirinden farklı partilerin bulunmasını değil, kitle iletişim araçlarının da birbirinden farklı ellerde olmasını gerektirir. Çoğulculuk, kamuoyunu oluşturacak araçların da çoğulcu olmasını gerekli kılar. Bunlar üzerinde devletin tekeli olduğunda açık bir baskı rejimi söz konusu iken, özel kişilerin tekeli oluştuğunda örtülü, dolaylı bir baskı rejimi akla gelebilir. Demokrasi sadece görünüşte kalır. Yeni düşüncelerin yayılması, yeni toplumsal güçlerin siyasal yasamda ağırlığını duyurması zorlaşır. Bilinmelidir ki farklı fikirleri toplumun öğrenme hakkı vardır.


Evet, bizler düşüncelerimize sermaye bulamıyoruz ama doğru ya da yanlış haklı ya da haksız bir şekilde de olsa internet ortamında düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Ama unutmayalım ki, kitle iletişim araçlarına egemen olan güçler, normal zamanlarda yurttaşları uyutma eğilimindedir ama yalanlarını yeni yalanlarla örtemez duruma gelmiş olan kapitalist iletişim, uyanmış halkı galeyana getirme eğilimindedir.

Belirli kademelerde olan kişiler iletişim araçları yoluyla tepki gördüklerinde bundan yakınabilirler. Ama onların korktuğu hakaret dolu sözlerin bu ortamlarda bulunması değil, onlar hakkında doğru tespitlerin yapılması ve gerçek yüzlerinin deşifre edilmesidir. Hakaret gördüklerinde mağdurları oynayıp haksızlık yaptıkları toplum üzerinde bir vicdan muhasebesi yaptırma eğilimindedirler.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Selamlarımla...
Gönderen: Hilâl Erboyacı / , Türkiye
26 Haziran 2010
Georges Burdeau’nun sözünü başlık yaparak konuyu ele almak istedim. Bundaki amacım şudur: Hangi kademede olursa olsun bir yönetici adalet istiyorsa önce yönetimi altındakilere adaletli davranmalıdır. Yasaklama zihniyeti hiçbir zaman çözüm değildir. .............. Düşünce özgürlüğü, düşüncelerini yayabilme olanakları bulunmadığı zaman bir anlam taşımaz. ...................... Hakaret gördüklerinde mağdurları oynayıp haksızlık yaptıkları toplum üzerinde bir vicdan muhasebesi yaptırma eğilimindedirler. ............... Değerli Taner Bey, kutluyorum bu güzel yazı için. Gerçek demokrasiye kavuşacağımız günlerin ümit ve temennisiyle selamlarımı gönderiyorum...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Terör Kaos Siyaset Ekonomi ve İnsan.
Hanefi Avcı’nın Kutsal Görevi Devam Ediyor.
Barışın Turşusu Kaç Kuruş? Olmadı, Barışın Turşusu Kaç Kurşun Diyecektim.
Referandum'un Bana Öğrettikleri
Bir Garip Kampanya

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bu Günün Bilimi Nereye Kime Hizmet Ediyor
Ben Selfi'ye Karşıyım.
Barış Kültürünü Egemen Kılmak
Ülkemizde Gazetecilik Nasıl Yapılıyor?
Ampulün Patlama Süreci/ampulün Anlamı.
Türkiye Ekonomi - Poltikasına Genel Bir Projeksiyon.
Ak / Kara Ayrımı Dayatması.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Git Kendinde Kaybol Arama Beni [Şiir]
Keşiş Dağında Erguvan Kokusu [Şiir]
Müşküre [Şiir]
Topraktan Gelen Sesler [Şiir]
İçimde Bir Şiir Ölüyor [Şiir]
Yavaş Yavaş Ölürler Neruda"yı Nazım"ı Tanımayanlar [Şiir]
Hava Kar Yağıp Buz Kesiyor [Şiir]
Kayıp Şiirler Şehrinde Yitirdiklerim [Şiir]
Geceye Saçlarından Dökülenler [Şiir]
Filler ve Çimen (*) [Şiir]


Taner kimdir?

Yakamozları yazmaktan çok, içine girmemin getirdiği duyguyu yazmayı tercih ederim.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Taner, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.