• ÝzEdebiyat > Öykü > Fantastik |
101
|
|
|
|
Sýcacýk þöminemizdeki neþeli alevler yüzümü aydýnlatýrken, taþ döþemenin önüne oturmuþ ellerimi ovuþturuyordum. “Neden kýþ aylarý böyle soðuk olur ki?” diye de düþünüyordum bir yandan... |
|
102
|
|
|
|
Ötzi’yi Kim, Neden Öldürdü?
Bu isim, Türk dili ve Müslüman belleðine yabancý olmasýna raðmen insanlýk tarihine ve bilim literatürüne çok yakýndýr Ötzi.
Günümüz insaný onunla 1991 yýlýnda Avusturya Alplerinde yolunu kaybeden iki Alman turist aracýlýðýyla tanýþtý. Ýsmini de bilim insanlarý verdi bu yaþlý Avrupalýya. Batýlý için önemli bir bilimsel veri olan Ötzi; aslýnda bizim için de, peygamberler tarihi bakýmýndan ayrý bir deðeri olan Mýsýr Piramitleri ve Firavun cesedi kadar dikkat çekiciydi. Fakat bu orta yaþlý erkek cesedinin, dinler tarihini insanlýða öðreten coðrafya dýþýnda ortaya çýkmasý onu Müslüman dünyanýn ilgisi dýþýnda býraktý...
Peki, 5300 yaþýnda ve bir doðal mumya olan Buz Adam Ötzi’nin Müslüman düþünüþle ne tür bir ilgisi olabilir ki?
Biraz iddialý olmakla birlikte bu mumyayla elde edilmiþ verileri; dini düþüncemize göre, antropolojik ve sosyolojik tarihi kökenimizin temel dayanaðý olan “Âdem’in Ýki Oðlu” kýssasýnýn anlaþýlmasýnda ve “tarihte neler olduðu” sorusuna cevap aranmasýnda bir ipucu olarak görebiliriz…
|
|
103
|
|
|
|
Önce kafamýza garip bir tabanca dayýyorlar sonra elektrikli testerelerle vücudumuz ikiye ayrýlýyordu. |
|
104
|
|
|
|
“Sessiz bir törenle uðurlandý cesur kral. Baþucunda sadece, onu sonsuz aþkýyla seven sadýk Arwen vardý.” |
|
105
|
|
|
|
Gökyüzünden çaldýðý mavi renkli bir damla misali tebessümün ikramý yüzünde asýlý kalmýþ bir özlemle baþka bir renk olmaya deðil baþka bir rengi yaratmaya damladýðýný düþünürken... Bir öncesi bir sonrasýnýn daha boyutuna yükselen hýzýn kucaðýnda büyüttüðü, keyfaniyetin bekleme isteksizliðinde bir yolculuk, o anda girmiþti akli düþlerine. Koyu kara bir renge dokunuyor akli düþün ilk karesinde. Sonra siyahýn kaybeden sonsuzluðunda ruhundaki boþluklarý dolduruyor. Bildiði kendi sanýyor kendini ama ayný kalamýyordu. O, o olmaya kalkan her acizin hazin akli düþüncesine kapýlýveriyordu. Etrafýndaki onun kelamlarýna saygýyla selam duran ahaliyi gördükçe de bu akli düþünceleri kalbine zehirli bir ok gibi saplanmaya baþlýyordu. O söylüyor ahali dinliyor, o söylüyor ahali yapýyordu. Dinlenilmesi ve itaat edilmesi hoþuna gidiyordu iþçinin. Bu duygu farkýna varmasa da onu adým adým Nemrud yapýyordu. Hatta aklýndan ondan daha dinlenilir ve daha güçlü olduðunu geçirmemiþ deðildi. Ancak bu düþüncenin bir duygu olup bedenini, kýþ mevsiminde karýn topraðý sarýp yutmasý gibi sarmasýna izin vermemiþti iþçi. |
|
106
|
|
|
|
Kanýyordu ve yardým etmek, kendini öldürmekti. Bundan vazgeçti, üzgün olsa da. |
|
107
|
|
|
|
Herkes gibi, kendi meleðinizi kendiniz yaratýrsýnýz. Ve o, hiç de beklemediðiniz bir anda, sizi ziyaret ediverir. Sizi büyülü örtüsüyle kaplar ve öyle bir etkiler ki, gittikten sonra da ondan birþeyler mutlaka kalýr. Onu özler, beklersiniz; çünkü o sizden bir parçadýr aslýnda. |
|
108
|
|
|
|
.....Ergun ailesinin salonlarýndaki çerçevenin içinde geçirdiði tüm süre boyunca, el ayak çekildikten sonra, bunun neden baþýna geldiðini düþündü durdu..... |
|
109
|
|
110
|
|
|
|
"Bu yaptýðýnýn bir bedeli olacak, olmak zorunda." diyordu Einherjar ona þaþkýnlýkla ve üzüntüyle bakan Alfur'a. "Ne kadar reddetsen de senin doðru söyleyip söylemediðini anlayamayacaðým için yargýlanmak üzere yüce Odin'in karþýsýna çýkacaksýn." Alfur, Einherjar'ýn bu sözünden sonra kapýldýðý þaþkýnlýk ve korku duygusuyla "Ne, Odin mi?" diyebildi sadece. Einherjar, hala soðukkanlýydý, "Evet, Odin. Zira yaptýðýn þey, bu büyük suç, bu lanet doðrudan yüce Odin'le ilgili. Bakalým onun karþýsýnda ne yapacaksýn?" |
|
111
|
|
|
|
ben havadan bir kuþum bokumla telleri boyayan, sudan balýðým hafýzamla cinsimi þaþýrtan, bilememekten varlýk, körelmekten göz ... |
|
112
|
|
|
|
Bilindiði gibi nevrotik belirtiler gösteren herkese "deli" yaftasý giydirmek gerekmez... |
|
113
|
|
|
|
Aldýrmadan kaldýklarý yerden dans etmeye devam ettiler.
|
|
114
|
|
|
|
Günümüzden yaklaþýk 50 yýl önce bizden habersiz bir antlaþma yapýlmýþtý ve bu antlaþma binlerce masum insanýn yok olmasýna neden olmuþtu. |
|
115
|
|
|
|
üyük bir keyifle dizin dibini izlerken Kemalettin Abi arkadaþlar merdivenlerden indi. Osman, “Nasýl güzel olmuþ mu?” dedi. “Bayýldým,” dedim. “Avuçla para döktüm ama deðdi doðrusu. Gezi teknesi olarak düþündüm bunu. Önümüzdeki haftadan sonra baþlýyoruz. Binenler gelip bir daha binecekler, “diyordu. Osman konuþurken merdivenlerden çok güzel bir kadýn indi. Uzun, dümdüz siyah saçlarý, kalem gibi kaþlarý vardý. Burnu, aðzý, gözleri, her þeyi yerli yerindeydi. Denizden iyice bronzlaþmýþ omuzlarýný açýkta býrakan bir açýk sarý bir tiþört giymiþti. Þortu ise paçalarý kesilmiþ bir kot pantolondan yapýlmýþtý. |
|
116
|
|
|
|
Bir çocuðun yaþýnýn gerektirdiði iþleri yapmasýna, oyunlarý oynamasýna olanak vermek gerekir. |
|
117
|
|
|
|
Ölümü kandýrmayý baþardý Korinthos Kralý Sisyphos. Kendini almaya gelen ölümü, zincirlerle sýkýca baðlayýp kaçmayý baþardý. Deli bir sevinçle koþtu kýrlarda, zincirinden kurtulamaz sanýyordu ölüm ve öylede oldu. |
|
118
|
|
|
|
"Hepimiz yapmamýz gerekenleri yapýyoruz Althar! Önündeki savaþa yoðunlaþ!"
"Seni geri zekalý, s..k kafalý gölgeörücü! Liçleri üzerine çekeceksin!" diye gürledi Althar. Dostunu uyarýyordu. O anda aðzýndan çýkarken fark etti cüce. Rom'un gülümsemesini görmesine gerek yoktu. Romulion da bunu istiyordu. Gölgeörücü kendini yem olarak ortaya koyuyordu.
"Seni bin babanýn çocuðu seni!" diye öfkeyle küfretti Althar. "Bunu yapma!" diye baðýrdý paladinin sesi. Ama artýk geç olduðunun o da farkýndaydý. Olan olmuþtu. |
|
119
|
|
|
|
Yalnýzlýk temalý bir yazý en iyi ne zaman yazýlýr? Bir Pazar akþamý mý? Ertesi gün sýrtýna binecek onca yükün aðýrlýðý, yüzleþeceðin gerçekler ve bitmek bilmez bekleyiþler gecesidir Pazar geceleri. Efkarlanýr, sýkýlýr, boðulur ama bir þey de yapamazsýn. Onun için öyleydi en azýndan.
|
|
120
|
|
|
|
“Kabul. Bu büyüklükte bir gurubun büyü kullanýmýna karþý þamanlarý olacaðýný hiç düþünmedim. Kabul. Çok paslanmýþým. Ama net biçimde ifade ediyorum; bu, bugün yaptýðým son hataydý!” diyerek dizlerine yükseldi. Buharlý arbaletini beceriden ziyade refleksleriyle niþanladý ve gelen ilk guruba doðru yaylým ateþini baþlattý. Buhar gücüyle; çeliði delip geçecek korkunç bir kuvvetle itilen oklar havada výnlayarak sürüler halinde uçuyordu.
Uzun yýllar sonra Silas’ýn içindeki iyi þeyler için savaþma ateþi yeniden tutuþmuþtu. Tehdit önceki basit tag saldýrýlarý gibi önemsiz deðildi ve Silas’ýn kaybedecek çok þeyi vardý. Silas’ýn Thina’sý vardý. Ýyilik ve güzelliðe, mücadeleye olan inancý tazelenmiþti. Alev alev yanýyordu yeniden.
|
|