Ask Sen Nelere Kadirsin...
AŞK a dair bir yazı,hayatımızın vazgecilmezlerinden olan AŞK ıdilimiz dondugunce anlatamaya calısacagım..
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
AŞK a dair bir yazı,hayatımızın vazgecilmezlerinden olan AŞK ıdilimiz dondugunce anlatamaya calısacagım..
Sevda bahçemiz gönlümüz, sevda pınarımız yüreğimizdi..Sevdalar ülkesinin göklerinde, ipek kanatlı sevgi melekleriydik biz...
Bir masaldı bizim sevdamız....
Ayrılık üzerine yaşanmış gerçek düşünce ve saptamalar.. eminim ayrılığı yaşadıysanız en az bi cümlesi sizin içinizden de geçmiştir..
Aşka 5 kalaydı bana geldiğinde... Koyu kestane rengi saçların ve kahverengi gözlerindeki şaşkın bakışlarınla; ne sen kimin kapısını çaldığından haberdardın, ne de ben kimin geldiğinden...
Bir kanal ararsın içinde aşk olmayan. Yeteri kadar doymuşsundur çünkü tüm bu olaylardan. Kısa bir süre sonra böyle bir kanalın mümkün olmadığını anlayıp televizyonu kapatırsın son derece öfkeli yarı sitemli bir tavırla.
İlk sevgi tepkisi veren organ gözlerdir. Bir başka dalgalını verir, bebeğinin etrafını saran açık deniz yosunları.
Ben hayallerimde, düşlerimde yaşayabilirim seni. Bir araya gelemeyiz biz. Yanan yüreğimi göremediğin gibi, buna izin de veremezsin sen...
Bütünlüğün arasında sıkışıp kalmış yarımlık gibiyim, çeyrek asırdır uyuttuğum ne varsa yeniden hortladı. Evdeki hesap çarşıyı uymadı sevgili... Her Eylül dökülen yaprakların toprâğı özledikleri kadar seninle karışmak ve yeniden hayat bulmak aklımda ki...
şimdi güneş batıyor. İzmir bir kez daha karanlığa gömülüyor. kararıyorum İzmirle beraber. ay ufkuna almak üzere bedeni.
Yürek aldatmaz. Aldatamaz. Çünkü yürek, ne tarafa yatkın olduğu konusunda nettir. Neyi, kimi sevdiğini bilir. Haylaz bir çocuktur o. Söz dinlemez.
Anılarımın kayıtsız şartsız sahibisin. İsimlendiremediğim bir renksin. Siyahın asaletini ve matemini harmanlayıp sakladım vedamda. Mavinin bana ait tüm tonlarını çizdim ömür haritana. Kırmızı ateşti, tutuşturdun tutuştum; utangaçlığı emanet ettiğim gecele
Aşk, benim çocukluğumun yazlık sinemalarında seyredilen Yeşilçam filmlerinin unutulmaz jönleriydi. /
Herkesten gizli kurduğumuz rüyalarımızın ‘esas oğlanlarıydı’. /
Yeşilçam filmlerinin nostaljisi ve film yıldızlarının romantizmi bir yana
Gözlerinde saklı binlerce hayatı , o hayatların her birinden kaçmışlığını gördüm sana baktığım aynalarda …Kanat çırpmayı uzun zaman önce bırakmış hüzün kuşları saçlarında konaklamışlardı, pırıl pırıl güneşli bir yaz ikindisinde elinde avucunda kalmış birkaç parça eprimiş umudu doldurduğun valizinle çıkıp gelmiştin , gelmişliğin az sonra gidecek olmanla yan
Kim sessizliği yığıp gitti üzerime?
Beni paçavralaşmış düşlerimden uyandırıyor, tüm ağırlığıyla bastırıyor bedenime bu küflü hava olanca kimsesizliğiyle. Sen utangaç bakışlarını gizli ihtiraslarını saklamak için takınırken gözlerine, soluyor tüm renkleri doğanın
en ince ayrıntısına kadar lime lime budadı gitti aniden... acımadan... umarsızca...
Mehmet Rauf