İnsanlığı Korkularınıza Mahkum Etmeyin
neden kendimizi korkularımızın etkisi altında bir karara varmaya zorluyoruz?
"Dünyayı değiştirmek için edebiyat yeterli değilse, en azından okuyucunun başını ağrıtır." - Oscar Wilde"
"Dünyayı değiştirmek için edebiyat yeterli değilse, en azından okuyucunun başını ağrıtır." - Oscar Wilde"
neden kendimizi korkularımızın etkisi altında bir karara varmaya zorluyoruz?
Üç komik fıkra var
Oturamıyoruz bari ayakta rahat gidelim.
B. Nihan Eren
Felâtun Bey ile Rakım Efendide, Rakım Efendiyi, onun değerlerini, yaşama biçimini savunduğu için bağnaz bir Doğu yanlısı sayılmış Ahmed Midhat Efendi. Hatta Tanpınar, Ahmed Midhata bildiğin mesafeli duruyor. Eserden yola çıkarak, edebiyatımızın ilköğretmeninin hayata dar bir perspektiften baktığını ileri sürüyor.
hayatımızı gereksiz yere işgal eden kuşkularımızın bizi kemirmesine neden müsade ediyoruz?
Herkes kendine göre çizer, boyar, yazar ve yaşar hayatı.
Her ne kadar Leo Malet gibi bir Fransız ustaya sahip olsa da kara roman, kara mizah daha ziyade Amerikayla özdeşleşmiş türler arasında yer alır. Kara roman; klasik polisiyenin tersine, suçu istisnai bir hal olmaktan çıkarıp, toplumun geneline yayılmış bir karabasan olarak ele alır.
Yahu başka işin gücün yok mu senin be insanoğlu? Zırt pırt hayvanlara çip takacağına, vahşileşen insanları nasıl ehlileştirir, yola getiririm, onun hesabını yap bir kerede... Denizleri, gölleri kirleten sen. Havaya zehirli gazları salan sen. Irmakları sanayi atıkları ile yaşanmaz kılan sen. Her şeyi hallettin, dünyayı düzelttin de bir
Aşk dediğin; öyle bir his ki Herkese göre değişir Herkes kendince hisseder ama toplumun gerektirdiği gibi davranmayı olağan sanır Bana göre ise Tek bir an. Tek bir an ama. Saniyelik Biliyorsun, bildiğini de biliyorum
Farklı bakıp farkı görmeye çalışmak lazım. Belki kalp gözyaşlarında boğulur yine de hayat denen bilmecede umudu görmek var.
Rüya Çözümlemek
Yaşar Kemal