Sorularla dolu bir kitap... hiçbir zaman eksiksiz olamaz. -Robert Hamilton |
|
||||||||||
|
Uluslararası şirket yöneticileri Singapur’a İş bağlamak için mi? Yoksa çocuk fahişelerin ümitlerini ve bedenlerini sömürmek için mi giderler? İmkânın limiti olmayan dünyada imkânsızlığın limitinde yaşayanlardan yararlanma merkezi diyebilir miyiz Singapur’a. Singapur da bir çocuk, küçücük yaşına rağmen fahişelik eğitimi almış. Yüzlerce yağlı ve semiz erkeğin altına yatmış kız çocuğu ve binlercesi yaşamaya çalışıyor. Fakir ailelerinin geçim kaynağı haline gelmişler. Böyle bir yaşamı kanıksamış olan bu insanlar bunun böyle olacağı başka bir yolu olmayacağına şartlanmışlar. Zevkler tarafından çürütülmüş bedenler, onlara dayatılan hayatı sorgulamadan kabul etmişler. İnsan ister istemez bu kabullenmeyi sorguluyor. Ama bizim ülkemizde de neler kabullenildi. Bunları sorgulayabildik mi? Üçüncü sayfa haberleri öyle bir boyutlandı ki işlenen cinayetlerin şekline ve işleyenlerin soğukkanlılığına hayret etsek de bir sonrakine de hazır oluyoruz. Aslında tüm dünya halklarının gözünde şiddet kanıksandı. Eski bir tarihte İsrailli bir asker tarafından kolları taş ile parçalanan Filistinli görüntüleri tüm dünyayı ayağa kaldırmıştı ve birleşmiş milletler yaptırım uygulamak zorunda kalmıştı. İnsanlar yükselmek için başkalarının sırtına basmak zorunda kalıyor. Neden? Çünkü sistem budur. Bir işadamı bir zevk ısmarlayıp binlerce dolarlık iş bağlar. Temiz para. Birinin sırtına basılıyor. O ne yapıyor peki? O benlikte, ilk fırsatta başkasının sırtına basma ihtiyacı gelişiyor. İster bir fahişe olsun isterse dünya şirketlerinden birinde bulunduğu konumu sağlamak için ya da daha da yükselmek için bu davranış biçimlerini kabullenen biri olsun bir fark var mı? Her insan kendi yaşam alanında ulaşabildiği bir yaşam standardına sahiptir. Her yaşam tarzı da incelemeye değer ayrı bir ilginçliktir. İnsanlar, görebildikleri dar alanın dışında, göremedikleri dünyaya bilinmez bir karanlık gözüyle bakıyor. Benliklerini tatmin alanlarının dışı, asla kavrayamayacakları hiçlik durumundadır. İletişim araçlarının bu denli gelişmiş olması dahi, bireysel tatmin aracı olarak sunulduğu için, insanları tek tipleştiriyor. Mesela yakındakileri iletişimsizleştiren uzakta ve birbirini tanımayanları yaklaştıran internet insan hayatına ne getiriyor, insan hayatından ne götürüyor? İnterneti çok iyi tahlil ederseniz şunu rahatlıkla görebilirsiniz: gerçekten güç ve şöhret sahibi insanlar gerçek yaşamlarındaki sahte ilişkiler nedeniyle kendilerini tanımayan insanların karşılık istemeyen sevgisine ve ilgisine ihtiyaç duyuyorlar. Birçokları gerçek insani ilişkileri bu sanal ortamda yaşamaya çalışıyor. Elbette ki bunları deşifre etmek değil amacım. Amacım bu olsaydı seneler önce yapardım. ... Afrika’da bir fotoğrafçı inanılmaz kareler yakalar; Aç bir çocuk çölde sürünerek, çürümeye yüz tutmuş etlerinin kokusunu havaya salarak, karnını doyurabileceği kampa doğru gitme mücadelesi verir. Çocuğun arkasından akbabalar gelmektedir. Dinlendiği zaman hareketsizliğini fırsat bilen akbaba hemen yaklaşır. Çocuk son bir azimle birkaç kulaç daha sürünür. Bu arada fotoğraflar çekilir. Fotoğrafçı koşa koşa gider fotoğraflarla bir yarışmaya katılır... Zevkler tarafından çürütülen bedenlerle çölde sürünen bedenler arasında ne fark var? Ortaya çıkan koku çocuk kokusu değil mi? Çöldeki akbabalarla Singapur’daki akbabalar arasında ne fark var? Fotoğrafçıya Pulitzer ödülünü kazandıran çocuğa ne oldu dersiniz? Doğadan geldi ve doğa’nın acımasızlığı ile yine doğaya gitti. Acımasız olan doğa mı? O çocuğu akbabalar yedi. Kimse kendini kandırmasın, tüm insanlığın suçu bu. Doğanın yansıması olan insanın suçudur bu. Anlıyor musunuz? İşte o çocuk öldü. İşte o çocuğun ödülü de bu idi. Ölüm.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Taner, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |