Iþýk verirseniz, karanlýk kendiliðinden yitecektir. -Erasmus |
|
||||||||||
|
‘Bir þeyin kötü olduðunu bile bile ona karþý çýkmayanlar, bir gün mutlaka o kötülükle karþý karþýya kalacaklardýr.’ ( Oruç Baba’dan Aforizmalar-16) Ya kötü ya da iyi kavramlarýndan hareketle kötü artýk kötü deðil, iyi artýk kötüyse?!... Yazý ve þiirlerimden yola çýkarak pek çok kiþi, çoðu zaman benim kötümser, bardaðýn boþ tarafýný gören, stresli ve karabasan bir insan olduðumu düþünebilir. Elbette benim de zaman zaman öfkelerim, üzüntülerim, hýrçýnlýklarým olmuþtur her insan gibi. Çoðu zaman sakinimdir. Çoðu zaman iyimser. Ancak ayaklarým yerden hiç kesilmez. Gerçeði olduðu gibi kabul etmeyi severim. Acýlarý abartmaktan hoþlanmam. Hafife de almam. Çözüm üretmeyi severim. Genel felsefem ‘Þikayet yok, çözüm var.’ ilkesine dayanýr. ‘ O zaman niye yazý ve þiirlerinizde hep sorunlardan, olumsuzlardan bahsediyorsunuz?’ diyebilirsiniz. Beni ve yazýlarýmý önemsiyorsanýz bu en doðal hakkýnýz. Çünkü ben yukarýda altýný çizmeye çalýþtýðým söze inananlardaným. Ancak sanýrým bazý kiþilerle iyi ve kötü kavramlarý konusunda anlaþamýyorum. Ýnsanlarýn garip kýlýflarý geliþti son yýllarda. Ýyi ve kötü göreceli kavramlar haline nasýl getirildi bilmiyorum. Hatta mutluluk ve acý kavramlarýnda bile görecelilik var. Biliyorum, benim sorunum bu noktada baþlýyor. ‘Her gece uyumadan önce kendini sorguya çek. Yaptýðýn iyi eylemler için ödüllendir, kötü eylemler için cezalandýr. Kendine vereceðin ödül ve cezalar sadece sözlü olsun.’ (Oruþ Baba’dan Aforizmalar-16) Buyurun iþte. Neye ve kime göre iyi, neye ve kime göre kötü? Haklýsýnýz konunun biraz açýlmaya ihtiyacý var. Örneðin, bireyselleþmenin aðýrlýklý anlamda güçlendiði bu çaðda toplumsal düþünmeniz enayilikten baþka bir þey deðil. Örneðin, aileniz için özveride bulunmanýz özgürlüklerinizi kýsýtlamanýz anlamýnda mutsuzluk. Yalan söylemenin bile genel- geçer savunmasý var. Beyaz yalanlar yalandan deðil. Nasýl ayýracaðýz rengini? Somut olsa kolay. Soyut bir kavramýn rengiyse yine göreceli. Ýyi bir insan olma mücadelesi veriyorsanýz hassassýnýz. Yazýk, kendinizi mahvediyorsunuz! Çalýþkan bir insansanýz, adam sen de yýpranýp kimsenin umursamadýðýný siz mi dert edeceksiniz? Mutluyum diyorsanýz, mutlu olmadýðýnýzý kanýtlamak için bahaneler hazýr. Mutsuzsanýz sorun yok, zaten herkes mutsuz , boþver…. Haklýsýnýz bu böyle sürüp gider. Çaðýn insanýnýn þaþkýnlýðý sanýrým bundan. Buyurun ‘Hasta mýsýnýz, acý mý çekiyorsunuz? Kendinizi kurtarabilecek yine sizsiniz. Sizin çektiklerinizi çevrenizdekiler anlayamazlar. Öyle göründüklerine aldanmayýnýz. Çünkü hepsinin yüzlerindeki maskeyi kaldýrýnca kendilerine aðlayan yüzler görürsünüz…’ ( Oruç abadan Aforizmalar-17 ) Biri haksýz olduðumu söylesin. Deðilse gerçekten kendimle çok barýþýk bir insan olduðumu düþünürken kendimle kavgaya gireceðim. Görev ve sorumluluk bilincinde olan bir insanýn bu bilinçte olmayan insanlarý rahatsýz etmesinin sebebi nedir? Ýþte cevabý: Görevlerinin ve sorumluluklarýnýn bilicinde olmayýþlarýnýn fark edilmesidir. Rekabet anlayýþýnýn yaygýnlaþmasý ayný zamanda kýskançlýðý normalleþtirmek için bir kýlýf deðil de nedir? Sürekli birbiriyle yarýþ içinde olan bir toplumda iyi eylemler olabilir mi? Ya da insanlar bir baþkasýnýn acýsýný içselleþtirebilir mi? Elbette hayýr! Baþaklarýndan hep bir üstte olma mücadelesi veren , bir üstündekini alkýþlamaktan aciz, bir altýndakine yardým etmeyi zül sayan bir toplumda, yazýlarýnýzda bardaðýn dolu tarafýný görebiliyorsanýz bravo size. Siz yine de beni boþverin. Ne öyle aman aman büyük bir yazar olmak derdindeyim ne de tanýnmak binlerce kiþi tarafýndan. Ne bir edebiyat sitem var ne de bir kitabým, satýlacak. Ben yolumda devam edeyim. Olur a bir kiþi çýkar yazýlarýmý okuyan ve der ki: ‘Bu gün yapýlanýn, yarýn beðenilmemesi ilerlemenin en önemli nedenidir.’ ( Oruç Baba’dan Aforizmalar-17)… Bakarsýnýz ýþýk olur yarýnlara. Çorbada benim de tuzum bulunur. Devam edecek….
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hilâl Erboyacý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |