İnsanlığı Korkularınıza Mahkum Etmeyin

neden kendimizi korkularımızın etkisi altında bir karara varmaya zorluyoruz?

yazı resimYZ

İNSANLIĞI KORKULARINIZA MAHKUM ETMEYİN
Neden kendimizi korkularımızın etkisi altında bir karara varmaya zorluyoruz?
Elbette hayatımızda önemli etkiler yaratacağına inandığımız,
başarılarla tanışacağımız bazı kararlar almakla yükümlüyüz.
Bizi hayata hazırlayan, altına girmekte olduğumuz yükümlülüklerin
önemini kavrayabilmek de bilmemiz gereken doğruların başında
gelmektedir;fakat kararlarımızı, irademizi eline alan korkularımız etkisinde
verirsek hayallerimizi gerçekleştirmek şöyle dursun, yerimizden
kıpırdayabilmek için bir arpa boyu yol almamız, imkansız bir hal
alacaktır.
Bahsi geçen imkansızlıkları bertaraf etmek için mantıksız fikirlerin
kafaları karıştırmasına müsaade edilmemelidir.
Zihinlerin boş düşüncelerle bulandırılmamasını engelleyemediğimiz
takdirde, korku insan hayatındaki etkisini kaybetmeyecektir.
Unutulmaması gereken bir şey var: Cesareti olmayan bütün insanlar bir
ömür kaybetmeye mahkumdur.
Başarılı olmak istiyorsak her daim, cesur bir şekilde korkularımızla
başa çıkmamız lazım gelmektedir.
Kendimizi ilgilendiren kararlar alırken kafamızı ,mantığımıza yön
vermek isteyen korkularımızın karıştırmasına müsaade etmemeliyiz.
Cesareti elden bırakmamız halinde etrafımızda ateşe kendi ellerini
sokmak yerine maşa ile tutmak isteyenlerin peydah olmasına izin vermiş
oluruz.
Bu da yaşamımıza çöreklenmek için ufak bir açık bekleyenlerin, cirit
atacağı anlamına gelir.
Bahsetmekte olduğum durumların meydana gelmemesi için tek yapmamız
gereken, bizim için büyük önem arz eden kararlarımızı, cesaretimiz
eşliğinde almaktır.
Korku eşliğinde alınan hiçbir kararın, insanoğluna fayda
sağlamayacağının da bilinmesi icap etmektedir.
Kararlarımızı alırken emin olmamız gereken tek şeyin, yüreğimizde
korkunun yerine kırmızı çizgimiz diyebildiğimiz cesaret olduğudur.
Bahsetmekte olduğum çizginin dışında kalmamız, hayatımızı akbabaların
teslim alacağını, her daim önüne katan bir fırtınada savrulmaktan
kurtulamayacağımızı gösterir.
Korkaklık, insanoğlunun hayatının bir deprem etkisi ile enkaz halini
almasının, diri diri mezara girmesinin sebebi olacaktır.
Cesaretin ise hayatı boyunca kollarına kendisini bırakabileceği toprak
gölgesinde, hayatı ile alakalı kararlar almak için dinlenebileceği koca
bir çınar olduğu, akıllardan çıkarılmamalıdır.
Neden bu örneği verdim?Ttoprağa bastığımız anda üzerimizde olumsuz
etkiler yaratan elektriği dışarı attığımız bir ağacın gölgesinde
dinlenerek hafiflediğimiz, herkes tarafından bilinmektedir.
Korkaklık üzerinde yaşamakta olduğumuz hayatın her zerresinde yer alan
olumsuzluklar yaratan fazla elektriktir.
İnsan yaşamında bu kadar büyük etkisi olan cesaretin hiçe sayılması,
önüne çizilen rotanın dışına çıkması anlamı taşımaktadır.
Bir şahıs korkuların esareti altında aldığı kararların hayrını
göremeyeceğini, her daim aklının bir köşesinde bulundurmalıdır.
Yüreklerin kapanmayan yaralar almasına yol açacağının önemli bir
göstergesidir, insanları yalanların içine sürükleyen korkaklığın
pençesinde alınan mantıksız kararlar.
Mantığımızı korkuların ellerine teslim etmemenin tek bir yolu
olduğunun, elbette bütün insanlık farkındadır.
Kollarına kendimizi bırakacağımız, şevkatli toprağın; gölgesinde
dinleneceğimiz koca çınarın yani cesaretin güdümünde olmak bizim için
en doğru olandır.
Aldığımız hiçbir kararı gözden geçirmeden uygulamaya koymamalı,
yapacağımız bir tek hatanın dünyamızı al aşağı edeceğini düşünerek
adımlarımızı hesaplı atmalıyız.
Bilinmelidir ki kendimizi korkuların etkisi altında bir karar almaya
zorlamak, hayatımızın çorak bir tarla haline dönüşmesinde en büyük rolü
oynadığımız anlamına gelmektedir.
Yaşamakta olduğumuz hayatı düzene sokabilmek için yapmamız icap eden
korku ile değil, cesaretle hareket etmektir.
Cesaretle zulmün insanlar tarafından birbirine karıştırıldığı bilinen
bir gerçektir.
Bu iki gerçeği ayırt edemeyen insan müsvetdelerinin cesaret adı
altında çevresinde yaşayanlara zulüm etmesine göz yumulmamalıdır.
Bahsetmekte olduğum zulme göz yummak, kırmızı çizgimiz diye dilimizden
düşürmediğimiz rotamızın dışına çıkmak demektir.
Cesur olmanın hayatımızdaki yarattığı olumlu etkileşimleri görmezden
gelmekse kararlarımızı uygulamaya koyma yolunu kesen etkendir.
Onun için diyorum ki; aldığımız hiçbir karar ,korkaklığın esareti
altında verilmemelidir.
Büyük hayal kırıklıkları yaşamak istemiyorsak; kendimizi, korkularımızın
etkisi altında karar almaya zorlamamamız gerekmektedir.

Başa Dön